Natali ve Yura barıştıktan sonra yavaşça aşağıya inmişlerdi. O sırada Natali' nin çığlıkları yüzünden uyanan Mircha ikiliye şaşkınca bakıyordu. Olaylara çok uzak kaldığından dolayı hiç bir şey anlamamıştı. Sessizce yatmaya devam etti. Ryuu' yla tanışmak istiyordu. Dikkat etmese de Yura' nın söylediklerinden sonra Ryuu' yu düşünmeye başlamıştı. Onu izlediği sıralardaki havalı hallerini, savaşırken ciddiyetle alay arasında değişen ifadesini ve en çokta güven veren gülümsemesini düşünüyordu. Yura' ya ayrılmasını söylemeden önce sergilediği güven veren gülümsemesi bir türlü aklından çıkmıyordu. İlk defa bir erkeği düşünürken kalbinin hızlanmasına engel olamıyordu. Kısa zaman önce Ryuu' ya karşı hissettiği intikam düşüncelerini tamamen unutmuştu. Yura' nın yanına koyduğu baltasına uzandı. Üzerinde babasının ismi yazan baltasına. Mircha baltasını dalgın dalgın izlerken sonunda uçan Ryuu' nun figürü göründü. Yolda boyutsal yüzüğünden çıkardığı şeyleri giymişti. Arenanın üzerine geldiğinde daha fazla dayanamamıştı. Enerjisi dibe dayanırken kanatları yok oldu. Bedeni hızlı bir düşüş gerçekleştirirken bilinci de daha fazla dayanamamıştı...
Bir terslik olduğunu ilk fark eden Mircha olmuştu. Zıplayarak kalkarken uçmaya başladı. Ryuu' ya ulaştığında yere çok yaklaşmışlardı. Mircha kolunu uzatırken Ryuu' nun bileğinden yakaladı. Ryuu' nun düşüşü dururken Mircha diğer bileğindende yakalamıştı. Zar zor Ryuu' yu bileklerinden çekerek kaldırdığında kendi bedenine yasladı. Ryuu' nun kafası iki topuna yaslanırken Mircha kıpkırmızı kesilmişti. Ryuu' nun bilinci olmadığını bilse de çok fena utanmıştı. Zorlukla kaldırdığı Ryuu' nun kafasını omzuna yasladıktan sonra kıpkırmızı şekilde geri döndü. Yura, Claudia ve Natali harekete geçtiğini gördüğünden beklemişti sadece. Toun ise daha yeni gözlerini açıyordu. Gözlerini içindeki nefret parçalarını gizlemeye çalışırken Ryuu' yu inceledi. Dıştan bir sorunu yokmuş gibi görünüyordu. Diğerleri de aynı kanıya varmıştı. '' Sanırım yorulmuş. Dinlensin yeter. Sorun olmazsa sen Mircha' ya evin yolunu gösterir misin Toun? '' Yura' nın sözlerinden sonra Toun onayladı. '' Beni takip et. '' Mircha Gökyüzü Kaynak Aleminde olduğundan kesinlikle Ryuu' yu taşımakta sorun yaşamaz demişlerdi ama bilmedikleri şey Mircha' nın temas ettiği erkek sayısı ikiyi geçmiyordu! Onlarda babası ve Yura' ydı. Yani şuan tanımadığı bir erkekle son derece yakın bir etkileşim içindeydi. Kıpkırmızı yanakları daha da kızarmıştı. Utançtan yerin dibine girecek durumdaydı...
Eve geldiklerinde Toun kapıyı araladıktan sonra içeri geçmesini işaret etti. '' Ryuu' nun odası üst katta sağdan birinci oda. Sen yatırırsın artık benim çalışmak için dönmem lazım. '' Toun ne kadar Mircha' ya hala alışmış olmasa da Yura' nın dediklerinden sonra onun Ryuu' yla en azından konuşacağına emin olmuştu. Yani ona zarar vereceğini düşünmüyordu. O yüzden rahatça ikiliyi evde bırakmıştı. Mircha' ya cevap verme şansı bile bırakmadan içeri girmesini sağlayıp kapıyı kapattı. Mermer gibi ifadesiyle geri dönerken biraz meditasyon yapıp seviyesini yükseltme düşüncesine sahipti. Ryuu gibi kanatlara sahip olmadığından uçmak için Gökyüzü Kaynak Alemine girmesi lazımdı. Uçmayı da istediğinden sıkı çalışmak zorundaydı. Zaman kaybetmek istemiyordu...
Mircha omzunda yatan Ryuu' yla birlikte ne yapacağını şaşırmıştı. Elinden gelen tek şeyin Ryuu' yu yatırmak olduğunu fark edince hemen Toun' un tarif ettiği odaya çıktı ama bir sorun vardı. Sağdaki kapı yerine soldakini açarak Toun' un çift kişilik yatağının olduğu odaya girmişti! Ryuu' yu yatırmak için ilerlerken bir yandanda boynuna sarılan Ryuu' nun kollarından kurtulmaya çalışıyordu. Bu sırada bir saniyelik dikkat dağınıklığı ile birlikte ayağı takıldı ve Ryuu altta olmak üzere yatağa düştüler. Elleri Ryuu' nun göğsünden destek alırken nefesi kesilmişti. Giysilerinin altından bile Ryuu' nun şişkin kaslarını hissedebiliyordu. Yüzleri arasındaki mesafa o kadar azdı ki Ryuu' nun nefesi yüzüne çarpıyordu. Kalbi göğüs kafesini zorlayacak kadar hızlı atıyordu. Kalkmak istemişti ki Ryuu yana dönerek düşmesini sağladı. Büyük eller zayıf bedenini sararken kendini Ryuu' nun göğsünde yatarken bulmuştu. Utançtan hem aşırı kızarmış hem de konuşma yetisini kaybetmişti. Kalbi daha önce yaşamadığı bu olaydan dolayı göğüs kafesini zorluyordu. Kaçmak istese de Ryuu' nun güçlü kolları karşısında gücü yetersizdi. Mecburen yatarken daha öncediği hissetmediği bir huzur ve güven duygusu içini kaplamıştı. Sanki kendisine sarılan bu kollar onu her türlü tehlikeden koruyacak kadar güçlüydü. İlk defa hissettiği bu duygu bir erkeğin sağlayacağı güven duygusuydu...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grondia
FantasiAdaletsizlik neden her yerde? Güçlü olan zayıfı ezerken ne yapılabilir ki? Sadece sevdiklerini korumak yeterli mi? Aklımda bu sorular dolaşıp duruyor. Bir karar veremiyorum. Güçlü olmam gerekli. Sevdiklerimi korumam gerekli ama bu yeter mi...