Bir korku filminden fırlamış gibiydi gözlerim sana bakarken
Endişe taşıyordu nehirlerim..
Keşke görmeseydim dedim..
Bilmeseydim yüreğinin kangren olduğunu
Soğuktu gözlerin bana bakarken
Boğuktu sözlerin
Seslerimiz kısık,bir ıslık gibi
Duymuyorduk..
Bir kiremit düşüyordu çatıdan hiddetle
Ben sana doğru koşarken..
Ben yüklenmişken ölüm denen gerçeği sırtıma
Sen unutmuştun ölümü dalmıştın dünyaya..
Sevmiyordu işte bizi dünya..
Ölüm gibi soğuktun
Morga kaldırmıştın beni sevdiğin günleri
Gözlerinden okuyordum
İçiyordum gözlerindeki kini
Neden bu kinin?
Bir kuş havlanırdı eskiden benim toprağımdan senin göğüne
Bir ayaz ,yaz olurdu birden bire
Şimdi nerede...?
Sorarım bu kadar kolay mı unuttun beni..
Unuturum herkesi de seni unutmam seni
Utanırım söylemeye o sihirli cümleyi eskisi gibi
Dilim varmaz artık konuşamam
Sen unuttun beni..
Oysa ben umut ettim seni
Şimdi kırık o kuşun kanadı
Şimdi o kuş göğüne dargın
Şimdi o toprak çorak kaldı...
Geldim gideceğim , zamanı Allah -u alem
Sevdim sevilmedim bu nasıl bir elem
Korkuyorum ,biliyorum tek başıma öleceğim
Topraktan geldim yine toprağa gideceğim
Unuttum sanma sakın unutmadan öleceğim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIZI
PoesieOkyanuslardan rıhtımlara doğru, son sürat gelen bir kasırgaya tutulmuştum.. O rıhtımlar da değersiz bir mal gibi unutulmuştum.. Yitik ve yıkık bir yoldu varmaya çalıştığım ,bir kalp yarasıydı sarmaya çalıştığım... Ne çare unutulmuştum.... En kötüsü...