48 - Kutsal

7.5K 669 202
                                    

Beni özlediniz mi?

Ben sizi çok özledim. Haftaya finallerim olduğundan hafta içine sarkabilir diğer bölüm şimdiden söyleyeyim. Hoş şu an herkesin sınavları ve finalleri olduğundan beni mazur görürsünüz diye düşünüyorum

Bu arada değişen Wattpad ile bir kaç cümle söyleyip, sizi yeni bölümle baş başa bırakacağım.

Rüyada Saklı'yı ve diğer kitaplarımın hiç birini basılsın diye yazmıyorum. (Tamam basılsa da hayır demem 😀)
Bu yüzden de hem öncesinde hem de sonrasında süregelen yarışlar, hırslar ve oyunlar pek umrumda değil.

Hikayelerimin okunması, güzel yerlere gelmesi, yeni bir çok insanla beni tanıştırması ve en çok da her bölüm yayınladığımda içime dağılan o heyecan hissi sebebiyle hala burada kalıp yazmaya devam edeceğim.

Sıralamamız ne olur, nerelerde bulunuruz onu bilemem ama yanımda olacağınızı biliyorum. 😊

Bu yüzden her birinize, ayrıca teşekkür etmek istiyorum.

İyi okumalar dilerim 💚

🌙

Acaba bir insanın gözleri daha çok büyüyebilir miydi?

Hayat hikayemi ve Aktan ile başımızdan geçen tüm o aksiyon dolu günleri anlattığımız her saniye, Ertanın mavi gözleri çeperlerini daha da zorluyordu. Yer yer Aktan, sözlerimin virgülü olarak kendi bakış açısından hikayeye devam ediyordu. Böylece benim cadı yada deli olmadığımın kanıtlarını kardeşine beyan ediyordu.

Ertan ise bazen ağzından küfürler savrulsa da, genellikle yarım dakika da bir ağzından bir şaşkınlık nidası koparak bulunduğumuz salonda yankılanıyordu.

"İşte bu yüzden sana ihtiyacımız var." dedi Aktan koltuğa iyice yerleşerek. "Üç gün sonra sırlar kitabını açtığımızda, bizim bulmak için çabalayacağımız bir sayfada bulunan yazıları, anlayacağımız her hangi güncel bir dile çevirmen gerekecek." dedim derin bir nefes vererek neredeyse iki saattir süregelen konuşmaya son noktayı koydum.

Ertanın gözleri, ilk bana ardından yanımda oturan abisine kaydıktan sonra birden ayağa fırladı. "Siz benimle kafa buluyorsunuz!" dedi histerik bir kahkaha atarak.

"Bu anlattıklarınız deli saçması! Abim kadar mantıklı bir insan asla böyle bir doğa üstü kurgunun içinde olamaz." dedi bana gözlerini çevirerek "Ona ne yaptın? Nasıl kandırdın? Büyü falan mı yaptın?" dedi hafifçe sesini yükselterek

Aktanın bedeni, kardeşinin yükselen ses tonuyla hafifçe kasılırken, onun koluna uyarıcı şekilde hafifçe dokundum. "Lan!" diye tısladı Aktan sinirle kasılan çenesiyle.

Hemen konuşmayı devralarak ayağa kalktım. "Ertan. Olaylar cidden anlattığımız gibi. Yalan yok. Kurgu yok. Hele ki büyü hiç yok." dedim yerimden kalkarak yanına yürüdüm ve önünde durdum. "Abin sana güvendiği için sana aile sırrımı açtık. Babam, dedem ve hatta en yakın arkadaşım bile yaşantımızdan bihaber. Biz, tüm yaşayan insanların iyiliği için senden yardım istedik." dedim sesim hafifçe titrerken, Ertanın gözlerinde ise hala bana inanmadığının pırıltıları süzülüyordu.

Aktan, oturduğu yerden kalkıp yanıma ulaştığında "Hayatımda senden ilk kez bir şey istedim Ertan. Ve bunun yanlış bir karar olduğunu bana hemen ispat ettin." dedi dümdüz, duygulardan arınmış bir ses tonuyla.

Ertan, hafifçe yerinde sendelerken "Abi ben." diye başladığı konuşmasını, Aktan hafifçe elini hava kaldırarak bir bıçak gibi kesti.

Rüyada SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin