Elli bin direnç sonra...
Ryuu elindeki kitabı sonunda anlamıştı. Artık bedenine gerekli gücü çekebiliyordu. Saldırı teknikleri dövüş sanatına ters olsa da gerçekten güçlü ve tehlikeliydi. Ama anladığı üzere öğrendiklerini çok sık kullanmamalıydı. Çünkü her kullanışında eski dövüş tekniklerinden uzaklaşıyordu. Burada durduğu sürece bıkmadan çalışması kendini şaşırtsa bile, yapacak bir şeyi olmadığından durmamıştı. Zaten zamanın geçtiğini çok zor anlıyordu.
Ryuu çalışmadığı zamanlarda diğer kendisiyle konuşuyordu. Diğer kendisi bir isminin olmadığını söylemişti. ' Babam bana sadece oğlum diye seslenirdi. Hiç öğrenemedim. ' demişti. Ryuu bu konu üzerine parmak çok basmamıştı. Ama anlaşırken sıkıntı yaşadıkları doğruydu. '' Hey Ryuu! Kitabı anlamayı bitirdin mi? '' Ryuu yerinden fırlarken kendisine seslenen diğer kendisinin yanına geldi. '' Evet. Hala açığım olsa da bitirdim. Artık babanın gelip kontrol etmesi lazım değil mi? '' Diğer kendisi çoğu zaman dalgın dalgın etrafını izlerdi. Ryuu' yu rahatsız etmemeye çalışırdı hep. Ama konuşmak istediğini anlayabiliyordu Ryuu.
'' Kısa süre de geleceğine eminim. Anında anlar diye düşünüyorum çünkü. '' Diğer Ryuu' nun sesi kesilmişti ki kalın ve kudretli bir ses yankılandı. '' Demek bitirdin Ryuu. '' Ryuu kafasını kaldırdı. Sonsuz beyazlığın üzerinde büyük siyah bir alan belirmişti. Ses oradan geliyordu. '' Buradan ayrılabilir miyim artık? '' Ses bir süre yanıt vermedi. Ardından kükreyerek '' BURADAN AYRILMAK İSTİYORSAN BENİ YENMELİSİN! '' dedi. Ryuu şaşırmıştı. Böyle güçlü birini nasıl yenerdi? '' Seni test edeceğim Ryuu. Hazır ol. '' Ses tekrar sakinleşince Ryuu rahatladı. Dengesizin teki, diye düşünmeden edemedi.
Siyah noktadan yere bir karaltı düştü. Kısa süre de bu karaltı büyüyerek bir insan şeklini aldı. Yüzünü siyah bir maske kapatmıştı. Siyah giyinmişti ve onlarca hançer asılıydı. '' İki teste tabii tutulacaksın. Birincisi karşındaki rakibi yenmen. İkincisi de sana yapacağım üç saldırıya dayanman. Karşında duran rakibin benim bir kopyam. Gücünü büyük oranda kısıtladım. Merak etme seni öldüremez çünkü bu alan içinde sen ölümsüzsün. Lakin yaşayacağın her acıyı en ufak kırıntılarına kadar hissedeceksin. '' Ryuu tüylerinin diken diken olduğunu hissetti. '' Dövüşün hadi! '' Siyah gölge yerinden fırladı. Bir anda ortadan kaybolmuştu. Ryuu dikkatle çevresini izlemeye başladı. Tehlike hissi göğsünde kabardığı anda gölge adımlarını kullanarak yirmi metre ötede belirmişti.
Eski durduğu yer parçalara ayrılmıştı. Gölge elinde ince bir hançerle bir kez daha kayboldu. Ryuu çevresini izleme fırsatı bulamadan sırtından saplanıp karnını deşen hançere bakakaldı. Acı tüm iliklerinde hissediliyordu. Sefil bağırışının ardından hançeri saplayan el geri çekilmişti. Ryuu hançerin yerinden çıkmasıyla kovadan boşaltılıyormuş gibi hızla akan kana baktı. Canı delicesine acıyordu. Delinen yerden bağırsakları sarkmıştı. Faltaşı gibi açılmış gözleriyle birlikte yere yığıldı. '' İyileştiğini düşünürsen anında düzelirsin. Tabi ölüme yakınken geçerli! '' Ryuu diğer kendisinin sesiyle kaybolmak üzere olan bilincinin son kırıntılarını kullandı.
Ryuu' nun yerdeki bedeni yok olurken ayakta iyileşmiş bedeni belirdi. Ryuu sapasağlam bedenini endişeyle inceledi. Hiç bir sorunu olmasa da az önceki darbenin psikolojik acısı devam ediyordu. '' Ryuu dövüş! Boş boş durma! '' Kendisine seslenen eşiyle beraber üzerindeki tüm duygularını arkasına attı. Sadece dövüşecekti. Öfke hissi, merhamet hissi, korku hissi... Hepsini arkasında bırakmıştı. '' Göksel Kuyruk! '' İlk kuyruğu etkinleştirirken Gölge Adımlarının dördüncü adımını kullanmaya başladı. Dördüncü adımda önünde beliren gölgeler adımını bastığı anda on kat hızlanmasını sağlıyordu. Bu beliren gölgelere alışmak çok zor olmuştu.
Ryuu tekrardan ortadan kaybolan rakibini aramaya başladı. Zikzaklar çizerek koşturuyordu. Tehlike hissi benliğini sararken kendini yere attı. Soğuk çelik sırtını yarıp geçerek yere saplandı. Ryuu tam tur takla atıp direk saldırıya geçti. Önce tekmesi hedefini buldu. Rakibinin bedenine çarpan tekmeyle birlikte duraksamadan ayağını yere indirip ikinci tekmesini aynı yere geçirdi. Gölge takla atarak geri yıkılmıştı. Yıkıldığı yerde beliren siyah çukurun içine girerek bir kez daha kayboldu. Ryuu yerinde dururken keşif alevlerini etkinleştirdi. Etrafındaki en ufak şeyi bile hissediyordu. '' Yukarıda! '' Gözlerini açarken boğazını kesmek için atılan gölgeden yana sıyrılarak kaçındı. Neyseki zamanında hareket edebilmişti. Yoksa kafası uçmuştu.
Yanından geçen gölgenin çenesine doğru tüm gücüyle yumruğunu savurdu. Eli maskeye çarptığında büyük bir gümbürtüyle kırılmıştı. Bağırarak geri çekildi. Daha dikkatli olmalıydı. Gölge adımlarını kullanarak yaklaşık yüz metre uzaklaştı. Hemen yere oturdu. Birinci kuyruk sırtındaki yarayı iyileştirmişti. Şimdi de kırık elini iyileştiriyordu. Ryuu yere oturdu. '' Ateş Sanatları : Gümüş Ejderin Dansı! '' Etrafını alevler çevirirken mavi alevleri değişime uğradı. Önce koyulaştı ardından da soluklaştı. Sonunda ortaya gri bir ejderha figürü çıkmıştı. Keşif alevleri sayesinde kendisine gelen gölgenin yerini öğrenmişti. Dümdüz önünden geliyordu.
Gümüş ejderha kükreyerek gölgeye karşı saldırdı. Gölge, hançerini çekerek Gümüş Ejderhayı kafa kafaya karşılamaya hazırlandı. Zarif bir hareketle hançerini çevirerek Gümüş Ejderha kendisine çarpmak üzereyken yan döndü ve ejderhayı ikiye böldü. Çok temiz bir kesikti. Ryuu kaşlarını çattı. Kendi gücüyle yenmesinin kolay olmayacağını anlamıştı. Yüzünde sadist bir gülümseme belirdi. Yerinden fırlamaya hazırlanıyordu ki gölge kaybolup arkasında belirdi. Hançeri karşılık vermesine izin vermeden boğazına düz olarak saplandı. Anlamsız hırıltılar çıkartırken yere yığıldı Ryuu. Boğazı tamamen parçalanmıştı. Bağıramıyordu da. Ağzına dolan kan çenesinden yavaşça sızdı. Nefes almak için çabalasa da hiç bir şey yapamıyordu. İkinciye yere yığıldı. Gölge, hançeri boğazından çıkartarak geriledi.
Hançerin boğazından çıkmasıyla birlikte kan boğazından boşaldı. Anlamsız sesler çıkartırken bilincini kaybetmenin eşiğine geldi. Tekrar iyileşmeyi düşünmesiyle aynı şekilde düzelmişti. Acısı yok olsa da psikolojisi gerçekten berbat bir durumdaydı. Zihinsel olarak yıkılmanın ucundaydı. '' Aptal Ryuu yok et şunu işte! '' Ryuu nefes nefese kalmıştı. Sakinleşmeye çabalayarak gözlerini kapattı.
Gözlerini açtığında ifadesi tamamen donmuştu. Bedeni yok olurken gölgenin arkasında ortaya çıkmıştı. Elinde uzun, ince bir kılıç belirmişti. Bu kılıç tamamen simsiyahtı. Etrafında siyah bir tabaka hareket ediyordu. Ryuu iki hamle yaptı. İlkinde kılıcı tepeden dümdüz gelirken hızla sağa dönerek gölgenin hançeriyle çarpıştı. Ardından kılıcını geri çekerek gölgenin tepkı hızını aşan bir çeviklikle yandan savurdu. Gölge, bedenini ikiye bölen darbeyle birlikte yok olmuştu.
'' Aferin Ryuu. Şimdi sırada ben varım. Sadece üç hamleme dayansan yeter. Kendini iyileştirme şansın var ama bayılmaman lazım.'' Gökyüzünden ikinci gölge düştü. İnsan şekline büründüğünde Ryuu dikkatle onu inceledi. En fazla yirmi beş yaşındaydı. Simsiyah giyinmişti. Uzun bir pelerin vardı sırtında. Çıplak göğsü, savaş yaralarıyla doluydu. Yüzünde bıraktığı hafif kirli sakalı, çenesinin kenarındaki pençe izini kapamaya çalışıyor gibiydi. Karanlıktan bile siyah gözleri insana sadece bakarak en büyük korkusunu yaşatabilirdi. Biçimli burna ve gür kaşlara sahipti. Saçları omuzlarına kadar geliyordu.
'' Hadi karşıla bunu! '' Karanlık Lord derin bir nefes alıp gayet doğal biçimde Ryuu' ya doğru üfledi. Ryuu ne yaptığını anlamaya çalışıyordu ki karnında hissettiği acıyla bakışları aşağıya kaldı. Karnında devasa bir delik vardı! Sadece basit bir üflemeyle organlarının çoğunu, kemiklerini, etini hepsini yok etmişti! Bedeni daha fazla dayanamadı ve yere yığıldı. Son duyduğu şey ise Karanlık Lordun '' Sadece üfledim. '' demesiydi...
/Bu bölümü zorla araya sokuşturmamı sağlayan @ahkanka123 e selamımı söylüyorum :D İstediğini aldın mı?
Bu arada arkadaşlar sizden ufak bir ricam olacak. Bir düzenleyiciye ihtiyacım var. Eğer ben bu işi yaparım diyen varsa mesaj atarsa ya da buraya yorum bırakırsa sevinirim. Çok fazla bir şey istemiyorum. Hafta da bir tane düzenlese yeter benim için.
Evet düğüne geldik gibi mi ne? Finale de az kaldı ha... Eee hazır mısınız? Sonraki bölümü hemen yazıp paylaşmaya çalışıcam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grondia
FantasíaAdaletsizlik neden her yerde? Güçlü olan zayıfı ezerken ne yapılabilir ki? Sadece sevdiklerini korumak yeterli mi? Aklımda bu sorular dolaşıp duruyor. Bir karar veremiyorum. Güçlü olmam gerekli. Sevdiklerimi korumam gerekli ama bu yeter mi...