Keyifli okumalar...
***
Mahru yabancı adamın sesiyle irkildi ve sonbahar renginde ki gözlerini zifiri gözlerden çekti. Kalbinin göğüs kafesine yaptığı baskı şiddetliydi. O zifiri gözlerde gördüğü öfke bulutları yakın zamanda bir kasırga olacağını gösteriyordu. Yıkacak ve ruhunu yerle bir edecekti, yine... Kuytu köşeye sıkışmış korkusu kendisini göstermeye başladığında sertçe yutkundu. Akif Barın hayatına girdiğinden beri hırpalanıyor, yaralanıyordu. Buna engel olmak için elinden geleni yapıyordu fakat işe yaradığı söylenemezdi.
'Yine ne yaptım acaba?' diye düşünmeden edemedi.
Yabancı adama kaçamak bir bakış attı ve Akif Barın'ın yabancı adamın yanında kendisini rencide etmemesini umdu. Ne zaman ne yapacağı belli olmuyordu sonuçta.
"Seninle sonra konuşacağız." dedi Akif Barın kardeşine. Eldem konuşmak için ileri atıldığında keskin bir bakışla onu susturdu. Ardından Mahru'nun dirseğinin birkaç parmak üzerini tutarak koridorun sonuna doğru yürümeye başladı. Mahru kolunda ki keskin acıdan dolayı inlememek için alt dudağını ısırdı. Neler olduğuna dair hiçbir fikri yoktu. Yabancı adam ve Akif Barın tanışıyor olmalıydı. İyi de bunun kendisi ile ne ilgisi vardı ki?
Koridorun sonuna geldiklerinde sola doğru döndüler ve Akif Barın parmaklarına hapsettiği kolu iterek bıraktı. Mahru acının geçmesi için kolunu ovalarken bezmiş bir şekilde Akif Barın'a baktı.
"Burada ne işiniz var?"diye sordu, kızgındı. "Evden niye çıkıyorsunuz, ha?" Ona olan öfkesi dinecek gibi değildi. Ne zaman bir araya gelseler bu kız onun öfkeden deliye dönmesine neden oluyordu.
"Köstebeklerin sana haber vermiştir sanıyordum." Alaylı söylemi Akif Barın 'ın afallamasına neden oldu. Köstebek mi? Yoksa gizli korumaları öğrenmiş miydi?
"Ne saçmalıyorsun sen?" Öfkesi yerini korurken kıza olan tahammülü iyice tükeniyordu.
"Ne olacak? Kerime Teyze sana her gün rapor veriyor ya onu diyorum."
Kaşlarını kaldırdı ve devam etti."Ayrıca ne var dışarı çıktıysak, biraz değişiklik olsun isteyemez miyiz?"
Akif Barın üzerine doğru tehlikeli bir adım attığında bir adım geriye gitti.
"Haberim olsaydı eğer emin ol şuan burada olmazdın, Mahmure?" Zifiri gözlerinde ki koyuluk uzun süre bakılamayacak kadar ürperticiydi. Dudaklarını sinirle büzdü Mahru.
"MAHRU!"diyerek düzeltti onu.
"Hem sen bizi ne sanıyorsun? Süs köpeğin miyiz de senin gel dediğinde gelecek, git dediğinde gideceğiz?"
Yanakları pempeleşmişti sinirden.
"Hmm," dedi Akif Barın düşünceli bir şekilde. "Bir düşünelim bakalım," İşaret parmağı ile kısa sakallarla kaplı çenesini kaşıdı. Ardından sert bir şekilde Mahru'ya bakarak tısladı.
"Evet öylesiniz. Ben ne dersem onu yapmak zorundasınız." Üzerine doğru bir adım daha attı bunları söylerken. Sarı ile karışık turuncumsu gözlerdeki bariz korkuya tezat öfke kıvılcımını gördüğünde keyfi yerine gelmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜSLÜMAN MAFYA
General FictionWattpad'de Müslüman Mafya adlı ilk kitaptır! Karanlıkta büyüyen bir çocuk. Babası tarafından en acımasız eğitimlerden geçer. Babası gibi olmamak için direnen küçük çocuk, babasına benzemeye başladığını anladığında artık çok geçtir. Geceye benzeyen z...