Ryuu alaylı sırıtışıyla yerinde beklemeye devam etti. Gerçekten karşısındaki kişi kendi kılıcının yarısı ağırlığındaki bir çöple hava atmaya çalışmıştı. Ryuu' nun tek yaptığı hatasını göstermekti. Bir kez daha harekete geçecek ve ikiliyi etkisiz hale getirecekti. Birilerini öldürme riskine girmek istemiyordu. Saldırmak için bir adım atmıştı ki aniden ciddileşti. Kılıcını hızla arkasına savururken havayı bölen devasa baltayı karşıladı. Arkasında beliren ve saldıran kızı gördüğünde kaşlarını çatmadan edemedi. '' Neden bana saldırıyorsun? '' Ryuu bu kızı daha önce görmemişti. Kendisine saldırma sebebi olamazdı.Ryuu baltayı tam anlamıyla karşıladığı için ikisi de bir adım bile geri gitmemişti. '' Neden mi? Çünkü babam seni bulmak için ayrılırken öldürüldü! '' Kız ne kadar soğukkanlı dursa da Ryuu onun ağlamamak için kendini zor tuttuğunu fark etmişti ve Ryuu kızın sözleriyle geçmişini taramak zorunda kalmıştı. Kim onu aramak için hayatını vermişti ki?
'' Seni ve babanı tanımıyorum! '' Ryuu kılıcına biraz güç uygulayarak kızı geriye ittirdi. Kızın gücü en fazla 2.Seviye Gökyüzü Kaynak Alemindeydi. Yani Ryuu için aşırı tehdit oluşturmuyordu. Kız gerilerken gözlerindeki ateş daha da fazlalaşmıştı. '' Benim babam kim mi? '' Tam konuşmaya devam edecekti ki Yura' nın sesiyle durdu. '' Mircha! Senin burada ne işin var? '' Ryuu kafasının iyice karıştığına emin olmuştu. Yura' yla bu kızın ne alakası vardı? '' Yura kim bu kız? '' Ryuu kafasını bir saniyeliğine çevirmişti ki Mircha kafasını almak için baltasını savurdu. Ryuu bakmadan Draken' ı kaldırarak baltaya vurdu. Bu sefer gücünü o kadar kısıtlamamıştı. Mircha baltasına çarpan kılıçla dört beş adım geriledi. Ağzına dolan kanı kusmamaya çabalarken nasıl Ryuu' nun bu kadar güçlü olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ryuu' yu izlediği şu kısa zamanda gücüne hiç dikkat etmemişti. 'Seviyesi düşükken ne kadar güçlü olabilirdi ki?' düşüncesiyle hareket ettiği için yaptığı hatanın boyutlarının farkında değildi. '' Sence neden burada olabilirim Yura? İntikamımı almak için! ''
Yura ifadesinin kasıldığını hissetti. Ablası gibiydi Mircha. Aralarındaki bir yaş farkı vardı. '' Ne intikamından bahsediyorsun? Ryuu' nun hiç bir suçu yok! '' Ryuu hala bir şey anlamamış olsa da beklemeye niyetli değildi. Arkasını dönerken acıma niyetine sahip olmadan atıldı. Eridian ve Tendira' yı hedeflemişti. İkili kılıçsız ve savunmasız kalmışlardı. Sadece ölümlerini kabullendiler ve beklediler ama bekledikleri şey gerçekleşmedi. Ryuu birinin kafasına Draken' ın kabzasını geçirirken diğerine de kafa atmıştı. İkisi de yere yığılırken Ryuu arkasını dönerek kıza baktı. '' Eğer ölümünü aramıyorsan uslu uslu bekle. '' Ryuu kılıcını kaldırırken kimsenin durmadığı bir yöne savurdu. Büyük bir patlama gerçekleşirken Ryuu hızla geriledi. Eski yerinde büyük bir çukur oluşurken sanki görünmez birisi saldırmış gibiydi. '' Gerçekten beni fark etmene şaşırdım. '' Çukurun olduğu yerde bir parlak bir ışık belirirken yavaşça kalıplı bir erkek bedeni ortaya çıktı. Ryuu tanımasa da bu kişinin kim olduğunu tahmin ediyordu. '' Heartin suikastçilerini fark etmek gerçekten zor oluyor ama ben bir Heart' ım. Sizi fark etmemek için aptal olmam bile yetersiz olur. ''
Çukurun içindeki adam doğrulurken ters ters Ryuu' ya baktı. Az önce açıkça aşağılanmıştı ama bir şey diyemiyordu. Ryuu' nun zekası karşılığında cevap vererek kendini aptal yerine koymak istemiyordu. Elindeki kısa hançeri kaldırırken tüm gücünü yaymaya başladı. Gücü Ryuu dahil herkesi dondurmuştu. 9. Seviye Gökyüzü Kaynak Alemi. '' Sanırım ciddileşmem lazım. '' Ryuu fısıldarken kendini hazırladı. '' Yura derhal ayrılın burdan. Mirga mı Mirsa mı her neyse onuda götür! '' Ryuu işlerin biraz karıştığına emindi. Şuan en güçlü haliyle kesinlikle karşısındakini yenebilirdi ama bunun için Gko enerjisine başvurmalıydı.
Ryuu, Isal ile olan dövüşünü gördüğünden beri gücünü saklamayı kesmişti. Bu sayede gerçek gücünü göstererek kendisinden kat kat güclüleri yenmeye başlamıştı ama gücünün bir kısmını saklamayı da ihmal etmemişti. Mesela Göksel Kuyruğu kullansa da Zihinsel Bulut Kuyruğu' nu kullanmıyordu. Şimdiyse gücünü daha fazla kullanmak zorundaydı. Karşısındaki rakip küçümsenmeyecek kadar güçlüydü. Hele suikastçi tekniklerini kullandığında daha da tehkikeli olacaktı. Ryuu' nun kendini tutması saçmalıktan başka bir şey olmayacaktı.
Gözlerinde anlık bir parlama belirirken ilk kuyruk sessizce etkinleşti. '' Ciddileşmen iyi olacak son Heart. Çünkü bugün ölmemek istiyorsan tek çaren bu! '' Suikastçi birden gölgelere karıştı. Bunu o kadar hızlı yapmıştı ki Ryuu harekete geçememişti. '' Madem görmeme izin vermiyorsun o zaman bende senin görmene izin vermem! '' Ryuu bağırırken çaktırmadan uzaklaşan Yura' ya bir bakış attı. Ardından elinde biriktirdiği Gko enerjisiyle yere vurdu. Vurduğu yerde bıraktığı Gko enerjisinden kalıntı çok hafifte olsa çevreye siyah bir enerji sızdırıyordu. Sise benzeyen bu enerji gittikçe artan bir hızla çevreyi kaplamaya başladı. Kısa sürede düğün alayını tamamen simsiyah bir sis kaplamıştı. Ryuu bu sisi eğer suikastçiyi yenmeyi başaramazsa Yura' yı takip edemesin diye oluşturmuştu.
Sisin içinde iki figür yüksek hızlarla hareket ediyordu. Birisi Draken' ı yüzüğüne koymuş Ryuu' ydu. Diğeri ise Heartin Suikastçisiydi. Bir yarışın içindeymiş gibi hareket eden bu ikiliden Ryuu önde gidiyordu. Sisin içinden çıkan Ryuu hızla boş bir alan bulmaya çalışıyordu. Yaklaşık on dakika boyunca gezen Ryuu ve onu takip eden suikastçi sonunda Ryuu' nun istediği gibi bir yer bulmasıyla durdular. Düz ve açık olan bu arazi kesinlikle bir suikastçi için en kötü savaşma yeriydi. Saklanabileceği yer sayısı neredeyse hiçti ama suikastçi bu konuda hiç üzülmemişti. Açıkça onun bir kozu olduğu belliydi. Ryuu neredeyse görünmez suikastçinin yerini saptamaya çalışırken bir yandan Gko enerjisi çekiyordu. Yapacağı şey riskli olsa da kesinlikle suikastçinin işini hızlı bitirmesi gerekiyordu. Biliyordu ki yanlış bir hareketinde kafasını kaybederdi.
Ryuu birden durarak tüm gücüyle çevresine bir bariyer örmeye başladı. Bu bariyer kesinlikle çok güçlü olmak zorundaydı! Yoksa hayatını korumasına imkan yoktu. Bariyeri örmeyi bitirdiği anda görünmez bariyerin dışında sekiz alev savaşçısı belirdi. Hepsi en güçlü halindeydi. Ryuu bunun yeteceğini düşünerek gözlerini kapatıp meditasyon pozisyonu aldı. Bedenine hücum eden Gko enerjisi hızla şekillenirken elinin üzerinde toplaşmaya başladılar.
Ryuu' nun halini gören suikastçi bir fırsat yakaladığını hissetmişti. Bariyeri yıkıp Ryuu' yu öldürmek için hareketlenmişti ki dikkat etmediği alev savaşçılarından birisi aniden üzerine kılıcını savurdu.Görünmez olduğu için alev savaşçılarının onu fark edememesi gerekiyordu ama bilmediği şey alev savaşçılarının gözü yoktu. Sadece çevreye saldıkları ateş enerjisinin titreşimleriyle hareket ediyorlardı. Ve ateş enerjisinin titreşimlerinden kaçınmak mümkün değildi. Suikastçi artık anlamıştı. Ryuu' ya ulaşmak için bu kopyaları yenmeliydi...
Suikastçi sekiz alev savaşçısını da zar zor yok ettiğinde bariyere doğru atıldı. İki yumrukta kırmayı becerdiği bariyerin ardından Ryuu' ya saldırmasını engelleyen hiç bir şey kalmamıştı. Yüzünde başarmanın verdiği sevinçle bir kaç saniyeliğine durakladı ama bu bir kaç saniye bile hayatının hatasıydı. Önünde duran Ryuu ortadan kaybolurken on metre ilerisinde ayakta belirdi. '' Az önce farkında olmadan hayatının hatasını yaptın. '' Alayla sırıttı. Artık endişelenmesi gerekmiyordu. '' Sana bir ders vermek istiyorum. Asla ama asla öldürmen gereken kişinin başında mal gibi bekleme! '' İki eliyle birlikte hızla yere vurdu. '' Gökyüzünü Ağlatan Yıkım! '' Ryuu' nun yere vurmasıyla birlikte devasa bir karanlık Ryuu' yu merkeze alarak kırk adım genişliğindeki bir alanı vurdu. Suikastçi sadece çığlık atmaya fırsat bulabilmişti. Karanlık onuda yutarken elli metre derinliğinde devasa bir krater oluşturmuştu. Ryuu ise kraterin dibinde yırtılmayan tek kıyafeti olan cübbesiyle nefes nefese yatıyordu....
/Uzun olmasını istiyordum ama fırsatım olmadı. Dışarıda işlerim çıktı falan. Daha sonraya kaldı uzun bölüm. O zamana kadar görüşürüz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grondia
FantasyAdaletsizlik neden her yerde? Güçlü olan zayıfı ezerken ne yapılabilir ki? Sadece sevdiklerini korumak yeterli mi? Aklımda bu sorular dolaşıp duruyor. Bir karar veremiyorum. Güçlü olmam gerekli. Sevdiklerimi korumam gerekli ama bu yeter mi...