Utanıyorum utanmam gerekirken utanmadan işlediğim günahlardan
Yanından geçerken gözlerine bakamadığım,
çıplak ayak dilenen o küçük,
eli ağzı pasaklı çocuktan..
Utanıyorum şimdi
Tezgahı zabıtalar tarafından dağıtılan limoncudan..
Evi başına yıkılmış sokak yatıcılarından..
Ve sokaklara düşmüş onsekizinde kovacılardan..
Nasıl utanmam şimdi insanlığımdan..Yaradana el açmadan gecen günümden,
Ve şükürsüzlüğümün omzuma yüklediği ağırlıktan..
Sayıyorum kendime
Sıralıyorım bir bir
Yazık diyorum ne biçim insan oldun sen!
Unuttun insanlığını
Sanki bir tek " o " varmış gibi hayatta
Anlamsız anlamlar yükledin,
Onu anlamaya çalışırken unuttun seni..
Sanki bir tek o varmış gibi dünyada..
Utanıyorum..
Bu utançla arkama bakmadan kaçıyorum kulluğumdan...Hangi zamandayım..?
Nereye aitim..?
Kimim..?
Unuttum bu soruların cevapları neydi..?
Onunla hemhal oldum
Yandım dünya cehenneminde..
Unuttum onu ararken bende beni
Unuttum..
Unutmak insanlığıma mahsus
Affedilir miyim..?
Affeder miyim " O " affetse bile kendimi..?Sahi ben yanar mıyım..?
Sanırım ben yandım..!
Yana yana öğrendim kül olmayı
Külüm..
Uçtum rüzgarda boşa
Nasıl utanmam her gece boşa ağladım.?
O rahattı
Ciğeri yanmadı
Ben yandım..
Nasıl utanmam şimdi..?
Dua'ya nasıl yeltenir ellerim..?
Nasıl durur kıyamda aciz bedenim..?
İnsandım ben..
Şimdi her ne isem neyim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIZI
PoetryOkyanuslardan rıhtımlara doğru, son sürat gelen bir kasırgaya tutulmuştum.. O rıhtımlar da değersiz bir mal gibi unutulmuştum.. Yitik ve yıkık bir yoldu varmaya çalıştığım ,bir kalp yarasıydı sarmaya çalıştığım... Ne çare unutulmuştum.... En kötüsü...