Bölüm 38: Ben O Değilim!

40.4K 4K 276
                                    

Seren arabanın durmasıyla beyninde kaçış yolunu tekrar tekrar kuruyordu. Bildiği tüm teknikleri kullanmalı ve Asel'in bedenine bir zarar gelmeden adamın elinden kurtulmalıydı. Adam aracı ağaçların arasında yer alan ıssız bir alana çekti. Yan tarafta bir bina olduğunu görüyordu ama yeterli ışık olmadığı için nasıl bir yapıda olduğunu anlamamıştı. Şehirden çok uzaklaşmamalarına rağmen bulundukları alan oldukça sakindi. Sakin ve sessiz. Burada avazı çıktığı kadar bağırsa bile kimse duymazdı.

Birini öldürmek için ideal bir alandı.

Adam araçtan inerek arka tarafa doğru ilerledi. Seren sıklaşan nefesini sakinleştirmeye çalışıyordu ama lanet olsun çok korkuyordu. Genç kız zorluk çıkarmanın bir işe yaramayacağını bildiğinden adam omzundan yakaladığında sakin kalmaya çalıştı ve dudaklarından çıkan iniltiyi yuttu.

"Gel bakalım." dedi adam tehdit dolu bir sesle.

Seren'i saçından tutup arabanın dışına sürükledi. Kız saçlarının çekilmesi ile dolan gözlerini hızla kırpıştırarak yaşların neden olduğu bulanıklığı yok etti. Yürümekte zorlansa da gözlerini dört açarak etrafa bakmaya özen gösteriyordu. Kalbi boğazında atsa da dikkatini toplamak için elinden geleni yapıyordu.

Kaçmalıydı.

Mutlaka bu adamın elinden Asel'in ve kendi iyiliği için kaçmalıydı. 

Asel'in bedenini bu pislik adamın elinden kurtaracaktı. Deponun aralık kapısından içeri girdiklerinde yüzüne vuran serin havayı ve oksijen bolluğunu hissetti. Kullanılmayan bir deponun aksine havası temizdi. Demek ki kapı dışında farklı yerlerde cam veya aralık başka bir kapı vardı. Ne kadar bunu tahmin etse de yoğun bir karanlık olduğu için etrafı bir türlü göremiyordu. İçeride ki hava akımını bularak aralıkların yerini tespit edebilirdi ama bu da vaktini alırdı.

Adam onu sert zemine fırlattığında ufak bir çığlık attı. Darbeyi alan sağ bacağı inanılmaz derece de acıyordu. Adam kızın önce ellerini sonra da bacaklarını tutarak bileklerinden bağladı. Sıkıca attığı düğümler yüzünden kızın kan akışı zayıflamaya başladı. Kımıldayacak kadar bile bol bir alan bırakmamıştı.

"Ağzını kapatmıyorum." Adam, kızın karşısında duran tabureye oturdu. Yüzünde pislik bir ifade vardı. "Nasıl olsa bağırsan da kimse seni duyamaz." Dedi gülümserken. Dudakları hareket ettiğinde sağ yanağında ki yara izi korkunç bir hal almıştı. Adam elinde ki feneri yakıp kenara attı. Bu şekilde adamın yüzü de görünüyordu.

Adamın Asel'in aksine siyah saçları ve insanı dehşete düşüren siyah gözleri vardı. Sağ gözünün altında başlayan ve dudağının kenarına doğru ilerleyen kalın bir yara izi vardı.

Adamın rahat tavırları Seren'in ruhunu kararttı. Onun rahat tavırlarından bu tarz işlerde acemi olmadığı anlaşılıyordu.

"Neden?" Seren arkadan bağlı elleriyle uğraşırken adamın dikkatini başka yere çekmeye çalışıyordu. Karanlık yoğun olduğu için hareketleri görünmüyordu. "Bunu bana neden yapıyorsun?"

Adamın kalın tonlu kahkahası genç kızın tüylerini diken diken ederken bağını biraz da olsa gevşettiğini fark etti. Tırnaklarının biraz daha uzun olmasını dilerdi. Ama ağır hareket etmeliydi. Kim derdi abisinin öğrettiği düğümün bir gün çözmek için işine yarayacağı. İçinden bir an onu görüp göremeyeceğini düşündü. Eğer burada bedenine bir zarar gelirse ölen kendisi mi olacaktı yoksa Asel mi? Bu onun için önemli değildi. Her durumda istemediği bir şeydi.

"Başladığım işi yarım bırakmam ben." Dedi adam elinde ki bıçağı çıkarmış hayranlık dolu gözlerler ona bakıyordu.

Genç kız baştan aşağıya titredi. Geçmişte okuduğu haber metni geldi aklına. Asel hariç herkesi öldürmüştü. Tüm ailesini gözünü kırpmadan katletmişti.

Misafir Ruh -2- MuammaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin