MM|24.BÖLÜM|

19.3K 1.1K 125
                                    

Keyifli okumalar...

***

Akif Barın sabahtan beri girdiği toplantılar yüzünden beyni patlayacak hale gelmişti. Üstüne bir de korumalarının beceriksizliğini duyduğunda sinirleri tavan yapmıştı.
Başına kendi elleriyle iş açmış, hata yapmıştı. Neden o adamın teklifini kabul etmişti ki? Mahru ya da Mahmure adı her neyse, o kızla evlenmesi şart mıydı? Elbette ki can borcunu çok başka şekillerde ödeyebilirdi. Ama bey amcanın teklifini kabul ederken bulmuştu kendisini.

Elinde ki kalemi çevirmeyi bıraktı ve sırtını deri, gayet konforlu olan koltuğa yasladı. Heybetli bedenini öne doğru kaydırdı ve koltukta rahatça yayıldı. En iyisi kıza istediği miktarda ki parayı vermek ve onlardan sonsuza kurtulmaktı. Çünkü etrafındaki tüm akbabalar dört gözle kendisinin açığını bulmak için pusu da bekliyorlardı.

Düşüncelerini bölen telefon sesiyle yerinde doğruldu ve telefonu açtı.

"Efendim Bülent Bey ve Erbil Bey geldiler." diye bilgilendirdi patronunu Semih. Şirketinde çalışanlarının çoğu erkeklerden oluşuyordu. Az sayıda bayan çalışanı vardı ki onlarda genellikle orta yaşlılardı.

Akif Barın'ın sönmeye yüz tutmuş öfkesi duydukları ile yeniden harlandı.

"Tamam. Odama gelsinler." dediğinde sesinde katı bir tonlama vardı. Telefonu kapattı ve sabırsız bir ritimle ayağını sallamaya başladı.

Semih telefonu kapattıktan sonra karşısında korkuyla ezilip büzülen iki adama baktı. "Sizi bekliyor," dedi kuru bir sesle.

İki adam birbirlerine baktılar ve aynı anda yutkundular. Bülent tedirginlikle, "Sinirliydi değil mi patron?"diye sordu.

Semih başını olumlu şekilde salladı. İki adam patronunu daha fazla bekletmemek için odasına doğru ilerlediler. Nöbet değişimi sırasında görünmemeleri gereken birine görünmüşlerdi. Dikkatsizlikleri işlerinden olmasına neden olacak gibi görünüyordu.

Odanın önüne geldiklerinde kapıya geldiklerini belirten bir şekilde vurdular. Patronunun gür sesiyle izin aldıktan sonra içeri girip Akif Barın'nın karşısına geçtiler.

Akif Barın adamlarına bakarak öfkenin esir aldığı zifiri gözlerini kıstı. Karşısında başları eğik duran iki adamda gezdirdi siyah harelerini uzun bir süre ve bariton sesiyle sessizliği bozdu.

"Size niye para ödüyorum lan ben?"

Bülent başını kaldırmadan çaresizce cevap verdi. "Patron biz dikkat edemedik-,"

Patronunun masaya sertçe vurmasıyla irkildi ve sustu.
Açıklayayım derken her şeyi berbat etmişti.

"Ulan neyine dikkat etmiyorsunuz aptallar. Size gizli bir şekilde evi koruyun dedim! Evdekilere görünmeyin dedim! Ama siz ne yaptınız!" dedi işaret parmağını sallayarak.

"Efendim açıklamamıza izin verin,"dedi Bülent ardından Erbil araya girdi.

"Benim nöbetim bitmişti ve Bülent ile yer değiştirecektik. Biz o saatte kimse ayakta olmaz sandık." dedi tereddüt ederek.

MÜSLÜMAN MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin