Misafir Ruh -2- Muamma

Bölüm 51: Aynı Ruh Farklı Beden

"Uzak duracak mısın? Yoksa yumruğumun tadına bakmak mıistersin?" dedi genç kadın, adam bir kez daha ona sarılınca. Durmadansanki sorun yokmuş, her zaman yaptığı bir şeymiş gibi kollarını ona doluyordu. Orkun'a hala gıcık oluyordu ve ne kadar zaman geçse de gıcık olacağınıbiliyordu ama ziyarete geldiği için de kendini mutlu hissetmiyor değildi.Genç adam eğlenceyi severdi. Bu eğlence başkaları için dram olsa bile onun içinsorun değildi muhtemelen. Ne de olsa o alaycı Orkun'du. Kimse adamın umurundadeğildi. Seren nefesini dışarı bıraktı. Düşüncelerine rağmen ona pekte kötüdavranmak istemiyordu. Ne de olsa yanına gelen sayılı insanlar arasındaydı. Üstelik ona kızacak kadar düşüncelerini toparlayamıyordu. O sırada genç adamın söylediği cümle aklında yankılanıyordu.

Sen hala bir sevgilin olduğunu mu sanıyorsun?

Demek herkes Kutlu'dan umudu kesmişti ki Orkun bile bunu dile getirdiğine göre. Seren derin bir nefes aldı. Ne kadar düşünürse düşünsün ona hak vermeden edemiyordu. Ne de olsa ona bir sürü yalan söylemişti. Asel gibi sorunlu biri bile sevdiği adama -ki bu kişi abisi olması midesini bulandırmıyor değildi.- her şey söylemişti.

Orkun kollarını dizlerine dayayıp öne doğru eğildi. Grace diye seslendiği kız şimdi tam zıttı halinde karşısında duruyordu. Kızıl saçlar gitmiş yerine buğday renkli saçları gelmişti. Yeşil gözleri yerine okyanusu andıran mavi gözleri vardı. Artık o tanıdığı savaşçı korsanı değildi ama yine de Kutlu'yu sinir etmek için onun yanında olmak istiyordu. Üstelik Seren'in nasıl bir insan olduğunu da merak etmiyor değildi.

"Kendi bedeninde olmak seni pek mutlu etmemiş anlaşılan." dedi sakin bir tavırla ama mavi yeşil gözleri delici bakışlarla kızı inceliyor, bütün mimiklerini ezberliyordu. Kesinlikle Asel ile alakası yoktu. Hele ki son zamanda ki o cadı ile kıyaslanamazdı bile.

Seren derin bir nefes alıp bakışlarını genç adama çevirdi. "İnanır mısın mutlu değilim." dedi pes edercesine. Dizlerini kendine doğru çekip, üzerinde ki örtünün gerilmesine baktı. Bir yandan eliyle kabarıklığı almaya çalışıyordu. Aslında bu saçma hareketlerinin tek sebebi ne yapacağını bilmemesinden kaynaklanıyordu. Asel'in bedeninde geçirdiği o dönem ona birçok şey katmıştı. Arkadaşları, anıları en önemlisi ise ilk aşkını. Ya şimdi Seren olarak yeniden hayatına uyum sağlayacak ve herkesi arkasında bırakacak ya da Kutlu'yu bir şekilde yeniden kendine aşık edecekti.

İkincisinden pek emin olmasa da bir yol çizmesi gerekecekti.

Orkun, genç kız düşünceleri içerisinde boğuşurken onu inceliyordu. Karşısında ki kızın varlığı yaşanılan tüm olayların gerçek olduğunu gösteriyordu. Ne yapacaktı? Asel'in bedeninde aşık olduğu bu kıza duyguları konusunda gerçekçi olmak gerekirse karmaşa hissediyordu. Ruh olarak, davranış olarak sevdiği ya da sevdiğini düşündüğü kızdı ama kesinlikle onunla görünüm açısından alakası yoktu. Üstelik diğer cadının da onun tanıdığı insanla alakası yoktu.

"Belki senin için bir şeyler yapabilirim." Dedi alaycı bir gülümseme ile arkasına yaslandı. Sarı saçları hareket etmiş, alnına doğru düşmüştü. Her zaman saçları dağınık duruyordu. Seren onun tarak denilen varlıkla tanışmadığına adı kadar emindi.

Genç kız tek kaşını kaldırdı. Onun söyledikleri karşısında meraklı görünmek istemiyordu ama adamın bakışları yüzünden çoktan gözlerinde ki bakış değişmişti. Lanet olasıca herif her zaman onu okumayı çok iyi biliyor ve hedefi 12'den vuruyordu.

"Ne demek istiyorsun?"

Orkun beklediğini almışçasına gülümsedi. Elini tembel bir hareketle saçlarının arasından geçirdi. Şimdi saçları daha da karışmış ve açık renkli alnı daha da ortaya çıkmıştı. Bu haldeyken mavi yeşil gözleri daha çok kendini belli ediyordu.