Bölüm 1: Ölüm Mahkumlarının Bile Son İsteği Yerine Getirilir

71.5K 5.5K 1.4K
                                    

Seren, otelde ki odasından dışarıya adım attığında kendini daha iyi hissediyordu. Yani olabileceği kadar iyi. Asel uyanmıştı. Hem de kendi bedeninde. Eğer ders çalışmak için kampta olmasaydı genç kızın yanına koşardı. Şimdi Seren onun yanına gidene kadar kim bilir neler yapardı. Kesinlikle o kıza güvenmiyordu. Aklına gelen düşünce ile saç diplerinden parmak uçlarına kadar ürperdi. Ya Seren'in bedenin de intihar etmeye kalkarsa?

Seren, koridorda ki duvara yaslanıp derin bir nefes alarak sakinleşmeye başladı. Bir kabusun onu buralara kadar getireceği tahmin bile edemezdi. 6 ay boyunca gördüğü kabustaki kızın intihar edişini izlemişti. Her gözünü kapattığında o kabusu görüyordu. Kabusu şu şekilde ilerliyordu.

Merdivenleri ağır ağır çıkarken gözyaşları gözlerini zorluyordu. Ağlama isteği o kadar fazlaydı ki biri karşısına çıksa aniden hıçkırıklara boğulacaktı. Kimseye görünmemek için odasına gitmeye çalışıyordu. Onu bu halde kimse görmemeliydi. Durmadan arkasına dönüp bakarken tökezledi ve bir iki basamak düştü. Hızını yavaşlatmak için ellerini zemine çarpmış ve avuç içlerinin kanamasına neden olmuştu.

Saçlarını geriye itip ayağa kalktığında dizine giren ağrıyla yüzünü buruşturdu. Odasının kapısını açıp kendini geniş odaya attı. Fakat içeride ki manzara öyle korkunçtu ki nefesini tuttu. Bütün oda birbirine girmişti. Eşyaları makasla kesilmiş, duvarlara onun hakkında ağır hakaretler yazılmıştı. Genç kız zorlukla yutkundu. Odanın merkezinde kıyafet öbeğinin tam ortasında renkli bir şey vardı. Kalbi acıyla sıkışırken öbeğe doğru yürümeye başladı. Bir yandan da tahmin ettiği şey olmaması için dua ediyordu. Fakat onun ne olduğunu görebilecek kadar yakınlaştığında renkli öbeğin papağanı olduğunu gördü. Boynu kırılmış olmalıydı. Tuhaf bir açıyla duruyordu. Dudaklarından çıkmak için çırpınan hıçkırık bir çığlık olarak etrafa yayıldı.

Biri papağanını öldürmüştü.

Korku ve üzüntüyle ağlamaya başladı. Göz yaşları yanaklarından sicim gibi akarken papağının yanında duran kağıdı gördü. Üzerinde yazan tek bir cümle bütün bedeninin titremesine neden oldu.

Sırada ki sen olacaksın...

Genç kız içinde bir şeylerin kırıldığını hissetti. Kaçışı olmayacağını biliyordu. Uzun zamandır korku içinde yaşıyordu. Artık daha fazla direnemeyeceğini hissetti. O anda gözleri bileğinde dikine açılan yaraların izine takıldı. Daha önce de kaçmaya çalışmış izin verilmemişti fakat bu sefer işini şansa bırakmayacaktı.

Odasından çıkıp hızlı adımlarla merdivenlere ulaştı ve koşar adım yukarı tırmanmaya başladı. Attığı her adımda kararlılığı artıyor ve başka bir şey düşünmemeye çalışıyordu. Çatı katına açılan ağır kapıyı ittiği anda gün ışığı gözlerini kamaştırdı. Evet bu işi yapmak için harika bir gündü. Havanın kokusunu içine çekti ve çatı katının kenarına yürüdü. Ardından bir kere tereddüt etmeden kendini çatıdan aşağıya bıraktı.

Tam yere çarpmak üzereyken Seren bağırarak yataktan kalkıyordu. Sonrasında ki birkaç saniye boyunca bedenini ve yattığı yeri deli gibi yoklardı.

Neredeyse akıl sağlığını yitirmeye başlamıştı. Hatta çok sevdiği ve kaptanı olduğu futbol takımından bile atılıyordu. Sonra yaşlı bir kadınla karşılaşmış ve ona kızın hayatını kurtarmak için şansı olduğunu söylemişti.

Ve Seren sırf gerçekçi kabuslarından kurtulmak için kadının teklifine balıklama atlamıştı.

Sonuç, tam iki aydır, Asel Demir'in bedeninde, onun hayatında ki sorunları halletmeye çalışıyordu. Tabi bazen halletmekten çok daha karmaşık hale getirdiği de oluyordu ama bir şekilde çözüme ulaşıyordu.

Misafir Ruh -2- MuammaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin