Her şey insanlar için yaratılmıştır. Hayvanlar, sular, gökyüzü, yeryüzü gördüğümüz hatta göremediğimiz her şey insan içindir.
Peki insan ne içindir?" bir yüzleşme istiyorsun ama ben senin içinde olabileceğin hiçbir şey istemiyorum." Araf oldukça sakinleşmişti hem de biranda.
Konuşmalar birden bire çok sırdanlaşmıştı, aslında Aslı da böyle bir şeye hazır değildi. Bunun için ikisi de hızla sakinleşmiş kendilerini öfkeyle soktukları durumdan kurtulmaya çalışıyorlardı. Aslı biraz daha bize baktıktan sonra - ki böylece ne söyleyeceğini düşünebiliyordu.-" beni hala seviyorsun yoksa bu kadar nefret etmezdin benden." İşte alçak tavanlı bir hastane koridorunda uzun zamandır sadece nefret söylemlerini konuşturan iki kişi içindekileri en savunmasız şekilde dökmeye başlıyordu. Aslı haklı olabilirdi bu kadar büyük bir nefret ancak büyük bir aşkın sonucunda ortaya çıkabilirdi. Araf önce sert zemine baktı sonra ise ondan olumlu bir cevap bekleyen Aslı'ya baktı.
" ben eski sevgilimden değil kuzenimden nefret ediyorum." Araf ne Aslı'nın ne de benim hiçbir zaman aklımıza getiremeyeceği bir şeyi o kadar düz söylemişti ki anlamı bu kadar yüklü olmasaydı sanki gündelik hayatından bir örnekten bahsettiğini düşünebilirdik.
Aslı duyduğunu hazmetmeye çalışıp kafasından, gönlünden bir cevap bulmaya çalışırken Araf bana baktı.
" gitmek istiyorum." Diye fısıldadığımda
" sen benim gücümsün." Dedi. Hiçbir şey düşünemiyordum. Burda ne işim vardı benim? Aklımda deli gibi çınlayan tek cümle buydu. Yeniden Aslı'ya dönecekken
" peki ben neden güç alacağım." Dedim. O an yaşadığı şey büyük bir ikilemdi. Bana gücün benim diyemiyordu çünkü genelde gücümü çürüten kişiydi. Ama konuşmayı da bitiremiyordu çünkü yarım kalan çoğu şey onun içinde büyük bir hezeyana sebep oluyordu." ben hiç böyle olsun istemedim. Yemin ederim seni bu kadar çok sevdiğimin farkında değildim." Aslı'yı ilk kez böyle samimi ve savunmasız şekilde konuşurken görüyordum. İlk kez kafasından neler geçtiğini bu kadar açık bir şekilde görüyordum. Yaşadığım şeyi düşününce delirmişcesine gülümsemeye başladım. Karşımda deli gibi sevdiğimin adamın eski sevgilisinin ona yaptığı büyük aşk itirafını izliyordum.
Gerçekten de ben burda ne yapıyordum? Araf da tıpkı Aslı gibi ne söylemesi gerektiğini düşünürken ikisine de belli etmeden oradan uzaklaştım. Ki ikisinin de gidişimi fark edecek halleri yoktu.Hiç kimseye görünmemek için merdivenleri kullanmaya karar vermiştim. Hızlı adımlarla onlara ait tek bir sesi duymamak için koşuyordum.
Koşuyor muydum? Hayır aksine adımlar çok yavaştı ama ben nefes nefese kalmıştım. Ama benim anlımdan terler deli gibi dökülüyordu. İlk kez Araf'ı kıskanıyordum ilk kez onu Aslı'ya vereceği cevabı hiç bilmiyordum. İşin en kötü yanıysa bunu duyabilecek kadar cesaretli de değildim.
Bahçeye çıktığımda güneş ışıklarının doldurduğu bahçe gözümü kamaştırdı. Oysa en son bu bahçedeyken bahçe karanlığın esiriydi. Şu anda ise aydınlık hüküm sürüyordu.
" Melek." Adımı duyar duymaz hemen karşıma daha dikkatli baktım. Her zamanki gibi kurtarıcım gelmişti.
Evet, yine Damla en zor zamanımda yanımdaydı. Arabasının yanında durmuş olayların ne kadar da berbat olduğunu unutturmaya çalışır gibi gülümsüyordu.
İçimde gelen dürtüye itiraz etmeden hızla ona doğru koştum. Bu hareketim onu şaşırtmıştı ama hala gülümsemeyi sürdürüyordu. Yanına geldiğimde bir iki dakika nefesimi dengelemek için bekledim ve boynuna sarıldım. Sarılmam onu biraz şaşırtsa da hiç beklemeden oda bana sarıldı. İşte şimdi nefesim kesilene kadar bağıra çağıra ağlamaya başlamıştım. İçimde ne kadar da çok şey biriktirmiştim, sakladığım ne kadar yaram vardı, ne kadar da yüküm vardı ve ne kadar da ezilmiştim atında bunların. Gözyaşlarım birbirlerini beklemeden ardı ardına değil yan yana akıyordu. Damla düşmemem için beni daha sıkı tutuyordu ama tek bir avuntu cümlesi kurmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUSKUN 2 ( Sessizliğin çığlığı
Teen FictionYeni bir hayat mı gerçekten? Daha mutlu bir hayat, daha sakin, daha umut dolu, daha huzurlu bir hayat.... peki geriye kalan dahalar nerde? Daha korkunç, daha acımasız, daha berbat. Kimdi onun için savaştığım? Kimdi bana su, hava, nefes ve yaşam olan...