18 - Süreç

11.7K 971 116
                                    

Güneş ve Ay.

İki güçlü tanrıça.

Anlaşma yapmışlar dünya adı verilen gezegeni daha aydınlık yapmak için...
Güneş tanrıçası günün bir aralığını alıp dünyanın tüm kusurlarını, ayrıntılarını ve güzelliklerini göstermek için aydınlatmaya karar vermiş.

Ay tanrıçası ise güneşten arta kalan zamanlarda dünyanın içinde yaşayan insanları aydınlıkta yaptıkları hataları düşünmek için karanlık yapmaya karar vermiş. Fakat kendi ışığından da kimseyi mahrum etmemiş.
Ay'ın kudretli ışığıyla dünyayı yıkamaya devam etmiş.

Bu iki tanrıça gün batımında birbirlerini selamlayıp, altındaki insanların neler yaptığını izlerlermiş.

Ta ki bir gün kendi soylarından birinin içinde doğan kötülük, bedensiz gri gölgeler olarak hayat bulana kadar…

İki tanrıçanın etki alanının dışına saldıran bu gölgeler dünyanın yaydığı enerjiden o derece gözleri kararmış ki tanrıçaların sorumluluğundaki insanların üzerine salınmış.

İnsanlar ise gölgelerin gece rüyalarında ortaya çıkması yüzünden karanlığı kötülüğün anası olduğu düşünmüşler. Fakat iki tanrıçanın da ışığıyla dünyayı yıkadığını, kötülüğün karanlık yada aydınlıktan değil insanın kendi içinden, ruhundan yaratıldığını onlara anlatamamışlar.

İşte Güneş ve Ay tanrıçaları birleşip kötülüğü alt etmek için iki beden yaratmış.

Biri erkek, biri kadın olan.

Soylar boyunca kaybolan bu eş ruhlar sadece bir saldırı olduğunda ortaya çıkacakmış.

İlk mühürler görevlerini yerine getirip, tarihin içinde kaybolmuşlar.

Şimdi ise yeniden canlanan gölgeleri durduracak iki beden de karşı karşıyaydı.

Aktan ve Yelda…

🌑

Aktanın sıcak kolları arasında, bedeninden yayılan o eşsiz kokusuyla sarhoş olmadan önce kendimi ondan geri çektim.

Sırtımdaki eli bir anlık boşlukla sarsılırken, gözlerinden geçen şaşkınlığını hemen kapalı kapılar arasına gizledi. Sonra arabanın kapısını açıp “Sanırım bu gece ikimiz de uyuyamayacağız.” dedi beni ön koltuğa nazikçe oturturken

Ben büyümüş gözlerle ona dönerken o çoktan kapımı kapamış, sürücü koltuğuna geçmek için yürümeye başlamıştı bile. Araca bindiğinde gözleri bana çarptığında aklımda olan fesat düşünceleri okumuşçasına tek kaşını kaldırıp bana baktı.

“Beyin sarsıntısı geçiriyor olabilirsin. Yirmi dört saat uyumaman lazım. İstersen hastaneye de gidebiliriz. Ama biliyorsun ben yanına gelemem. Senin her şeyi tek halletmen lazım.” dedi sakince

Arabayı çalıştırırken “İstersen ailene de haber verebiliriz tabi.” dedi sesi gittikçe kısılırken

Anneannemin hastanede yaptığı o akıl alan olayından sonra bir kere daha bunu kaldıramayacağımı bildiğimden sessizce kafamı salladım. “Sana evimin yolunu tarif ederim. Gidebiliriz.” dedim sessizce

Aktan ise çoktan yola koyulmuş, dikiz aynasından arada beni kontrol ediyordu. Adrenalininin etkisinin geçmesiyle bedenimdeki alkol kendini yine göstermeye başlarken gözlerimi dinlendirmek için hafifçe kapadım.

Rüyada SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin