Değerli yorumları ile bana destek olan NerminMayir 'e teşekkür ederim...
Keyifli okumalar...
***
Çaresizlik, elinin kolunun bağlandığı, ne yapacağının bilememe, biçare olmaktır. İşte tamda bunu hissediyordu yaşlı adam ile kızı. Odaya çöken gerginlik Mahru'yu tedirgin ediyor kulaklarının uğuldamasına, kalbinin çaresizce çırpınışına neden oluyordu. Dizleri zangır zangır titriyordu. Korkunun hakim olduğu bal sarısı gözleriyle babasına bakmaya devam ediyordu. Cengiz Bey, anlamak istercesine delikanlıya döndü ve öfke bulutlarının kol gezdiği gözlere baktı kaşlarını çatarak. Bir şeyler yapmalı ve delikanlının sakinleşmesini sağlamalıydı. Ne yapacağını bilemeyerek gözlerinin zemine indirdi. Hekim Baba'yı çağırmalıydı, belki de o ne yapacağını bilirdi. Ama ya kızı, o ne olacaktı? Onu evde öfkeden deliye dönen biriyle bırakamazdı. Kızına zarar verebilirdi. Öyleyse kızını göndermeliydi Hekim Baba'yı çağırması için. Evet en doğrusu buydu. Kızına döndü ve dudaklarını araladı konuşmak için fakat bir şey konuşmasına engel oldu.
Yaşlı adam ve genç kızın bakışması yabancı adamın acılı iniltisiyle son buldu. Yabancı adam eliyle kaburgalarını tutmuş doğrulmaya çalışıyordu. Yüzü öfkeyle karışık hissettiği acıyla kızarmıştı. Dişlerini öyle sıkıyordu ki çenesi kaskatı görünüyordu. Yaşlı adam kalkmasına müdahale etmek için hızla yere çöktü ve ellerini delikanlının omuzlarına koyup onun yeniden uzanmasını sağlamaya çalışarak, sakin olmasını söyledi. Akif Barın omuzlarında ki kolları itmeye çalışırken bir yandan da şakaklarına giren keskin ağrılarla boğuşuyordu. Göğüs kafesinde ki ağrı nefes almasını zorlaştırdığında pes ederek yatağa uzandı. Yaşlı adamın ona bir şeyler söylediğini görüyor ama duyamıyordu. Tekrar hatırlamaya çalıştı, olmuyordu. Beyninin içinde kocaman bir boşluk vardı. Kendisini hatırlamak için zorluyor zorladıkça başındaki ağrı katlanılmaz oluyordu.
Vücuduna iğne batırıyorlarmış gibi hissediyordu. Dinmek üzere olan fırtınalı gözlerini beyaz tavana dikti ve boş bir şekilde bakamaya başladı. Beyni zonkluyordu ve sesler kulağına uğultulu geliyordu, anlayamıyordu. Gözleri odağını kaybediyordu. Gözlerini kırpıştırdı ve net görmeye çalıştı fakat göz kapaklarında hissettiği ağırlığa yenik düştü. Derin bir karanlığa doğru gözlerini yumdu.
Yaşlı adam delikanlının bayıldığını görünce derin bir nefes alarak rahatlamaya çalıştı. Bir an önce Hekim Baba'yı çağırması gerekiyordu. Yerden hızla kalktı ve kızına döndü. Kızı endişeliydi, yaralı adam onu oldukça korkutmuş görünüyordu. Bunu titreyen bedenine bakarak dahi anlayabiliyordu. Yaşlı adam soğukkanlılığını koruyarak kızına yaklaşıktı. Ellerini kollarına koyup kendine gelmesi için sarstı.
"Ay yüzlüm kendine gel, kızım!" dedi yumuşatmaya çalıştığı bir sesle.
"Baba, çok korku-yorum o adam bize zarar vere-bilir. Gözlerini görmedin mi çok kork-utucuydu. " dedi yer yer titreyen sesiyle. O adamın fırtınalı gözlerinin altında yatan bir caninin olduğunu düşünüyordu.
Yaşlı adam şefkatle kızını göğsüne çekti. Kollarını nazikçe bedenine sararak sakinleşmesini bekledi. Annesi öldüğünden beri ürkek ve hassas olmuştu kızı. Karısı ilk göz ağrısına bakarken vermiş son nefesini, ebe öyle söylemişti Cengiz Bey'e.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜSLÜMAN MAFYA
General FictionWattpad'de Müslüman Mafya adlı ilk kitaptır! Karanlıkta büyüyen bir çocuk. Babası tarafından en acımasız eğitimlerden geçer. Babası gibi olmamak için direnen küçük çocuk, babasına benzemeye başladığını anladığında artık çok geçtir. Geceye benzeyen z...