27 - Huzur

10.1K 942 133
                                    

Herkese Merhaba. Çok uzun tutmuyorum burayı zaten okunmuyor. Yorum ve beğeninizi eksik etmeyin hikayemden. Bir de eğer kurgumu beğeniyorsanız tek bir arkadaşınıza bile söylemeniz beni çok mutlu eder 😊

İyi okumalar

🌙

Aktanın evimin içindeki nefesinin eksilmesinin üzerinden tamı tamına dört saat geçmişti. Bu süre zarfında masada ki kitabın her bir sayfasını annem ve anneannem ile birlikte ayrı ayrı incelemeye devam etmiştik. Ayrıca düşündüğüm fikir üzerine de uzun uzadıya konuşmalar, biraz da tartışmalar yaşamıştık.

Saat üçe doğru gelirken ben çenemi elimin üzerine yaslamış, uyku akan gözlerimi hafifçe kapatmıştım. En sonunda daha fazla dayanamayacağımı anlayıp yavaşça ayağa kalktım.

“Size misafir odasını ayarlayayım ben.” diyerek bizimkilerin bir şey demesine izin vermeden odaya doğru yürümeye başladım. Odaya girip annem ve anneannem için kaplumbağa hızında yatak açtıktan sonra salona geri dönüp “Ben yatıyorum. Yataklarınızı yaptım. İyi geceler daha fazla dayanamayacağım.” diye mırıldandım.

Annem bana öpücük atarken, anneannem “İyi geceler en güzel rüyam.” diye mırıldandı. Kafamı hafifçe sallayıp odama gidip pijamamı bile giymeden yatağımın üzerine düştüm. Luna bu sert hareketim üzerine uykusundan uyanıp bana hafifçe hırladı.

“Pardon bebeğim.” diye mırıldanıp yastığa doğru yatağımda yılan gibi kayıp, zorlukla üzerime yorganı çektim. Karanlık ve huzur dolu uykuya çekilmem sadece bir kaç dakikamı aldı.

Aktan uyuyana kadar bedenimi dinlendirmek için uzun bir sürem oldu. En sonunda ışık patlamasıyla rüyaya girdiğimde kendimi yine yüksekten düşüp ilk kez Aktanın kolları arasında buldum.

“Hoş geldin.” diye mırıldandı başını hafifçe aşağı eğip yüzüme baktı.

“Hoş buldum Aktan.” dedim kolları arasında Luna gibi rahatça bedenine sinip

Rüyaya girişlerde yüksekten düşmek sanırım alışkanlığım olmuştu ama Aktan her zaman yere düşmemi yavaşlatan engeller koymuştu. Fakat bu engellerin içinden en fazla bunu sevmiştim.

Aktanın sıcak kolları...

Aktan nazikçe eğilip beni yere bıraktığında sonunda gözlerimi onun yüzünden ayırıp çevreye bakmak için çevirdim.

Göğe uzanan, sık, selvi ağaçlarıyla dolu bir ormandaydık. Ağaçların arasından kurumuş yapraklarla dolu yere ulaşan güneş ışınlarının oluşturduğu renk cümbüşü içinde gözlerim huzurla kapandı.

Aktanın nefesini sırtımda hissetmemle hafifçe başımı arkaya çevirdim. “Burası neresi?” diye mırıldandım.

“Gel biraz yürüyelim.” dedi bana açıklama yapmadan, yanımda korumacı bir ifadeyle bana baktı.

Rüyada bile bu kadar tetikte olmasına ilk başta anlam veremediysem de sonra artık tüm sırlarımızı bildiğini idrak edince bu koruma iç güdüsünün artık rüyaya da taşındığını anladım. Özellikle ikimizin saldırısından ve bize musallat olan yaratıkların ne denli tehlikeli olduklarını öğrenmesinin bunun üzerinde etkisini şuan gözlerinde görüyordum.

Kafamı olumlu olarak sallayıp yavaşça yürümeye başladım. Ayağımızın altında ezilen kurumuş dallar ve yaprakların çıtırtıları ormanda yankılanırken Aktan sessizce yanımda yürüyordu.

“Yolculuğun nasıldı?” dedim sessizce onun yüzüne bakıp

“Bir sorun yoktu. Normaldi.” dedi gözlerini çevreden çekmeden

Rüyada SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin