Benim artık sen diye bir derdim yok
Numaranı sildim telefonumdan
Tüm bildirimler sessizde
Aldığın saat denizde yüzüyor
Sesizliğimse sesimde...
Parka da gitmiyorum artık
Sensizken o bankın da anlamı yok...
Biliyordun değil mi böyle olacağımı..?
Senden sonra dağılacağımı
Parkları ,ağaçları hatta denizi bile terk edeceğimi
Senden sonra yağmurları dert edindim kendime
Yağmur getirdi bulutlar her gün evime
Bir seni getirmedi kader
Bir de beni götürmedi ecel kabre...
Şimdi sanki her yağmur yıkıyor
Günaha bulaşmış kalbimi,
Ellerimin kömür tozunu
Ağzımın bozukluğunu...
Sistem bozuk
Devran kötü
Devir galebe çalıyor her geceme
Günüme, saatime...
Sensizlikle başa çıkmaya çalışıyorum
Alışıyorum alışıyorum
Hissizliğe alışıyorum...
Hissetmiyorum sızıdan başka bir şey
Hissetmiyorum bir tutam iyilik
Serpilse keşke üstüme...
Çocuksuz parklar
Ağaçsız parklar
Nereye kayboldu böyle
Parkın salıncağı...?
Nereye kayboldu
Eskidi mi yani sensiz
o arnavut kaldırımlar...?
Nerede kaldırım arası kumlar...?
Rüzgar savurmuş gibi sanki...
Parklar boş
Mezarlar dolu
Yerim hazır
Ölmek istiyorum geriye dönüp
Geriye dönüp terk-i diyar eylediğim o yere
Gömülmek istiyorum o yere
Diyarımı terkettiğim o tarihte...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIZI
PoetryOkyanuslardan rıhtımlara doğru, son sürat gelen bir kasırgaya tutulmuştum.. O rıhtımlar da değersiz bir mal gibi unutulmuştum.. Yitik ve yıkık bir yoldu varmaya çalıştığım ,bir kalp yarasıydı sarmaya çalıştığım... Ne çare unutulmuştum.... En kötüsü...