12 - Görü

12.9K 1.1K 339
                                    

Bu sefer bölüm erken geldi. Haftaya bazı planlamalara gireceğim. Neyse şimdiden söylemeyeyim onu😁 Size sürprizli bölüm yazdım. Sessiz Adamımızın hayatından ayrıntılar öğrenmeye hazır mıyız? Her ayrıntı önemli😉

Burayı büyük yazayım bari dikkate çeksin. ÖHÖM BİRİCİK OKUYUCULARIM. Biliyorsunuz Wattys2017 başladı. Hem Minik Kelebeğin Kanatları hem de Rüyada Saklı olarak ben de yarışmaya katıldım. Yorum ve Vote desteğinize çok ihtiyacım var.
Ayrıca kitaplarımı dostlarınıza da söyleyip okunmasını sağlarsınız muhteşem olur. 😍 Yani kazanacağımdan değil ama insan umut ediyor😁

Şimdilik bu kadar. Ve karşınızda Rüyada Saklı🌙

🌙

Bu bölüm ilahi bakış açısıyla yazılmıştır.

“Ulan Yelda ben senin var ya!” diye bağırarak uyandı adam uykusundan

Sadece bir kaç saniye önce acıdan kıvranma seviyesindeyken şimdi bedeninde hiç acı hissetmiyordu. Fakat kadına olan öfkesi hala yerli yerindeydi.

Yanında gece kadar siyah yastığın üstünde, bir ay kadar kusursuz parlayan kedisi Artemis, bu asabi bağırışın üzerine sinirlice kuyruğunu sahibinin suratına vurdu.

Aktan sinirli gözlerle kıymetli kızına döndüğünde ise kedi, onun alev alev yanan gözlerini umursamayıp usulca uzandığı yerinden kalktı ve odanın kapısından çıkarak evin sessizliğine karıştı.

Kaç gecedir rüyalarına musallat olan kadın artık onu sinir etmek bir yana çıldırtma noktasına da getirmişti. Dün gece peşine düştüğü dosya için bir dakika bile olsa uyumamış, bu yüzden de aşırı derecede sinirliydi.

Ve Yelda da buna hiç dikkat etmeyip konuşarak, onun zaten patlamaya hazır sinirlerini daha da zıplatıyordu. Bir de üstüne bu enerjik halleri de üstüne tuz biber oluyordu.

Tamam kız da çetin cevizdi. Asi ve bilmiş cevaplarıyla onu hem şaşırtıp hem de çileden çıkarıyordu. Her ne kadar onu bitmek tükenmez siniriyle yakıp kül etmek istese de, içinden bir ses onu yerde kalbi durmuş, ayağının dibinde öylece yatarken ki halini gözünün önüne sürüp bu isteğini bastırıyordu.

Ne ona zarar vermek istiyordu, ne de onu görmek.

Ama aksi gibi kız her gece rüyasına girip duruyor, kendisini unutturmamayı başarıyordu. Fakat Aktan içten içe ona alıştığını da kendine itiraf etmeye başlamıştı. Sessiz hayatına bir ses, bir nefes eklenmişti. Ve Aktan hayatında konuşmadığı kadar onunla konuşmuştu.

Sessiz Prens…

Evet onun lakabı buydu.

Sadece gerektiği kadar konuş…
Öz ve az...

Rüyada bile olsa bu hali lakabına sürülmüş kanlı bir leke gibi ruhunda parlıyordu. Sinirle üstündeki yorganı fırlatıp, ayağa fırladı adam.

Odasından çıkıp duşa girmek için hareketlenmişti ki kızının canhıraş feryadıyla, komodinin üzerindeki ateşlenmeye hazır silahını kapıp, koşarak salona daldı ve evine girmiş olan kişiyi etkisiz hale getirmek için pozisyon aldı.

Profesyonel gözleri çevresini hızla taradığında ise sadece Artemisi görünce şaşkınca gözlerini kırpıştırarak kedisine baktı.

Rüyada SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin