8 - His

12.6K 1K 204
                                    

Herkese yine yeniden merhaba. Çok minicik bir konu hakkında zamanınızı alıp sonra sizi yeni bölümle baş başa bırakacağım. Malum Rüyada Saklı'ya içimdeki bitmek tükenmek bilmeyen Fantastik sevgim için başladım.

Ama hikayemin daha geniş kitlelere ulaşması için sizden yardım rica ediyorum. Eğer hikayemi okunmaya değer buluyorsanız bir kişiye bile söylemeniz benim için muhteşem bir mutluluk kaynağı olacak.

Ve yorumlarınız ve yıldızlarınızla bana destek olmanızda mümkün 😊 Burayı okuduğunuz için teşekkürler. Hadi şimdi söz Yeldanın

⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐

Acıyan ellerim yüzünden ağzımdan bir inleme kaçarken tam yastıkların bitiminde gördüğüm çıplak ayaklar hafifçe titreyip duruyorlardı. Ben başımı kaldırmaktan bile acizken, ayakların sahibi tanıdık sesiyle bana seslendi.

"Bende seni bekliyordum Yelda. Bu gece beni çok beklettin. Malum seninle konuşacak küçük bir meselemiz var." dedi sertçe.

🌙

Nefes almadım. Alamadım. Sanki ciğerimin içinde son raddesine kadar şişirilmiş bir balon vardı ve benim nefes almamı engelliyordu ya da nefes almamı engelleyen şey burnumu ve ağzımı kapatan pofidik yastıklarda pek tabii ki olabilirdi.

Kafamı yastıklardan kaldıramadan Aktan'a cevap olarak inledim ve yastıkların üzerinde iki yana açılmış ellerimi "Ne yapayım?" manasında kaldırıp sertçe yere geri bıraktım.

Başımın dibinde ki hareketlenmeden sonra Aktan dizlerinin üzerine eğilip beni omuzlarımdan tutarak vücudumun üstünü havaya kaldırdı.

"Her gece farklı üstle yanıma geldin ama bu seferki cidden çok edepsiz." dedi boğuk bir sesle

Kaşlarımı çatarak kafamı kaldırıp onun his barındırmayan kahverengi gözlerine baktım. Ne dediğini anlamamla ellerinden kurtulup yastıkların üzerinde ters dönüp sırt üstü uzandım.

Lanet olsun hastane elbisesiyle rüyasına düştüm. Ki bu elbise arkası açık olanlardan biriydi. Beni o kadar makineye sokmuş ve kalbimi dinlemek için vücuduma o kadar alet bağlıydı ki üşenip pijamalarımı üstüme giymemiş, bu ameliyat elbisesine benzer olanı üstüme geçirip öylece takılmıştım. Şimdi bu üşengeçliğimin bedelini çekiyordum. Ne kadar da güzel?

Uzandığım yerden gözlerimi tepemde dikilmiş adama çevirdim ve kendimden beklemediğim zehirli bir ses tonuyla ona emrettim.

"Git bana üstüme giyecek bir şeyler getir Aktan."

Aktan ise bu emrimden zerre etkilenmedi hatta kollarını göğsünde birleştirip bana bakmaya devam etti. Sonra o dolgun dudaklarını açıp "Önce takip olayı sonra giyinme." dedi ve durduğu yerden yavaşça yürüyüp karşımdaki koltuğa oturdu. Ben de onun beni sorgulayan gözlerine odaklanmayıp, çıplaklığımı örterek üçlü koltuğa oturdum.

"Soracağım çok soru alacağım da çok cevap var ama süremiz kısıtlı bu yüzden en önemlilerinden başlıyorum Yelda. Ayrıca yalan söyleme anlarım." dedi ve gözlerini kısıp bana bakmaya başladı. Bende bir ayna gibi onun yaptığını taklit edip oturduğum yerde dikleştim.

"Bir şartım var. Aldığın cevaplara karşılıklık benim soracaklarıma da aynı dürüstlükle cevap vereceksin yoksa ağzımdan laf alamazsın. Yalan söyleme anlarım." dedim aynı ruhsuz sesle

Sonra ondan cevap bile beklemeden bilinçaltına kaydım. Bana doğru cevapları ve hislerini ancak o gösterebilirdi. Ayrıca yalan söyleyip söylemediğini de net bir şekilde anlayabilirdim. Etkiyi daha da artırmak için gözlerimi onun suratına diktim. Aktan bu hareketimle yerinde hafifçe kıpırdandı. Aldığım olumlu duyguyla dudağım hafifçe titredi.

Rüyada SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin