Bölüm 48 Olguyu Yıkan Dahiye karşı Canavar!

4.4K 436 292
                                    

/İğreneceğiniz, okuyunca ebeme söveceğiniz bir bölümle karşınızdayım :D/

Ryuu göğsündeki kesikle birlikte dizlerinin üzerine çökmek zorunda kaldı. Kılıcından destek alarak yıkılmıyordu sadece. '' Gücün takdire değer ama kontrollü kullanamadığın sürece bir işe yaramaz Ryuu. Ayrıca kendinden çok güçlüler karşısında aslan kesilmemen gerekir. '' Ryuu derin derin nefes alarak kendini toparlamaya başladı. '' D-d-aha gücümün yarısını anca kullandırttın! '' Gökyüzüne doğru bağırmaya başladı.'' Göksel Kuyruk! '' İlk kuyruk ikinciye aktifleşiyordu. Göğsündeki yarası yüksek hızla iyileşmeye başladı. 

Ryuu aldığı darbelerden sonra savunmasının yeterli olmadığından emindi. '' Alev Sanatları: Ölü Ejderin Hırsı! '' Bedeninin etrafında koyu mor alevler belirmişti. Ryuu' nun yıkılmış ruh hali alevlerini de etkilemişti. Ve koyu mor alevler mavi alevlerinden bir buçuk kat daha güçlüydü! Acı bir ejderha kükremesi duyuldu. Koruyucu zırh gibi binlerce minik ejderha birleşerek Ryuu' nun bedenini çevreledi. Bu daha öncesinde Isal' e karşı kullandığı teknikti. '' Dinlemeyeceğini biliyrdum. '' Isal beklemeden harekete geçti. '' Veldrag Ejder Dönüşümü Birinci Adım: Kükreyen Ejder! '' Yanaklarını şişirken enerjisini ağzına topladı. Ağzını açtığında sağır edici bir ejderha kükremesine eşlik eden gri bir hortum ağzından fırlamıştı.

Ryuu üzerine gelen hortumla sırıttı. Bu onun tekniğinin sadece çakmasıydı. Ateşsel Su alevlerinin yaratıcısının verdiği teknikle karşılaştırılamazdı bile. '' Yedi Bin Yıkım Ejderinin Sefil Çığlığı! '' Ağzına topladığı alev enerjisini patlayarak saldı. Isal' ın kükremesi bir fırtına yarattıysa Ryuu' nun ki devasa bir kasırgaydı! Isal'ın basit darbesini parçalayarak devam etti. Isal bedenine çarpan devasa güçle metrelerce uçarak arenanın duvarına fırladı. Duvara çarpıp içine gömülmüştü. Üstün savunması sayesinde zarar görmese bile canı acıyordu. 

Gömüldüğü yerden destek alarak çıktı. Yere değdiğinde biraz yalpalasa da hemencecik toparlamıştı. Ryuu' nun gücünün tahminlerini aşması daha dikkatli olmasını sağlamıştı. Onu yenmek için kaba güç yetersizdi. Yaraları da çabuk iyileştiğinden kılıcı da işlevsizdi. '' Hoo demek beni son kozumu kullanmaya zorladın Ryuu. '' Bedenini çevresini ince sarı bir aura kaplamaya başladı. '' Bana neden Yuo için bu kadar çabaladığını anlatmanı istiyorum öncelikle Ryuu. Çünkü emin ol sonrasında anlatacak halde olmayacaksın. '' Ryuu göksel kuyruğun yardımıyla bilincini yarı yarıya kazanmıştı. Öfkesini kontrol edemese de en azından mantıklı düşünüyordu. 

'' Neden ha? '' Titreyen sesiyle konuşmaya başladı. ''Hayallerini koruma umuduna sahip olmayan bir çocuktum ben. O ise bana hayallerimi gerçekleştirmem için umut verdi. '' Firar eden bir damla yaşla bekledi. Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti konuşmasına. '' Kendime bir söz verdim. Yuo isterse benden nefret etsin onu kurtaracağım! '' Devasa kılıcını yerden çekti. '' Tüm gücünle saldır bana ki bende tüm gücümü kullanayım! '' Ryuu harekete geçtiği an Isal bağırarak tüm gücünü toplamaya başladı. ''Aydınlığın üstün gücüne karşın karanlık herzaman kaybedecektir. Ortaya çık Ruh Zırhı! Işık Aslanı! '' Korkutucu bir aslan kükremesi yankılandı. Isal' ın bedeni parlak bir ışıkla kaplanmıştı. Işık yavaş yavaş azaldığında bedeninin çevresinde ince, sarı bir sis tabakası belirmişti. Bu Ruh Zırhı Işık Aslanının gücüydü! 

İhtiyar Lo ağzının kocaman açılmasına engel olamadı. Gökyüzü Kaynak Aleminin birinci seviyesindeki gücüyle  Ruh Zırhını bulmayı başarmıştı. Ama asıl korkunç olan bunu kullanabilmesiydi! Isal olguyu yıkan dahiden başka bir şey değildi! Ryuu' nun kazanma şansı bile yoktu. İhtiyar Lo dövüşe dahil olmak ve Ryuu' yu kurtarmak istesede öğrencisinin haysiyetini hiçe sayamazdı. Hayatını kaybetme ihtimali yüksek olsa bile haysiyetini kaybetmemesi daha iyiydi.

'' O-orta seviye Ruh Zırhı Işık Aslanını kullanabiliyor! Hem de Gökyüzü Kaynak Alemindeki gücüyle! O gerçekten olguyu yıkan en büyük dahilerden! ''

'' Orta seviyeyi bırak en düşük seviye Ruh Zırhlarını bile Ruhsal Kaynak Alemine girmeden değil aktifleştirmek bulmak bile çok zor. ''

'' Gökler nasıl bir dahi o?''

'' Neden benim ailemde böyle birisi yok? '' 

Seyircilerin bağırışlarına karşın arenada ses çıkmıyordu. Ryuu biraz daha ne yapacağını düşündükten sonra sonunda karar vermişti. '' Karanlığın hissiyati aydınlığın ışıltısını yok edecek gerçek güçtür. Ortaya çık Ruh Zırhı: Ağlayan Kalbin Yanan Yakarışı! '' Geceden bile karanlık bir enerji Ryuu' nun bedenini kapladı. Acı dolu bir kadın çığlığı yankılandı. Duyan herkesin kalbinde korku oluşmasını sağlayan bu çığlık herkesi dehşete düşürmüştü. Enerji kaybolduğunda Ryuu' nun bedeninin etrafında Göksel Kuyruğuda kaplanan koyu mor hareketli bir katman dolaşmaya başlamıştı. 

'' O-o-o üst düzey Ruh Zırhını kullanabiliyor! ''

'' N-n-asıl bir canavar o! '' 

'' Anacığım! ''

İhtiyar Lo bedenini kaskatı kasıldığından emindi. Zihni resmen düşüncelerine yanıt vermeyi kesmişti. Isal için olguyu yıkan dahi deyişi aklına geliyordu da büyük bir şakadan ibaretti bu. Isal eğer olguyu yıkan dahiyse Ryuu neydi? Gökyüzü kaynak alemine bile  girmeden üst düzey Ruh zırhları arasında bile korkulan Ağlayan Kalbin Yanan Yakarışı' nı kullanabiliyordu. Canavar lafı Ryuu' yu karşılamaya yeten tek sözcüktü...

Isal korkudan ne yapıcağını anlayamamıştı. Orta Düzey Ruh Zırhını kullanabildiği için kendisiyle o kadar gurur duyuyordu. Lakin Ryuu' nun karşısında basitçe çöptü! Ayakları geri geri gitmeye başlamıştı ki arena duvarına çarptı. Kaçacak hiç bir yeri yoktu. '' Ryuu dur! '' Korkuyla dolu bir bağırış duyuldu. Ryuu' nun gözleri kocaman açılırken çevreye karşı tüm ilgisi kaybolmuştu. Göksel Kuyruk ve Ruh zırhı iz bırakmadan kapandı. Heyecanlı sesiyle arkasını döndü. '' Yuo? ''

/Finale az kaldı diye bir kez daha Ryuu' nun gözünden anlatacağım. Eğer istemezseniz yorumlarda belirtin lütfen :)

Titrek bacaklarıyla bana koşuşunu kalbim pır pır ederek izliyor. Ölmek üzere olan umudum şöyle bir bakıyor etrafına. Sonra şişiriyor göğsünü. Sanki hiç kötü duruma düşmemiş gibi şöyle genişçe şişirdiği göğsüyle doğruluyor. Bakışlarında net bir kibir. ' Ben ölür müyüm sanmıştın? ' Cevap yüreğimden geliyor. 'İşte böyle doğrulacaksın! ' Yüzümde sanki ilk defa şeker yiyecek olan bir çocuk gibi masum bir heyecan peydahlanıyor. 

'' Ryuu özür dilerim! '' Kulaklarıma dolan sesiyle bayram ediyorum. Sesinden pişmanlığı belli. Kollarını açtığını görünce dayanamıyorum. Açılıyor kollarım rahatça sarılmak için. Üstüme atılarak kafasını göğsüme gömüyor. Sesini bir kez daha duyuyorum. '' Bunun için özür dilerim. Isal şimdi! '' Acı dolu bağırışım istemsizce boğazımdan kaçıyor. Sırtımdaki soğukluğun hissiyle her şey kafamda oturuyor. Oyuna gelmiştim! Öfkem patlayarak yükselirken göğsünü şişirmiş umudum sessizce, bir balon gibi sönüyor. Sırtımdaki acı hissini bile görmeyecek hale geliyorum. Ama nafile acı çok fazla... Bilincim yavaşça elimden kayıyor. Dayanmak istiyorum ama çok geç. Karnımdan yükselen alevlerle birlikte bir bağırış yankılanıyor. Bu acı dolu bağırış bana mı ait? Hiç bir şey bilmiyorum. İyiden iyiye kapanan gözlerimle birlikte yeri boylamaya mecbur bırakılıyorum...

/Sövmekte serbestsiniz . Güzel yerde bıraktım dimi :D Finale kaldı bir bölüm. Yarın da onu yazar çarşambaya da finali veririm inş. Son bölümdeki bazı yorumlara cevap veremedim. Kimin yorumlarıysa onlar özürlerimi iletiyorum :/

Nasıldı ama?

Ryuu sonunda katliam moduna girecek mi?

Met nerede!

Bir soru daha Met nerede!!!!

Yuo' yu hala seven?

Isalı sevmeniz lazımdı ama yazayım derken baktım bunu böyle yerde kullanabilirim :d

Neyse merakta kaldıysanız yarını bekleyin :D

GrondiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin