Bölüm 33: Bazen Kelimeler Can Yakar

42K 4K 865
                                    

Seren su şişesinden bir yudum alırken 'Sınav haftası öğrencilerin insan olduklarını unuttukları zaman dilimi' diye düşündü şaşkın bir halde. Genç kız iyileşmişti iyileşmesine ama yatakta olmayı tercih ederdi. Onun kafası bomboşken okulun etrafı deli gibi ders çalışan insanlarla doluydu. Bu durum onu sinir ediyordu. Hayır zeka denilen şey neden eşit şekilde insanlara dağıtılmıyordu ki?

Merdiven altı, tuvalet, kantin, bahçe vs. Her yerde öğrenci vardı.

Seren kantinde oturdukları masaya yayılırken derin bir nefes aldı. Soğuk yanağına işlemiş ve bedeninin titremesine neden olmuştu. Hala tam anlamıyla iyileşmiş değildi.

"Sanırım bu dönem alt sınıfa düşeceğim." Dedi karamsar bir ses tonuyla. Tamam düşen o olmayacaktı ama yine de kendini kötü hissediyordu.

Sesindeki ciddiyet diğerlerinin bu konu ile ilgili şaka yapmasını engellemişti. Yeliz defterini çevirirken Zehra üzgün gözlerle arkadaşına baktı.

"Grup olarak hazırladığınız ödevden yüksek not alman işe yaramaz mı?"

Seren başını kıza çevirdi. Bu hareketi oldukça ağır yapmıştı. Bütün bedeni ağrılar içindeydi ve deli gibi yatağını özlüyordu.

"Grup olarak iyi not almamıza rağmen bende bir işe yaramayacak." Alnını tekrar masaya dayadı. Gerçekten umutsuz vakaydı. Asel'in beyni artık kurtarılma evresini geçmişti.

"Burada fazla umutsuzluk seziyorum." dedi arkasından gelen ses. Seren başını arkaya çevirerek sandalyesinin sırtına tutunan Ulaş'a baktı.

"Doğru" Bu adamın yerinde olmayı isterdi. Not gibi bir sıkıntısı olmaması güzel bir durum olmalıydı.

Kutlu gelerek genç kızın yanına oturdu. "Ders çalışmadın değil mi?" Kızıl saçlarından bir tutamını alıp kulağının arkasına sıkıştırmış, ardından parmak uçları ile yanağını okşamıştı.

Genç kız kollarıyla kafasını kapattı. Adamın teması hoşuna gitmemişti.

"Bay doğru şuan sizinle konuşacak hava da değilim." Dedi masaya doğru. Bu yüzden sesi boğuk çıkmıştı.

O sırada toplanma zili çaldığında hepsi sınıflarına gitmek için ayağa kalktı.

"Ah matematik sınavı." Seren omuzları düşmüş halde koridorda yürümeye devam etti. Matematik, Kimya ve Fizikten kesinlikle umutlu değildi. Boynu bükük yürürken yanına Ulaş geldi.

"Sana yardım edeceğim." dedi kıza gülümseyerek. Seren şaşkın gözleri ile ona baktı. Fakat adam daha fazla konuşamadan yanından uzaklaştı. Nasıl yardım etmeyi planlıyordu acaba? Açıkçası bunun için geç kalmıştı. Ne de olsa matematik sınavına bir iki dakika vardı.

Ulaş'ın, Asel'e bir şeyler söylediğini gören Kutlu kaşlarını çattı. İkisi de önünde yürüdükleri için o anı oldukça net görebilmişti. Aklında onu rahatsız eden düşünceyi beyninin gerilerine itti. Şimdi bu zehirli düşüncelerin sırası değildi.

Öğrenciler sıralarına oturur oturmaz matematik hocası sınav kağıtlarını dağıttı. Seren gözlerinin önünde dans ederek birbirine giren sayılara baktı. Kesinlikle bu yazılı kağıdında yapabileceği tek şey adını ve soy adını yazmaktı. Onlar bile kendisine ait değildi. Düşünceleriyle boğuşurken sınıfın kapısında diğer matematik hocası belirdi ve sınıfın hocası konuşmak için adamın yanına gitti. O sırada birden genç kızın kağıdı önünde kayboldu ve farklı bir kağıt yerini aldı. Genç kız şaşkınlıkla baktığında Ulaş'ın aldığı kağıdı hızla doldurduğunu gördü. Kendi önünde duran kağıdın üstünde şıkların üstünde silik işaretler vardı. Hayretle bir süre genç adama baktıktan sonra kağıdın üstüne kendi adını ve soy adını yazdı.

Misafir Ruh -2- MuammaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin