Bölüm 56: Pişmanlıklar

46.4K 4.3K 1.4K
                                    

Ece arkadaşına gülümsedi. "Dua edelimde Seren'in hikayesi mutlu sonla bitsin."

Narin arkadaşının söylediklerine istinaden başını ağır ağır salladı. Seren uzun zamandır ona kol kanat geriyor ve yakın arkadaşı olarak yanında bahçeden çıkacağı sırada gözleri bir heykel gibi kıpırtısız dikilen adam takıldı.

Kerem.

Seren ve onu götüren adam gözden kaybolmasına rağmen genç adam hala bakışlarını öğrencilerin geçmekte olduğu kapıya dikmişti. Yüzünde öfke, sıkılı yumrukları zaten her şeyi bakan insana anlatır nitelikteydi. Narin bir an kalbinin kırıldığını hissetti. O an imkansızın nasıl bir şey olduğunu anlamıştı. Kerem hiçbir zaman onun için böyle bakmayacaktı. Ama zaten ondan hoşlanmaya başladığında Kerem'in Seren'e olan ilgisini biliyordu.

Buna rağmen sevmişti onu.

"Ben eve yalnız giderim." dedi Ece bakışları Kerem'in üzerindeyken sonrada dönüp Narin'e gülümsedi. "Sanırım onun yanında olman gereken bir an." Ece, kıza arkasını dönüp el sallarken Narin ne kadarda şanslı bir kız olduğunu düşündü. Gerçekten de harika arkadaşları vardı. Ağır adımlarla Kerem'e doğru yürürken adam hala onun farkında değildi. Her zaman olduğu gibi. Yine de Narin onu seveceğini biliyordu ve o böyle canı yanarken Narin uzaktan bakıp genç adamın ızdırabına şahit olamazdı.

"Kerem." diye seslendi adama. Ancak o zaman genç adam dönüp ona baktı. Gözlerinin beyazı kıpkırmızı olmuştu. Dudaklarını araladığında Narin gülümsedi. Ta ki adamın söylediklerini duyana kadar.

"Seren'i götüren piç kurusu kimdi?"

Narin yüzünde ki gülümsemenin solduğunu hissetti. İşte bu kadardı. Bir merhaba! ya da Selam! kelimeleri bile layık görülmemişti.

'Unutma Narin.' dedi içinden kendini uyararak. 'Bu adamı bile bile sevdin. Şimdi kırılmanın zamanı değil.'

Konuşmadan önce umursamaz bir tavırla omuzunu silkti. Şimdi o da genç adam yerine okulun bahçe kapısına bakıyordu. Bahar rüzgarı estiğinde kıvırcık saçları havalandı. Hava, mevsimlerden bahar olmasına serindi. Genç kız bedeninin istemsizce titrediğini hissettiğinde kollarını bedenine doladı.

"Tanımıyorum." Kerem, kız konuşunca ona bakmış ve yumruklarını gevşetmişti. Yine de gözlerinde ki bakıştan bir türlü kurtulamıyordu. Narin o bakışı silmek hatta yok etmek istiyordu. O yüzden tam da o anda kendisini hayrete düşürecek bir şey yaptı. Genç adamı kahve içmeye davet etti.

Kerem ise kıza bakarken başını ağır ağır sallamakla yetindi.

Kızın teklifini kabul etmişti.

****************

Ourstory adlı kafeye girdiklerinde ikisi de tek kelime etmeden cam kenarında olan masaya yöneldiler. Bu kafe de boş kalan tek masa olmasına rağmen genç kız, adamla aynı hareketi yaptıkları için heyecanlanmıştı. Sanki yaradan onların ruh ikizi olduklarını göstermek için ufak işaretler gönderiyordu.

Ya da Narin fazla hayalperestti.

Ve bu durum için kesinlikle ikincisi geçerliydi. Narin derin bir nefes alıp yanlarına gelen garsona siparişleri verdi. Bu sırada Kerem çantasını masaya koymuş üzerine kollarını dayayarak cadde de yürüyen insanlara bakıyordu. Narin bir süre onun pürüzsüz yüzünü, kaslı kollarını ve bronz tenini inceledi. Genç adamın yanında konuşmaya da gerek duymuyordu üstelik. Onun sakin hali de kıza huzur veriyordu.

Acaba ne zaman ona bu kadar aşık olmuştu?

Bazen Seren'den arta kalan bir yer var mıdır genç adamın kalbinde diye merak ediyordu.

Misafir Ruh -2- MuammaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin