İkinci Kitap: Bölüm 21 Yavru Ayı[2]

2.9K 265 8
                                    

Erkek ayının son nefesini vermesine karşın dişi ayı durmamıştı. Bir iki saniyelik sürede tamamen bitirdiği zihinsel mesajı aktarmak için sürünerek insana yaklaştı. İnsanın alnına parmağını koyarken gözlerini kapatmış ve iyice yavaşlayan nefes alışverişleriyle sonunun geldiğini fark etmişti. Tüm umudunu bu insana bırakmıştı. Eğer düşüncelerinde haksız çıkarsa kesinlikle yavrusu acı çekecekti. Yinede yavrusunun tek başına açlıktan ölmesine veya başka hayvanlar tarafından yenmesine göz yumamazdı.

Dişi ayının parmağı yavaşça aşağıya doğru kayarken ardından ince bir kan izi bırakmıştı. Son nefesini verirken bile kendi canını hiç düşünmemiş sadece yavrusu için şans dilemişti. İşte bir annenin yüreği böyleydi. Bu insan olmakla ya da hayvan olmakla alakalı değildi. Bu gerçek bir anne olmakla alakalıydı. Yavruları için hayatını hiçe saymaktı! Güçlünün güçsüzü ezdiği ve sırf güçsüz diye kendi çocuklarını öldürenlerin olduğu bu devirde yapılabilecek en onurlu davranıştı.

İnsan zihnine hücum eden görüntüyle donmuştu. Karşısında az önce hayatını veren iki ayı duruyordu. Erkek olduğu belli olan ayı ilk olarak öne çıkarken zor olsa da anlaşılabilen bir şekilde konuşmaya başladı. '' İnsan senden bir şey istememize izin verir misin? '' İnsan sadece kafa sallamakla yetindi. Böyle bir şeyi ilk defa tecrübe ediyordu.

Dişi ayı öne çıktığında hüzünlü duruyordu. '' Biz muhtemelen sen bu mesajı görürken ölmüş olacağız. İnsan senden yavrumuzu korumanı istiyoruz. '' İki ayı bir kez daha konuşmak istemişti ki çevre kararmaya başladı. Bu kadar kısa bir mesajı bile oluşturmak iki ayının hayat enerjisiyle birlikte tüm gücünü bitirmişti. İnsan tekrar görüşünü kazandığında hafifçe gülümsedi. '' Gerçekten bunu isteyecek yanlış kişiyi buldunuz. Sonuçta Ryuu Heart ismi belayı mıknatıs gibi çekiyor. '' Bu kişi aslında iki aydır ortalıkta gözükmeyen Ryuu' dan başkası değildi!

Ryuu arkasını döndüğünde mağaraya doğru ilerlemeye başladı. İki aydır ikamet ettiği bu alanda sakin bir yaşamı vardı. O günden sonra güçlenene kadar sesini çıkaramayacağını öğrenmişti. Zihni iki ay öncesine giderken buna engel olmadı.

''MET!''

Kırarak girdiği kapıya rağmen odada bir hareketlenme olmamıştı. Sadece bir saat baygın kalmıştı ama uyandığında tek başınaydı. İlk aklına gelen Rezian olmuştu. Onu saraya taşıdıktan sonra koşarak Met' in odasına gitmişti ama sonuç hüsrandı. Tamamen boş olan odanın duvarında devasa bir delik vardı. Duvarın hemen dibindeyse bir kağıt duruyordu. Kağıtta büyük harflerle ' Biz seninle iletişime geçeceğiz Ryuu... ' yazıyordu.

'' Kendine hakim ol Ryuu. '' Gökyüzünün kralının sesi zihninde yankılanırken gözlerinden akan yaşları hissetmiyordu bile. Met' i gerçekten kurtarmak için umutları kayboluyor muydu? Ayakları ağır gelen bedenini daha fazla taşıyamazken yere yığıldı. '' H-hepsi benim suçum! HEPSİ BENİM SUÇ-Ah! '' Aniden karşısında beliren Milena' nın tokatıyla birlikte bağırışı kesilmişti. Ne yapacağını bilemez bakışları ve şaşkın haline karşın Milena öfkeliydi. '' SENİ APTAL! KENDİNİ SUÇLAYARAK BİR SONUCA VARACAĞINA MI İNANIYORSUN? KALK AYAĞA! ''

Ryuu' nun aptallığına daha fazla dayanamayan Milena karışma gereği duymuştu. Her ne kadar Ryuu' nun yaşadıkları ağır olsa da tüm suç kendisinde aranamazdı. '' Önce buradan ayrıl. O ejderha sayesinde iyi durumda olsan da duyguların çöküşün eşiğinde. Sana onları kontrol etmesini öğreteceğim. '' Ryuu karşı çıkma şansı bile bulamadan saraydan ayrılmıştı. Rezian' ı son kez görmek istese de Milena özellikle izin vermemişti. Bir kez daha kendini suçlamasına izin vermeyecekti.

Ryuu uzun bir yolculuktan sonra insanlardan uzak bu ovayı bulmuştu. Milena' nın öğretileriyle sabırlı olmaya çalışıyordu. Ayrıca çevresinde yardım isteyen her hayvana da yardım ediyordu. Milena' nın dediklerine göre sabırlı olmayı öğrenene kadar kesinlikle güçlerini kullanamayacaktı. Hiçbir kuyruğu açamıyordu. Gko enerjisini bedenine çekebiliyor olsa da kullanmasına Milena izin vermiyordu.

GrondiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin