"Gitmek istemiyorum baba" minik kızın bu denli acı dolu feryadı lordun pek de umurunda görünmüyordu. Dadı Penelope küçük kızdan beş adım uzakta, elinde bavullarla öylece duruyordu, yapabileceği hiç bir şey yoktu. Lord kesin bir şekilde kararını vermişti ve bu ona göre çok acımasızcaydı. Elinde viskisi ile sert bir şekilde pencereden dışarı bakan babasına, yalvaran küçük Rebekah'yı izlemeye daha fazla tahammül edemeyip, boğazındaki yumruyu öksürerek yok edince
" Rebekah hadi artık, atlar huysuzlandi iyice ! " dedi otoriter bir sesle. Küçük Rebekah acı dolu ve yumuşak bir sesle son kez
" babacığım lütfen beni göndermeyin..." dedi. O küçük kalbiyle o kadar savunmasızdı kı onu izleyen Penelope bütün her şeye lanet ederken, lordun bir uzvu bile kipirdamamisti. Yakarislarinin bile fayda etmedigini gören Rebekah sonunda pes ederek kollarını çaresizce iki yana düşürdü ve ellerinden kayıp yere düşen ayıcığını ardında bırakıp dadısıyla oradan ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ KALIN BİLEKLER (TAMAMLANDI)
Historical Fiction"Seni istemiyorum, hiçbir zerreni istemiyorum !" Genç kadının ağzından çıkan her kelime bir iğne edasıyla bedenine saplanıyordu genç adamın, ancak her zamanki gibi sahte bir yüzle yarım ağız gülümsedi. "Seni küçük yalancı, beni ne kadar istediğini g...