Bir hastalığım var, çetin..Küçüklüğümden beri benimle..Adı kaybetme korkusu...Kalıcı , misafir değil..Büyüdükçe büyüyen..
Neyi kaybettim ben..? Jelibon paketimi kaybetmiştim saçlarım sarı ve lüleyken..Ve en sevdiğim kırmızı ayakkabımın eşini...Hala kırmızı ayakkabı gördüğümde sızlar şuramda bir yer..Bir derman bulamadım daha yaşım ölüme yakın...
Hala aynı hastalık ve benim yaşım ölüme yakın...Ellerimi tutan o beyaz ve minik elleri kaybetmekten korkuyorum şimdi..Ruhumu saran karanlıktan korkuyorum...Beni senden alan kaderden ve boğulduğum kederden korkuyorum..Kaybetme korkusu bu..En çok korktuğum şeyler korku yağmuru olup düştü hep eteklerime..Kederimin yok olup gitmesinden bile korkar oldum ben...Bırakın kalsın alıştım zaten..
Ayrılık kaygısı...Ayrıldık mı..? Kalpler uzaktayken birlikte atar mı..? Korkuyorum " beni " kaybetmekten..Korkuyordum seni kaybetmekten...Zaten seni çoktan kaybettim ben...Dedim ya hep en çok korktuğum şeyler yanıbaşımda...Bir o, bir ben...
Bir ara bulutların üzerinde zıplama hayalimi kaybetmiştim büyükler yüzünden...Şimdi ben de büyüdüm istemeden.. Ya ben de kaybettirirsem kalbimin çiçeklerine hayallerini..?Yaşanır mı hiç böyle ölüme yakınken...?
Kim aşıladı daha küçükken gözlerime kaybetme korkusunu..? Kim kazıdı zihnime..? En çok neyi kaybettim ben..?
Neyi arıyorum şimdi..? En çok hangi kaybettiğimi...? Sanırım hiç olamadığım,olmayı hiç beceremediğim " ben'i " arıyorum ben...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIZI
PoetryOkyanuslardan rıhtımlara doğru, son sürat gelen bir kasırgaya tutulmuştum.. O rıhtımlar da değersiz bir mal gibi unutulmuştum.. Yitik ve yıkık bir yoldu varmaya çalıştığım ,bir kalp yarasıydı sarmaya çalıştığım... Ne çare unutulmuştum.... En kötüsü...