Bölüm 29: Şeytanın Planı

40.2K 3.9K 570
                                    

Seren nereye gittiğini bilmeden yolda amaçsızca yürüyordu. Sadece Asel'in ona söylediği cümle kafasında durmadan yankılanıyordu. Sanki bütün her yer bulanık ve sesler boğuktu. Ayakları onu nereye sürüklerse bedeni de oraya gidiyordu. O lanetli cümle zihninde yeniden belirdi.

"Anneni buldum."

"Anneni buldum."

"Anneni buldum."
                   
Genç kız aniden yolun ortasında durup iki yanından yanağını hızlıca ve seri hareketlerle tokatladı. Yanından geçen bir aile onun bu hareketi sonucunda hızla çocuklarını diğer tarafa çekip adımlarını hızlandırdı. Adam tuhaf gözlerle ona bakıp anlamadığı birkaç şey söylemişti. Seren onların davranışını görünce nefesini dışarıya üfledi. Gerçekten garip görünüyor olmalıydı. Çaresizce içini çekerek kalp atışlarını sakinleştirdi. Asel ona annesini bulduğunu söyleyince o da kendini tutamadan kızın babasını anlatmıştı ama içi hiç rahat değildi. Onun katil olan babasının genç kızı bulduğunu söylemesi Asel'in çok korkmasına neden olmuş olmalıydı. Çok uzaklaşmadıysa yanına giderek onu sakinleştirebilirdi. Arkasına baktığında birden kaşlarını çattı.
                     
Nereye gelmişti?

Etraf hiçte tanıdık gelmiyordu. Binaların yoğunluğu ve insanların kalabalığı birden başının dönmesine neden oldu.

Yolunu mu kaybetmişti?

Bir an için etrafa şaşkın şaşkın baktı. Üstelik kendini kamufle de etmemişti. Hızla çantasından çıkardığı şapkayı ve gözlüğü taktı.

Kahretsin!

Duydukları karşısında öyle beyni dönmüştü ki dikkat etmesi gerektiğini unutmuştu. Etrafa dikkatlice baktı. Görünürde ona dikkat eden veya izleyen kimse de yoktu ama kendini huzursuz hissediyordu. Asel ile okula geçince konuşmaya karar verdi. Bir iki adım atmıştı ki telefonuna mesaj geldi.               

Seren hemen telefonunu cebinden çıkardı. Asel atmış olabilirdi. Fakat numarayı görünce kanı vücudundan çekildi. Bu ilk mesajı gönderen numara ile aynıydı ve mesajda yazanlar kızın olduğu yerde donmasına neden oldu.

-Ne yaptığını, nerede olduğunu biliyorum. Bir şapka ve gözlük kendi kızımı tanımamı engelleyemez.-

Seren başını kaldırıp hızla etrafına baktı. Burada bir yerlerde olmalıydı. Resmen onu takip etmişti. Genç kız adımlarını hızlandırdı. Bir an önce okula gitmeliydi.

***********************
                    
Okulun bahçesine sağ salim ayak bastığında derin bir nefes aldı. Sonunda güvendeydi. Kutlu'ya annesi ile görüşeceğini söyleyerek okuldan ayrılmıştı. Bu yüzden onun yakınlarda bir yerlerde onu beklediğini biliyordu. Zaten ayrı geçirdikleri günler için kızgındı. Birde tatil günü ondan uzak kalacağı için suratı asık geziyor olmalıydı. Aynı bıraktığı zamanki gibi.

Birden arkasından beline sarılan kolları hissedince gülümsedi. "Beni bu kadar çok mu özledin?"

"Evet." dedi Orkun'un tüyler ürperten sesi.

Seren'in birden kanı donmuştu. Genç adamın demir gibi sert kollarının arasından kurtulmaya çalışmasına rağmen kafeste sıkışmış gibi kımıldayamıyordu. Daha Kutlu ile yeni barışmışlardı ve eğer onları bu halde görürse yine araları bozulacaktı.

"Bıraksana beni hayvan herif." dedi çırpınırken. Böyle anlarda Asel'in bedeninde olmaktan nefret ediyordu.
                     
"Ayy kalbimi kırdın bak şimdi." dedi sesini tizleştirerek. Dalga geçmesi Seren'in daha çok sinirlerini zıplatmıştı. Tam dizine tekme atacağı sırada adam onun ne yapacağını anlayarak duruşunu değiştirdi. Bu adam onu deli ediyordu.

Misafir Ruh -2- MuammaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin