İkinci Kitap: Bölüm 11 Alişveriş(2)

3.9K 419 140
                                    

Ryuu arenadan ayrılmak yerine meditasyon yapmaya başladı. Meditasyon yaparken farklı hissettiğini biliyordu. Bu farklılığı anlayana kadar kesinlikle rahat edemeyecekti de. Bedenine dolan ve damarlarında dolaşan enerji her zamanki gibiydi. Bir farklılık hissedemiyordu. Durumuna baktığında seviye atlamasına az kalmıştı. Belki seviye atlarsam anlayabilirim düşüncesiyle sadece yükselmeye odaklandı.

Ryuu sabaha kadar meditasyon yaparak büyük bir ilerleme kaydetmişti. Yinede seviye atlamaya sandığından uzak olduğunu fark etmesi uzun sürmemişti. Bu durum sinirlerini bozsa da yapabileceği bir şey yoktu. Bu durumun cübbesiyle alakalı olduğundan emindi ama neden böyle bir şey hissettiğini anlayamıyordu. İyice çıldıracak kadar düşündükten sonra sonunda sinirlenmeye başladığını hissettiği için yüzüğünden Draken' ı çıkarttı.  Devasa kılıç ortaya çıktığında arenayı boğucu bir aura çevrelerken Ryuu oluşturduğu iki alev kopyasıyla dövüşmeye hazırlandı. Alev kopyalarının gücünü yükseltebileceği kadar yükseltmişti. En azından biraz zorlanmak istiyordu.

Savaş başladığı anda büyük patlama sesleri duyulurken Ryuu hızlı hareketlerle devasa kılıcını savuruyordu. Her savuruşu havayı inletiyor,rüzgarı ağlatıyordu lakin karşısındaki iki alev kopyası saldırılarına dayanabiliyorlardı. Ryuu üzerine gelen alev kopyalarıyla dövüşürken meditasyon yaparken hissettiği garip hissi bir kez daha hissetmeye başladı. Öfkesi çığırından çıkacak kadar artarken saldırıları binlerce kat şiddetlendi. Öyle ki alev kopyaları karşı koyamıyor sadece Ryuu' nun saldırılarıyla savruluyorlardı. Ryuu iki kopyanında yok olduğunu fark ettiğinde nefes nefese durdu. Bu garip his herneyse bedenini karıncalandırıyor ve sanki derisi kendine ait değilmiş gibi rahatsız olmasını sağlıyordu. '' Sanırım çıldıracağım.'' Kılıcını boyutsal yüzüğüne koymak yerine sırtına asmaya karar verdi. Önce üzerini değiştirdi sonra da ustasının ona verdiği kemerimsi şeyi üzerine geçirirken kılıcını sırtına astı. Tabi devasa kılıcı iki buçuk metreden biraz daha fazla olduğu için sorun yaşıyordu. Yinede durumun üzerine gitmezken arenadan ayrıldı. 

Kopyalarla dövüşürken farkında olmadan bir saat geçirmişti. Tamamen aydınlanan havayla birlikte her zamanki gibi akademide hayat erken başlamıştı. Bir şehir gibi olan akademi de herkes gelişmek ve daha iyi yerlere gelmek için çabalıyordu. Bazısı güçlü kişileri takip ederken bazısı kendi yolunu çizmeye çalışıyordu. Ryuu' da kendi yolunu çiziyordu. O diğerleri gibi çalışmıyor direk olarak uyguluyordu. Neler olacağını dikkatle planlamıyordu. Zihni yaşadığı durum anında ne yapacağını buluyordu. Bu riskli bir yol olsa da Ryuu bu yolda yürümekten vazgeçmemişti.

Ryuu ilerledikçe arkasından sarkan devasa kılıcı ve attığı her adımla hafifçe zeminde çatlaklar oluşturmasından dolayı insanlar garip ifadelerle onu izliyordu. Turnuvada bir kez gördükleri bu figürü çok tanımasalarda hakkında dedikodular duymuşlardı. Bu dedikodulardan birisi de Isal hakkındaydı. Söylenenlere göre bu figür Isal' ın bastığı düğünü basmış ve Isal' ı acımasızca katletmişti. Isal' ın gücünü bilen bir kaç kişi bunun yalan olduğundan emin olsa da Ryuu' nun gücünü bilemeden konuşamıyorlardı. Sadece meraklı ifadelerle bakıyorlardı. Lakin bir kişi dişlerini birbirine bastırarak sıkarken öfkesini saklamakta zorlanıyordu. Kimsenin duyamayacağı sesinde gizli bir nefret okunuyordu. '' Emin ol en büyük acıları yaşattıktan sonra ölmene izin vereceğim Ryuu Heart.''

Ryuu sonunda dükkana geldiğinde dükkan sahibi gülümseyerek karşısına çıktı. ''Hoşgeldiniz efendim. Maskeniz az önce tamamlanmıştı. Başka bir isteğiniz var mı?'' Ryuu kafasını iki yana sallarken ustasının verdiği kartla maskenin ücretini ödedi. '' Buyrun efendim.'' Dükkan sahibi özel olarak yaptığı maskeyi gururla uzattı. Maske çok ince işlenmişti. Siyah bir kurt kafası şeklinde tasarlanmış bu maske aşırı detaylıydı. Bakan kişi karanlıkta gerçek bir kurtla karşı karşıya olduğunu bile sanabilirdi. Ryuu maskeyi boyutsal yüzüğüne attıktan sonra dükkandan ayrıldı. Hoşuna gitmişti maske. Ödediği paraya da değiyordu.

GrondiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin