Bu bölümü doğru tahminde bulunan tatlison 'a ithaf ediyorum. Tebrikler.👏Keyifli okumalar...
***
Yıldızlar şehrin ışıkları sayesinde belli belirsiz belli olurken, saat gece yarısını bulduğu için sokaklar ıssızlaşmıştı. Akif Barın, Mehmet ile birlikte rezervasyonu olduğu kumarhaneye doğru yola çıkmıştı. Aslında bir kumarhanenin ilk kez rezervasyon yapılarak işlediğini öğreniyordu. Her elini kolunu sallayan kumarhaneye giremezdi elbette ama bu yöntem oldukça ilginçti ona göre. Sabahtan bu yana akşam için plan yapmışlardı. Celil Kekikli' yi nasıl tuzaklarına düşüreceklerini, nereye götüreceklerini... Hepsi en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü. Araba mekânın önünde durduğunda Akif Barın çelik kadar sert bir yüz ifadesiyle arabadan indi ve kara gözlerini kısaca mekânın girişinde gezdirdi. Mekânın kapısında dikilen iki adam oldukça iri yarıydı. Gözlerini kısarak adamları incelemeyi bıraktı ve önünde ki yedi basamaklı merdivenleri sert adımlarla çıktı. İçeri girdiğinde girişte bekleyen en az diğer iki adam gibi kalıplı olan bir adam onları karşıladı.
"İyi akşamlar. Rezervasyonunuz var mı efendim?" dedi adam saygılı ve ifadesiz bir sesle.
"Evet, var. Akif Barın Korel adına." Diyerek yanıtladı adamı. Zifiri gözlerinin matlığı adamın yutkunmasına neden olmuştu.
Adam elindeki listede gözlerini gezdirmeye başladığında Akif Barın dişlerini sıktı. Beklemekten nefret ediyordu ancak sabırlı olması gerektiğini biliyordu. Adam sonunda listede adını bulmuş olmalı ki sağ eli ile düz ilerleyen koridoru göstererek konuştu.
"Buyurun, karşıdaki kapı."
Akif Barın siyah birer gökyüzünü andıran gözlerini, koridorun sonundaki kapıya kilitlemiş bir şekilde ilerlemeye başladı. Yıllardır peşinde olduğu adama bir adım daha yaklaşmış olmak damarlarında ki kanın daha da çağlamasına neden oluyordu. Kamer Orhun'u öldüren her kimse ona bunu çok kötü ödetecekti!
İki yana açılan geniş kapıyı açtığında karşılaştığı görüntü onu hiçte şaşırtmamıştı. Geniş salonda yaklaşık yirmi beş masa vardı ve hepsi nerdeyse doluydu. Gerginlikle ellerinde ki kartlara bakanlar, kazandıkları parayla şevkle gülenler ve diğer kurnaz adamlar. Hepsi onurlarını satıp para kazanıyorlardı. Bu kazançlarında tek bir alın teri yokken, yaptıkları sadece birbirlerini sömürmekti.
Mat siyaha bürünen gözlerini kısarak avını bulmaya çalıştı. Cengizhan fotoğrafını ve hakkında öğrendiği birçok şeyi bu gün mail yoluyla kendisine ulaştırmıştı. Zifirilerine takılan avını görmesiyle ona doğru yaklaşmaya başladı. Masada Celil ile birlikte iki kişi daha vardı. Birisi oldukça tombul suratlı ve gözlüklü, diğeri ise daha ince yapılı ve sinsi bir ifadeye sahipti. Boş sandalyeyi heybetli bedeniyle doldurduğunda, üç kişinin de gözleri kendisini bulmuştu. Soğuk bir ifadeyle onlara baktı.
"İyi akşamlar beyler." Dediğinde sesi oldukça renksizdi.
"İyi akşamlar." Üçü de aynı şekilde karşılık verdiğinde elleriyle masayı göstererek konuştu.
"Beni de aranıza alırsınız umarım." Kaşlarını kaldırarak onlara baktı.
Göbekli ve gözlüklü olan adam Celil ve diğer adama kısa bir bakış attıktan sonra konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜSLÜMAN MAFYA
General FictionWattpad'de Müslüman Mafya adlı ilk kitaptır! Karanlıkta büyüyen bir çocuk. Babası tarafından en acımasız eğitimlerden geçer. Babası gibi olmamak için direnen küçük çocuk, babasına benzemeye başladığını anladığında artık çok geçtir. Geceye benzeyen z...