32

914 60 11
                                    

Sevgiye aç insanlarla yaşamak zordur. Onlar en ufak sıkıntıyı bir tufana çevirirken en büyük mutlulukları küçümseyerek yok sayarlar. Çünkü sıkıntılardan korkarlar ve yaşayamadığı için mutlulukları tanıyamazlar.

" okuldakilere ne yapacaksın?" Aslında hiç merak etmiyordum ama konuşmak için öylesine sormuştum. Arabayı sürerken tüm dikkatini dağıtıyordum ama bu onu sinirlendirmiyordu.

" bir dolu ahmağa ne yapabilirim. Ne düşündükleri umrumda bile değil. Korkutmak için söylediğim bir tehditti." Söylediği şey çok mantıklıydı. İnsanların düşüncelerini önemsemek gibi bir vahşete bulaşmak çıkması imkansız bir çukura düşmek olurdu.
" peki, şimdi nereye gidiyoruz?" Diyerek yola çıktığımızdan beri yedinci kez aynı soruyu sorduğumda yine beni duymamış gibi davrandı. Sorduğum her soruya cevap veriyordu ama bu soru hariç.

Araba bizim yani annemlerin evinin önünde durunca şaşkınlıkla
" şaka yapıyorsun." Diye mırıldandım. Mırıldanmama rağmen beni çok iyi duymuştu.
" ben ve şaka. Emin misin?" Diyerek arabadan indi.
Çok ciddiydi ama benim anlamadığım şey bunu bana Zeliş ve büyük ihtimalle Sıla yapmıştı. Peki, biz neden annemlere gelmiştik.
İtiraz edeceğimi bildiği için beni beklemeden hemen kapıyı çaldı, arkasından hızla koşsamda kapıyı açan Halil abiye selam verirken elindeki anahtarla arabanın kilit tuşuna bastı.
Ben kapıya geldiğimde Araf Halil abiyle sohbete başlamıştı bile.

Üstelik Halil abi bizi gördüğüne şaşırmamıştı, demek ki geleceğimizi biliyordu.
Araf Halil abiye
" İşte cici kızımız da geldi. Bizi içeri davet etmeyecek misin?" Diye Sorarak benim elimden tuttu. Araf'ın tepkileri beni de Halil abi gibi şaşırtıyordu.
Sanki sıradan bir akşam yemeğine gelmişiz gibi davranıyordu ailemizin damadı.

Halil abiye mahçupça başımla selam vermeye çalışırken Araf beni hızla salonun ortasına doğru çekiştirdi. Salona paldır küldür girince dengemi kaybedip sehpaya çarpacakken Araf hiçkimseyi umursamadan belimden kavrayıp beni kendine çekti. Ellerimi boynuna refleks olarak dolarken
" aa" Diye ufak bir çığlık attım. Kulağıma
" aşk dolu bir sahne." Diye Fısıldarken gülümsüyordu. Ellerimi yavaşça boynundan çekerken oda belimdeki ellerini çekip salonda oturan anneme, teyzeme, Zeliş'e ve Sıla'ya
" merhaba güzel çekirdek aile " Diyerek selam verdi ve yeniden elimi tutarak bize öfkeyle bakan gözlerin tam karşısına oturttu.
Halil abi de o sırada içeri girmiş annemin yanına oturmuştu.
Araf ne planlıyordu, biz burda ne yapıyorduk? Hiçbir fikrim yoktu. Ama ben ne kadar gerginsem Araf'ta o kadar rahattı. Anneme gizlice gülümsediğimde oda bana buruk ve sinirli bir gülümsemeyle karşılık verdi. Arada Halil abiye ve Araf'a bakmak dışında kimseyle göz teması kurmamaya çalışıyordum.

" neden bizi buraya topladın Araf?" Zeliş hala yüzsüzce Araf'a soru sorabiliyordu. Aslında cevabını verebilirdim ama anlaşılan Araf bugün bana pek bir söz bırakmayacaktı. Çünkü Zeliş'in yüzüne bile bakmadan
" senin sesin bu ortamda duymak bile istemediğim tek ses. Lütfen buradaki dramayı sadece seyret." Dedi. Aslında oldukça kibardı ama ses tonu beni de korkutmuştu. Teyzem
" sen yeğenimle nasıl böyle konuşursun." Diyerek diklenmeye çalışsa da
" hayatınızın en büyük şansızlığı olmalı" Diye karşılık verdi. Teyzem Araf'ın söylediklerini anlamayarak
" ne?" Diye sorunca Araf
" yeğeniniz olması. Ama bunu boşverelim." Dediğinde teyzem ve Zeliş bozuldu. Araf asıl konuya girmek için
" Bakın, hayatta en nefret ettiğim şey; böyle aile toplantılarının içine girmek. Bunu çok havalı olmama da bağlayabilirsin ki öyleyim. Ya da bu gerginliklerde daha çok gerildiğim içinde olabilir." Diyerek aramızda dolaşıyordu.
Böyle bir ortamda bile kendini övüyor olması gülümsememe sebep olmuştu. Bizimkiler ise anlamsız gözlerle ama dikkatlice Araf'ı dinliyordu.
" ama yaklaşık bir yıldır kendimden beklemediğim her şeyi yapıyorum. Bazen neyi neden yaptığımı bile anlamadan yapıyorum. Peki sebebi ne sizce Halil bey?" Diyerek Halil abiye baktığında Halil abi emin olmayarak beni işaret etti. Araf hepimizin ortasında ayakta dururken sırtı bana dönüktü. Halil abi beni gösterince gülerek bana doğru yürüdü.

SUSKUN 2 ( Sessizliğin çığlığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin