MM|19.BÖLÜM|

19.2K 1.1K 64
                                    

Keyifli okumalar...

***

Genç adam on bir saatlik yolculuktan sonra sonunda kasabaya gelebilmişti. On yıl önce bu kasabadan taşınmış başka bir şehire yerleşmişlerdi. Gözlerini karanlığı bir nebze olsun aydınlatan sokak lambalarının çevrelediği durakta gezdirdi. Kasaba ufak tefek değişikliklerle on yıl öncesine göre değişmişti. Cebinden telefonunu çıkardı ve annesini aradı. Kasabaya vardığına dair kısa bir konuşmadan sonra telefonu kapatmış ve yola koyulmuştu. Mehpareler Hekim Baba'da kalıyor olmalıydılar. Sol kolunu kaldırdı ve gümüş saatine baktı. Saatin ona çeyrek kaldığını gördüğünde adımlarını hızlandırdı.

Cengiz babasının beklenmedik ölümü onu derinden sarsmıştı. Evlerinde yangın çıktığını ve Cengiz babasının dumandan zehirlenerek öldüğünü duyduğunda bir an önce bilet almış ve yola çıkmıştı. Cenazeden haberi ancak olmuştu ve içten içe Mehpare 'nin yanında olamadığı için kendisine kızıyordu. Buraya ailesiyle birlikte gelmek çok istemişti fakat babasının işlerinden dolayı yalnız gelmek durumunda kalmıştı. Elinin içinde ki valizi daha sıkı kavradı ve adımlarının hızını arttırdı.

Kasabaya çöken soğuk havadan dolayı nefesi buharlaşarak havaya dağılıyordu. Yeni çıkmış sakallarının çevrelediği yanakları kızarmıştı. Uzaklardan gelen köpek havlama seslerine karışan ayak seslerini dinledi yol boyunca. Eve yaklaştığında durdu ve kısık gözlerle Hekim Baba'nın evine baktı. Gözleri bir süre evde gezindikten yeşil harelerini biraz daha ileride ki yanmış eve çevirdi. Eski evden geriye yarısı yanmış tahta ağaçlar kalmıştı. Önceden o evin önünde Mehpare ile körebe oynadığını hatırladı. Şen kahkahalar bahçede yankılanırdı. Şimdiyse korkunç bir sessizlik hâkimdi bahçede.

Gözlerini evden çekecekken bir kaç siyah takım elbiseli adamlar dikkatini çekti. Kaşları çatıldı ve gözlerini kıstı daha iyi görebilmek için. Yo, yanlış görmemişti evin önünde iki tane adam vardı ve hiç tekin görünmüyorlardı. Adımlarını oraya yönlendirdi. Dertleri neymiş öğrenmeliydi.

Adamların yanına geldiğinde korkusuzca karşılarına dikildi. Adamlar şüpheyle onlara bakan delikanlıya baktılar ve önlem amaçlı kemerlerine sıkıştırdıkları silahlarının soğuk kabzasını kavradılar. Kısık gözlerle adamları baştan aşağı inceledi ve korkusuz sesiyle sessizliğe son verdi genç adam.

"Siz de kimsiniz böyle ?"dedi ve adamlara daha dikkatli baktı. En ufak bir hareketlerinde kendisini savunacaktı. Profesyonel karate biliyordu bu yüzden rahattı.

Adamlar birbirlerine baktıktan sonra içlerinden biri konuşmaya başladı.

"Bu seni ilgilendirmiyor, velet. Bas geri!" dedi kalın sesiyle.

Genç adam öfkelensede onlara belli etmedi ve alayla, "Velet mi?" Yüzünü buruşturdu ve devam etti. "Bu evin sahibini tanıyorum. Kendisi benim manevi babamdı."

"Şimdi de ilgilendirmediğini söylesene Bay Yapay Kas." diyerek sözlerini tamamladı. Adam sinirle üzerine yürüyordu ki diğeri onu kolundan tuttu ve uyarırcasına gözlerine baktı. Adam kasılan çenesiyle gerileyince, diğeri gence döndü.

"Burası bir mühlet bizim himayemiz altında. " dedi düz bir tonda. "Şimdi ya buradan gidersin ya da biz yapacağımızı biliriz."

MÜSLÜMAN MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin