3 - Hata

16.1K 1.2K 465
                                    


*Alan Walker - Faded



🌕


İşte yılın benim için en önemli gecesi gelip çatmıştı. Doğum günüm de olan yılın en uzun gecesi. Sekiz yıldır aralıksız Şeb-i Yelda gecesinde yani yirmi bir Aralık gecesinde ki rüyalarım benim için çok anlamlı ve esrarengiz olurdu.Çünkü bu önemli gecede rüyalarına girdiğim insanlarla gerçek hayatta bir kez bile olsa karşılaşırdım.

Hani yolda yanınızdan geçen bir insanın size tanıdık gelmesi ve arkanıza dönüp bakma hissiyatınız vardır ya. İşte ben bu gecede rüyalarına girdiğim insanlarla o yıl içinde gerçekten tanışırım. İşe giderken, markette alışveriş yaparken yada evime kargo getiren abi yada çıktığım yurtdışı iş seyahatlerimde uçakta yanında oturduğum insan. Nerede ve ne zaman olacağını bilemem ama o his içimi doldurduğumda çevreme daha dikkatlice bakarım. Bakarım ve görmek istediğim o özel insanı binlerce insan içinde bile olsa bulurum.

Sonra da gider onunla tanışırım. Minik bir gülümseme yada yol sorma bahanesiyle onunla ilk temasımı kurarım. Tanıştığım insanın ikinci cümlesi hep aynı olur ve hiç değişmez.

"Sizinle daha önce karşılaşmış mıydık?"

Benim cevabım ise hep aynıdır.

"Büyük ihtimalle rüyalarınızda tanışmışızdır ."

Tabi onlar hiç o rüyalarda beni hatırlamazlar çünkü ben onlara hiç görünmem ve temas etmem.

İşte yine yılın benim için en önemli gecesi sonunda gelip çatmıştı. Özel bir ihtimam gösterdiğim bu gece de üstüme ipekten yapılmış, inci beyazı geceliğimi giyip, telefonumu kapattım. Evdeki tüm elektronik eşyaları da beni rahatsız etmesinler diye özellikle fişten çektim. Lunanın yatağını da odama taşıdım. Çünkü ne zaman Luna odamda olsa yada benimle uyusa o gece ki rüya geçişlerim güzel ve sorunsuz olurdu. Keşke rüyalara da benimle birlikte girebilse. Yatağıma uzanmadan önce odamın camından dolunayı uzun bir süre izledim. Ah iki güzel olayın aynı günde olması ne kadar da hoştu. Bu gece hem dolunay, ışığıyla gecemi aydınlatacak hem de özel rüyama girecektim.

Bakalım bu yıl nasıl bir kapı beni karşılayacak? İşte en heyecanlı an da buydu. Bu gecelerde ki rüyaya geçiş evresinde hep bir kapıdan yada portaldan geçerdim. Ve her yıl gördüğüm geçişler bir önceki seneden daha muazzam olurdu.

Yatağıma uzanıp, gözlerimi yavaşça kapadım. Vücudumda gezen minik patilerden Lunanın üstümde uyumak için bir yer aradığını anlayıp sessizce kıkırdadım. Luna başımın kenarına gelip yastığımın kenarına kıvrıldı ve değişmeyen bir frekansta hırlamaya başladı. Ninni de başladığına göre artık rüyaya geçişimi yapabilirdim.

Kendimi uykuya hazırladım, beynimin içinde tüm gün dönüp duran olayları tıpası çekilmiş bir küvetin içindeki su gibi gidere boşalttım. Sonrası beyaz bir ışık...

Kendimi bulutların üzerinde bulduğumda yüzümde benden izinsiz oluşan sırıtmaya engel olamadım ve yavaş adımlarla etrafa pamuk gibi saçılmış bulutların üstünde yürümeye başladım. Evet işte bu sefer kesin uçacaktım.

Geçen yıl da okyanusa resiflere dalıp oradan bir rüyaya geçmiştim. Ama sekiz yıldır hiç uçmamıştım. Aklımda bunları düşünürken karşıma çıkan devasa büyüklükteki taş geçitin önünde kendimi durdurdum. Bulunduğum ortamda güneş batmaya başlamış, kızıl tonlarda ki devasa büyüklükteki bulutlar çevremi sarmıştı. Geçitin diğer tarafında ise gri bulutlar göze çarpıyordu. Karanlık yada siyah değillerdi sadece normal gri renktelerdi.

Rüyada SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin