Kalbi kırıklar korosunun en birinci üyesiyim
Dokunsan dökülür kırıklarım ellerine
Bir yalnış zamanda bir yalnış insan kırmıştı o yüzden böyleyim
Dağılmış odam, toparlamaya gücüm yok o yüzden bu dinlenişim..Bir sürahiye doldurdum yağmurlarımı..
Çok güneşsiz gün gördüm fazlaca yağmurlu..
Çok kırdın sen,ben toparlamaya çalıştım Sanırım fazlasıyla yorgunum..
Şimdi bu yorgunlukla sürahimi hangi bardaklara boşaltmaya kalkasam almazlar,
Hepsi dolu çünkü ağzına kadar...Cam kırıkları gibi gülümsemelerim..
Kırıkların arasından usulca sızan hüzünlerim...
Hepsini toplasan senin yokluğun kadar ederler ancak..
Yokluğunu sevemedim..Ne kadar uzaktasın bana,
Ne kadar uzaksın.
Ve bir o kadar illegal..
Yasal değil asla..
Yerimiz bir hapishane
Ama orası bile ikimize dar..Sana karşı ben kaplumbağalar gibiyim..
Yürüyorum, ben yürüdükçe sen uzaklaşıyorsun
Çünkü ben çok hantal..
Koşsam koşamam,
İmkansız bu ayaklarıma..
Aylak akşamların şarapçı martısıyım artık
Denizden kaptığım balığı yolda düşürmenin elemiyle,
İstesemde gelemem sana artık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIZI
PoetryOkyanuslardan rıhtımlara doğru, son sürat gelen bir kasırgaya tutulmuştum.. O rıhtımlar da değersiz bir mal gibi unutulmuştum.. Yitik ve yıkık bir yoldu varmaya çalıştığım ,bir kalp yarasıydı sarmaya çalıştığım... Ne çare unutulmuştum.... En kötüsü...