Ryuu normalden fazla mola vererek ilerliyordu. Vücudu hala iyileşmemişti. Ufak bir hareketi sorun olmasa da uçarken acı çekiyordu. Güçlü iradesi sayesinde acıyı umursamamaya çalışsa da bir yada iki saatlik bir acıya dayanamazdı. Kırk dakikalik uçuşların ardından beşer yada onar dakikalik molalar veriyordu. Her on uçuşta mola saati bir saate çıkıyordu. Bu bir saatlik molasında birinci kuyruk olan Göksel Kuyruğu kullanarak iyileşme sürecini hızlandırıyordu.Ne kadar Göksel Kuyruk iyileşmesini sağlasa da zayıf bedeni üç ya da dört nefeslik zamanda çöküşe uğruyordu. Bu da Ryuu' yu aşırı yoruyordu. Bu tempoyla giderse dokuz günde ancak Bin Yılan Vadisine varacaktı. Yavaş ilerlese de bunu bir fırsata çevirmeyi başarmıştı. Gökyüzünün Kralının yardımıyla lazım olacak, ender ve değerli bitkileri ile simya da kullanılan canavar özlerini ele geçiriyordu. Gücü sadece Başlangıç Kaynak Alemindeki canavarlara yetse de büyük yardımı dokunacak şeyler toplamıştı.
İleride kıvrımlı bir ağacın önünde işine yarayacak olan Kızıl Yılan Papatyası var. Ama muhtemelen onu koruyan Kızıl Yılan yanındadır. Kızıl Yılanların gücü 6. Seviye Başlangıç Kaynak Alemindedir. Düşük gücüne sakın aldanma Kızıl Yılanlar sinsiliğiyle bilinir. Tetikte kal. Ryuu onaylayıp uçmayı bıraktı. Yavaş hareketlerle inişe geçti. İndiği yer bol ağaçlık bir alandı. Ormanın içlerinde olmayan bir yere göre fazla ağaç vardı. Ayrıca yaprakların çoğu kırmızımsı renklerdeydi. Kızıl bir yılan için burada pusu kurmak fazlasıyla kolaydı. Ryuu herhangi bir silaha sahip değildi. Kılıcı kırılmışken diğer kılıcını kullanabileceğine inanmıyordu. Her adımını dikkatle atmaya başlayarak önündeki kıvrımlı ağaca doğru ilerlemeye başladı. Ağacın köklerinin dibinde yemyeşil parlayan bir papatya vardı. Tamamen yeşildi. Korunmasız duruyordu. Ryuu rahatlayarak koşmaya başladı. Çiçeğin yanına geldiğinde eğildi. Dikkati dağılmış gibiydi. Yaprakların arasından bir parıltı belirirken şimşek gibi bir şey Ryuu' ya doğru atıldı. Ryuu' nun kolu mükemmel bir refleksle yılanı boynuna doğru uçarken yakaladı. '' Gerçekten kurnazmışsın. Dikkatim dağılana kadar izledin beni. '' Ryuu yılanı sıkıca tutarken kafasını kaldırdı. Sırıtıyordu. Ormana girdiği andan beri yılanın yerini biliyordu. Bu yüzden yılanı kandırmak için basit bir plan uygulamıştı. Ve planı başarıya ulaşmıştı.
'' Tısss ness istiyorsusss insasss '' Ryuu yılanın konuşmasıyla şaşkına döndü. '' Sen konuşabiliyor musun? '' Yılanın konuşması biraz garip olsa da Ryuu anlamıştı. '' Evess insasss. Besss üstüsss bisss yılanısss. '' Yılan her kelimenin sonunu tıslayarak söylüyordu. O çok nadir rastlanan Kristal Ruhlu Kızıl Yılan. Onu öldürmeden yanına alman işine yarar. Zehri simyada yararlıdır. Gökyüzünün Kralı' nın isteğini duyan Ryuu kafa sallamakla yetindi. '' Seni yanımda götürücem. Asıl amacım Kızıl Yılan Papatyasıydı ama ondan değerli olduğuna kanaat getirdim. Eğer bana zarar vermeye çabalamaz ya da masum birine, sana hiç bir zarar vermem kısıtlama koymam. Kabul ediyor musun? '' Ryuu yılanın kişiliği olduğuna göre belki Met gibidir diye düşünüyordu. Yılan eşsiz bir güzelliğe sahipti aslında. Yakut gibi parlayan pullara sahipti. uzunluğu iki metre civarıyken gövdesi inceydi. Gözleri yapraklar gibi yeşil ve parlaktı. Çatallı dili bir gözüküyor bir gözükmüyordu. '' İnsasss besss yaşlıss biss yılanısss. Yaşasss gücüsss yedisss yısss. Eğesss buss süresss içindesss biss dişisss bulabilirsesss senisss terkss ederisss. Kabusss ediyorsasss ismim Konsss. '' Ryuu düşünmeden kafa salladı. '' Tamamdır Konsss. Benim ismim Ryuu. Geçici bir ortaklığımız olacak. '' Ryuu Konsss ' u yere bırakırken papatyayı özenle yerinden çıkardı.'' İnsasss bess yorgusss biss yılasss. Omzundasss gideceğisss. '' Ryuu Yılanın belinden omzuna kadar sarılmasına ses etmedi. İstese de Ryuu' ya bir şey yapamazdı. Yine de Ryuu basit bir anlaşma yapmak istiyordu. '' Konsss aramızda bir anlaşma yapalım. Kanımın bir damlasını kafana süreceğim. Bu sayede anlaşma yapmış olacağız. Kabul ediyor musun? '' Yılan usulca kafasını öne uzatarak Ryuu' ya cevabını iletti. O yüz yaşına ulaşmak üzere olan bilge bir yılandı. Böyle bir anlaşmadan çekinmeyecekti. Ryuu memnun olmuştu. Kanını kafasına sürdükten sonra Konsss eski yerine yerleşip uyumaya başladı. Ryuu papatyayı boyutsal yüzüğüne koyduktan sonra tekrardan uçmaya başladı. 7 gün geçtikten sonra mağarasına varabilmişti..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grondia
FantasiaAdaletsizlik neden her yerde? Güçlü olan zayıfı ezerken ne yapılabilir ki? Sadece sevdiklerini korumak yeterli mi? Aklımda bu sorular dolaşıp duruyor. Bir karar veremiyorum. Güçlü olmam gerekli. Sevdiklerimi korumam gerekli ama bu yeter mi...