Bölüm 42: Arkadaş Olmak...

39.9K 4.3K 501
                                    

Ulaş oturduğu banktan hızla doğruldu. Hayret nidası tüm bahçede yankılanmıştı. Çevresinde olan herkes ona bakıyordu. Onun ise umurunda değildi. Neredeyse kulağında tuttuğu cep telefonunu düşürecekti. Kutlu'yu aramasının tek amacı Kutlu'yu ve Asel'i erken dönmedikleri için fırçalamaktı ama telefonu son anda açan Orkun'dan duydukları karşısında dehşete düşmüştü.

"Sen ne diyorsun?" Ayağa kalkmak pek akıllıca değildi. Üstelik aldığı haber yüzünden dizleri titriyordu. Onun resmen dizleri titriyordu. Tekrar yerine oturduğunda Yeliz endişeden ardına kadar açılmış gözlerle ona bakıyordu.

Ulaş bir süre Orkun'un konuşmasını dinledi.

"Tamam, hemen geliyoruz." Sonra birden aklına gelen şeyleri adam söyledi. "Ben gelene kadar Kutlu'nun yanında ol Orkun. Eğer onun o halinden yararlanıp canını sıkarsan canını alırım." Telefonu kapattığında Yeliz'e döndü.

Kız korku ile ona bakıyordu. Ulaş konuşmadan önce derin bir nefes aldı. Vereceği haberin hiçbir şekilde yumuşatarak söyleme ihtimali yoktu. Bu yüzden kelimelerin dudaklarından dökülmesine izin verdi.

"Asel trafik kazası geçirmiş."

Yeliz dudaklarının arasından çıkan acı iniltiyi kapatmak için elini ağzına götürdü. Birçok soru sormak istiyordu ama sorular aklıyla dudakları arasında bir yerde kayboluyordu. Ulaş onun şaşkın halini görünce genç kızı bileğinden yakaladı. Bekleyecek zamanları yoktu.

Görkem ve Zehra'yı yemekhane de yemek yerken buldular. İkili özel bir sohbetin içerisinde gibi görünüyordu. Ulaş daha masaya gelmeden Görkem onu görmüş ve yüz ifadesinden kötü bir şey olduğunu anlamıştı. Elinde ki kaşığı tepsiye bırakıp hemen ayağa kalktı.

"Ne oldu?" diye sordu adam masaya geldiğinde. Zehra ise ne olduğunu anlamamış bir halde önce Görkem'e sonra Ulaş'a baktı. Ardından Yeliz'e baktığında onun usulca ağladığını gördü. Yeliz ağlıyordu. O da Görkem gibi ayağa kalktı.

"Asel trafik kazası geçirmiş durumu ağır." Dedi vakit kaybetmeden. O anda Zehra'nın dudaklarından çıkan çığlık yemekhane de olan herkesin tüylerini diken diken edecek kadar acı dolu çıkmıştı. Görkem bilinçsizce kıza uzanıp kolunu beline sarıp kendine doğru çekti. Genç kız, adamın göğsüne kapanıp hemen ağlamaya başlamıştı. Ama zamanları yoktu ve bu yüzden hızlıca yemekhaneden ayrıldılar.

***************

Kerem sokak lambasının altında dikilirken huzursuzca kıpırdandı. Seren'e birçok arama ve mesaj göndermesine rağmen kıza bir türlü ulaşamamıştı. Konuşmalarından hoşnut değildi ve onunla yeniden konuşmak istiyordu. Duygularını adam gibi açıklayamamıştı. Hatta Seren gibi bir kızın onu o konuşmadan sonra sağ bırakmasına dahi anlam veremiyordu.

Genç kıza telefondan ulaşamayınca o da evine kadar gelmişti. Kendini sapık gibi hissediyordu. Kazadan sonra Seren'den bir kere olsun dayak yememişti ama bu gece bu konuda şansını zorluyordu. Sağlam bir dayakla karşı karşıyaydı. Hızla saçlarını karıştırdığında, kızın ışığı yanmayan odasının penceresine baktı. Aslında tüm evde ışıklar kapalıydı. Hiçbiri evde değil gibi görünüyordu.

"Ne yapıyorsun burada?"

Kerem arkasında ki sesi duyunca ürkerek yerinden sıçradı. Aynı zamanda onu korkutan kişiye küfür etmekten de geri durmamıştı. Fakat arkasında ki kişinin kim olduğunu görmek için başını çevirdiğinde karşısında neredeyse tüm okulun masum kızı olarak bilinen Narin dikiliyordu.

Misafir Ruh -2- MuammaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin