Herkese Merhaba geçen hafta bölüm yayınlayamadığım için özür diliyor. Sizi uzun bir bölümle baş başa bırakıyorum.
Vote ve yorumlarınızla bana destek olursanız çok sevinirim.
🌙Sabah gözlerimi yatağımda açtığımda bugünün, yılın son günü olduğu aklıma gelince, uyku mahmuruyla yüzümde minik bir gülümseme oluştu. Sonra oluştuğu hızla yüzümden bir su damlası gibi akıp kayboldu.
Kafamı hızla yastığıma gömüp çığlık atarak yatağın içinde debelendim. Serkan'a attığım yalan yüzünden akşam ki yılbaşı eğlencesine erkek arkadaşım rolünü oynayacak bir erkekle gitmem gerekiyordu. Ve ben kimseyi bulamamıştım.
"Şahtın, şahbaz oldun Yelda." diye kendi kendime bağırıp üzerimdeki yorganı atarak yataktan fırladım. Ne kadar akşam kutlama yapıyor olsak da, yarım gün işe gitmemiz gerekiyordu.
Saate bakıp daha yedi olduğunu görünce sallana sallana elbise odama girip akşam giyeceğim elbisemi yatağın üzerine serdim. Sonra iş için hazırlanıp mutfağa gidip kendime mükellef bir kahvaltı hazırladım. Bu arada bana en masum suratını takinan Lunaya da mamasını verip, düşüncelere dalarak kahvaltıma başladım.
Cidden akşam yemeğe ben kimle gidecektim ki? Hayatımda sevgili rolünü oynayacak kadar samimi bir erkek arkadaşım yoktu benim. Yok muydu gerçekten? Tabi ya!
Odama koşup yatağımın üzerindeki telefonumu kapıp Emre'nin numarasını bulup aradım. Bir kaç çalıştan sonra
"Önemli olsa iyi olur Yelda. Yoksa sana çok fena şeyler yaparım. Güzellik uykumu bozdun." dedi Emre uykulu bir sesle
"Emrem. Benim biricik yakışıklı kardeşim. İşim düştü sana ne olursun yardım et." dedim sesimi ümitsiz bir Yelda gibi inceltip
Emre derin bir nefes alıp "Öt Yelda." dedi hızlıca
Lafı dolandırmadan hemen konuya bodoslama daldım. "Akşama bana lazımsın. Sevgilim olsana bir günlüğüne. Çatlatmam lazım birilerini." dedim.
"Ay sinsi. Ölsem senin sevgilin olmam. Hele ki dolgun dudaklarımın, senin o normal dudaklarına değme ihtimali falan varsa kesinlikle yokum ben bu işte." dedi Emre hızla
"Yok vallahi yok. Hiç bir yerin değmeyecek bana. Ama çok önemli bir olay. Söz herkesin önünde iki el yenileceğim sana eskrimde." dedim.
"Üç yaparsan kabulümdür." dedi Emre de sesi heyecandan titrerken
"Senin istediğin üç olsun. Tamam be." dedim işimin olmasının heyecanıyla
"İyi oldu bu iş. Saat kaçta? Neresi? Mesaj at gelirim ben. Evinden falan alamam seni hiç yalvarma. Fazla içli dışlı olmayalım lütfen." dedi hafifçe kıkırdarken
"Ay kuzum sağol ya. Tamam ben sana her şeyi yazıp atacağım. Hadi akşam görüşürüz." diyerek telefonu kapatıp, üstümden tonlarca yük kalkmış şekilde çayımı yudumladım.
Kıvrıla kıvrıla yanıma gelen Luna bana hafifçe miyavlayarak, yemek saatinin geldiğini bana hatırlattı. Elimdeki çay bardağını masanın üzerine bırakıp, kedimin karnını güzelce doyurması için en sevdiği mamasını kabına boşaltıp keyifle mamasını yemesini izledim.
Her yılbaşı akşamında olduğu gibi bu yılda alkol alma sınırlarımı zorlayıp, akşamdan önce eve gelemeyeceğimi bildiğimden Lunanın evde yalnız kalmaması için onu anneanneme götürme fikri aklıma geldi. Anneannemle ne zamandır konuşmadığımı da hatırlayınca telefonuma uzanıp hemen onu aradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyada Saklı
FantasyBen Yelda, Kanımdan gelen güç ile yıllardır insanların rüyalarında dolaşıyorum ve asli görevimi yerine getiriyorum. Ama kim bilebilirdi ki onun rüyasına tutsak olup, asıl rüyasının yönü değişenin ben olacağımı... Adımla gelen o eşsiz gecede, onun ba...