Şimdi bir çift kahverengi göz lazım geceme
Bir de bir tutam mutluluk hayali
Üzülmek yok baştan anlaşalım
Ve ağlamak da yasak bu gece ikimize
Bu gece biraz senden biraz da benden
Bir deftere zihnimizde kalıcı anılar çizmek var.
Sonra boyamak gökkuşağı renklerine...
Bir acı kahve, bir de ömürlük hatrı var
İkimizden birbirimize hediye...
Benim boynumda bir ip
Ucunda pişmanlıklarım,
Başımdan aşağı sızan kaynar sular var..
Acı haykırışlar duyabilene...
Duymak isteyene...
Ve minik bir kalp ürkmekte bu gece vahşi ellerde...
Görünmeyen biri konuşuyor
İkimizin arasında bu gece
" Seven sevdiği kadar sevilmiyor "diyor Kulağıma eğilip fısıldıyor;
" Seven sevdiği kadar sevilmiyor, dostum üzülme "..
Ardından ekliyor;
" İlk değilsin üzülme "..
" Yaralar açılır yardan hediye, ama kapanmaları uzun sürer eğer derinse,
Açanların kapatmaya cesaretleri olmaz
Açanlar korkak ", diyor bu gece..
Sükunet hakim şimdi hol de
İkimizin arasında biri bu gece
Bölüyor ikiliği
Giriyor aramıza
Ve haykırıyor gerçekleri
Kahvem boğazımda kalıyor
Hatrı ise dert gibi içimde..
Bir sızıyla kalp ağrıyor
Ayrılıyor ikimizden bu gece...
Bu gece bu fısıltı sadece bana konuşuyor ben sana bakarken.
Ben sana bakarken,
Sen kahveni yudumluyorsun hatrı kalsın diye
Değmiyor fısıltılar sana bu gece..
Anlatamıyor sana bunları bu gece
Yoruldum bu gece
Uyumak istesem,
Üstümü örter misin kırmızı battaniyeyle.?
Uyur musun sende bir kere sol köşemde.?
Uyuyalım mı bir kere..?
Seni gitmeler beklerken
Beni korkular...
Sadece bir kere
Uyuyalım mı bir an önce...?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIZI
PoetryOkyanuslardan rıhtımlara doğru, son sürat gelen bir kasırgaya tutulmuştum.. O rıhtımlar da değersiz bir mal gibi unutulmuştum.. Yitik ve yıkık bir yoldu varmaya çalıştığım ,bir kalp yarasıydı sarmaya çalıştığım... Ne çare unutulmuştum.... En kötüsü...