Kişi dünyaya geldiği anda büyük bir savaşa başlar. Bu savaş onun kendisiyle savaşıdır. Bu savaş onun içinde zaten varolan kötülükle savaşıdır.
Ancak işin garibi savaşı ne kazanabilir ne de tamamen kaybedebilir ancak savaşı da asla bırakmaz. Taki ruhu bedenini bırakana kadar bu savaş devam eder. Ruh bedeni terk ettiğinde kişinin delicesine savaştığı kötülükte ondan uzaklaşır, kazanması için her şeyi yaptığı iyilik de yanında olmayacaktır. Geriye sadece soğuk bir beden ve onu örtmesi için üstüne kürek kürek atılan toprak kalacaktır.Zeliş o kadar gururlu duruyordu ki ben bile kendimden şüphe etmiştim. Ben bunları gerçekten yapabilir miydim? Başka birine değil bunları kendime yapabilir miydim?
Bunun cevabı koskocam bir hayır. Çünkü ben biliyorum ki sevgilini aldatmak aslında kendini kandırmaktır. Çünkü ben biliyordum her kaçış aslında bir kaybedişti ve her kaybediş aslında bir yıkıntıydı.
Herkes bana bakıyordu, herkes ahlaksız bir kıza bakıyordu. Beni zaten hiç mutlu etmeyen bu okul bugün beni çok üzüyor hatta kırıyordu.
Peki hakkı var mıydı buna? Beni üzmeye kimin hakkı vardı?
Dünya da hiçkimsenin kimseyi üzme hakkı olamazdı. Bu bir hak değil sadece insanların hırsı olabilirdi.Şuanda bağırıp çağırabilirdim. Kendimi delicesine savunabilir hatta Araf'a haber verip buradaki herkesi korkak birer fare gibi deliklerine gönderebilirdim ya da Zeliş'in saçlarından tutarak bütün bahçeyi süpürebilirdim.
Ama hiçbir şey yapmadan tüm iğrenç bakışlardan sıyrılarak içeri girdim. Zeliş oldukça şaşırmış olacak ki hiçbir şey söyleyemedi, Damla ise hemen arkamdan koştu.
" ne yani hiçbir şey olmamış gibi derse mi gireceksin?" Sorduğu soruya bir cevap vermem gerekiyordu ama bunun cevabını şuanda hiçkimse bilmiyordu, ben bile.
" evet, hocam bir faişe ve katil olduğum için beni yok yazmaktan vazgeçecek biri değil. " Diyerek sınıf kapısına kadar geldim. Gülümseyerek omzuna dokundum ve
" en sevdiğim ders. Edebiyat ve insan." Dedim. Sınıfa girip bana iğrenerek bakan arkadaşlarımın arasından geçtim ve bir sıraya oturdum. Damla iyi olmadığımı düşündüğü için sadece beni seyrediyordu, yaptığım her hareket onu korkutuyordu. Bana bakan herkese sırayla baktım. Burada beni ahlaksız olarak değerlendiren temiz geçmişli insanlara bakıyordum.Kimse bana bu kadar iğrenç bakmaktan vazgeçmeyecekti. Sakince ayağı kalktım, kolumdaki kahverengi deri saatimi düzelterek hocanın gelmesine on beş dakika kaldığını görünce yavaş yavaş tahtaya yürüdüm.
Herkes sessizce beni inceliyordu. Damla ve ne zaman geldiğini hiç farketmediğim Zeliş'te benim ne yapacağımı izlemek için sınıfa girdiler." şimdi oldu mu? Orada beni rahat göremiyordunuz. Hadi bakın. Bakalım ne göreceksiniz." Diyerek gülünce herkes iyice şaşırmıştı.
İçlerinden bir kız -ki bu kızı ne zaman gördüğümü çok iyi hatırlıyordum.-
" bu ne yüzsüzlük." Diye bağırınca" ah kesinlikle öyle. Aslında bende sizin gibi olmaya karar verdim. Sen şu balyozun yerinde soyunarak bir adamın sırtına çıkan kız değil misin? " Dediğimde bana bakan herkes o kıza odaklandı. Biraz önceki şımarıklığın aksine kız utançla kızardı.
" siz buna fantezi diyorsunuz değil mi?" Söylediğim her şey o kızı utandırıyordu. Ortamda eğlenen tek kişi ise Damla'ydı.
" ya da sen." Diyerek karşımda havalı bir şekilde poz veren ve oldukça kaslı bir oğlanı gösterdim.
" kızların etek altlarına bakmak için merdiven köşelerinde telefonla konuşuyormuş gibi yapmaktan neden vazgeçtin?" Diye sorunca etek giyen kızlar
" sapık." Diyerek eteklerini düzeltmeye başladılar. Zeliş bunu yapacağımı tahmin etmemişti ama sıranın ona geleceğini çok iyi biliyordu. Damla artık gülümsemiyor kahkahalar atıyordu.
" mesela size de şaşırıyorum." Diyerek sürekli birlikte gezen ve yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen iki kızı gösterdim.
" bakın aynı yemeği yemenizi anlarım, aynı çantayı kullanmanızı anlarım ama aynı adamla yatmak çok fazla." Dediğimde ikisi de hemen arkalarında oturan sıska çoçuğa döndü.
" farkında değil misiniz? Bende zevk için sustuğunuzu düşünüyordum." Söylediğim her cümle herkesi yerin dibine sokuyordu.
" istediğiniz bu mu? Hepiniz ile ilgili her şeyi anlatmamı mı istiyorsunuz?" İşte şimdi herkes utançla yere bakıyordu, Damla ise gururluydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUSKUN 2 ( Sessizliğin çığlığı
Teen FictionYeni bir hayat mı gerçekten? Daha mutlu bir hayat, daha sakin, daha umut dolu, daha huzurlu bir hayat.... peki geriye kalan dahalar nerde? Daha korkunç, daha acımasız, daha berbat. Kimdi onun için savaştığım? Kimdi bana su, hava, nefes ve yaşam olan...