Aramızda engin denizler
Aşılması güç
Biliyorsun sana gelmem güç
Bahtımızda kara lekeler
Tahtımızda bir kral eksik
Bu geminin dümeni eski
Bana kalırsa
Bu gemi bugün batar karanlıkta
Bana kalırsa bugün
Dünyanın tüm kedileri nankör
Sokak simitleri bayat
Ve martılar hırsız
Kimse değil dürüst...Bana kalırsa çağırıyor beni
soğuk bir ölüm çığlığı
Vakit ölüm vakti
Ölüm gibi...
Sorguluyorum
Bir kaç önemli sorum var bana dair
Kendi hayatımın yargıcıyım
Yargılıyorum
Asıyorum kendimi
Bir siyah ipte sallandırıyorum günahkar gövdemi
Acımıyorum, kan yok bir damla
Ama
Şimdi ağlayamam
Sana bıraktım ağlamayı
Arkamdan ağla
Ağla biraz da
Bilir misin ağlamayı...?Zamanın çehresinden kaldırdığımda peçesini
Bir aydınlık beklerken
Her daim karanlığa çıkıyor yollarım
Yollarım yokuş
Yıllarım koca bir kahroluş
Yokuşlarımın gözleri ağlamaklı
Yokluklarım senli
Yaşamın kıyısındayım
Ha düştüm ha düşeceğim
Sallanıyorum ölüm salıncağında
Ha öldüm ha öleceğim...Yalpalıyorum
Yokuşlarım kaygan
Yokuşlarım ağlamaklı
Yaşamın kıyısına itildiğimden beri...
Yokum
Yok sayıldığımdan beri...Biliyorsun sana gelmem güç
Tüm yolların köşelerinde
eli silahlı ölüm
Hadi artık hoşcakal
Çünkü
Artık bu son büküç.....Büküç: köşe
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIZI
PoetryOkyanuslardan rıhtımlara doğru, son sürat gelen bir kasırgaya tutulmuştum.. O rıhtımlar da değersiz bir mal gibi unutulmuştum.. Yitik ve yıkık bir yoldu varmaya çalıştığım ,bir kalp yarasıydı sarmaya çalıştığım... Ne çare unutulmuştum.... En kötüsü...