AZRA DOĞAN
Dudaklarımın üzerindeki,tatlı baskıyla sersemlemiş gibiydim.Geri çekilmek istiyordum ama her bir hücrem işlevsizleşmişti.Sadece kalbim deli gibi gümlüyordu.
Son bir çabayla ellerimi göğüslerine koymaya yeltenmişken dudaklarımın üzerindeki sıcaklık yok olmuştu.Gözlerim göğüslerindeyken,sıcak nefesi yanaklarımı yalayarak kulağımın üzerinde durdu.
-''Nasıl beğendin mi?'' diye soludu alaycı sesiyle.
Sesindeki tını içimde bir şeyleri yakıp,yıksada merakım ağır basmıştı.Gözlerimi yavaşça gözlerine doğru kaydırdım.İfadesiz bir yüzle bana bakıyordu.Hiç mi etkilenmemişti yani?
Beni serseme çeviren bu öpücük onun için hiç bir şey mi demekti?
Boğazımı sıkan yumruyu görmezden gelmeye çalışarak,tırnaklarımı avuçlarıma geçirdim.
Etkilenmemiş gibi yapmalıydım.
Asla etkilendiğimi anımsamamalıydı.
-''Bundan çok daha iyilerini gördüm.'' dedim ifadesizce gözlerinin içine bakarken.Çenemi dikleştirip,yüzündeki hayal kırıklığını görmeyi bekledim.Ama boşa!
Gözlerimin içine bakarak,yavaşça sırıtmaya başladı.Gözlerini kısarak biraz daha yaklaştı bana.
-''Yazık olmuş.'' dedi alaycı sesiyle.''Oysa benim çok hoşuma gitmişti.''
Sonra arkasını dönüp kapıya doğru ilerledi.
Pislik.
Resmen oyun oynuyordu benimle.
Bende Azra doğansam bunu sana ödetirim!
Arkasını dönmüşken,fırsattan istifade bornozun cebindeki anahtarı elime alıp,şezlongun üzerindeki yastığın altına gizledim.
Sonrada beklemeye başladım.Yavaşça bana dönmeye başladığında,yüzümdeki sinsi gülümsemeyi yok ettim.
-''Anahtarı aldın değil mi?'' diye sorunca ''Evet.'' dedim sakince.
-''Getirde açalım şu kapıyı,donacaksın.''
Uslu uslu kafamı sallayıp,ellerimi bornozun cebine soktum.Biraz oyalandım.Sonrada kafamı kaldırıp -sözde- şaşkınlıkla baktım ona.
-''B-Buraya koymuştum ama şimdi yok.'' dedim gülmemeye çalışırken.''Bornozu havuzun merdivenlerinde çıkarmıştım.Yoksa h-havuzamı düştü.Kahretsin.''
İki saniyede yanımda bitip,kolumdan sertçe kavradı beni.
-''O havuza tekrar girip anahtarları getir.'' diye kükredi sertçe.''Çabuk.''
Usulca başımı sallayıp,bornozu çıkardım.Ardından havuzun merdivenlerine doğru ilerledim.Merdivenleri inip,bütünüyle suyu hissettiğimde kafamı kaldırıp,sertçe bakan griliklerle karşılaştım.
-''Gece gece şu olanlara bak.Biraz rahat dursaydın o havuza tekrar girmek zorunda kalmazdın.''
Sesini duymamazlıktan gelerek,anahtarı arıyormuş gibi yaptım.Ne kadar soğuk olursa olsun,tekrar suyun bedenimi sarmalaması işime gelmişti.
Ha ha! Bir taşta iki kuş.
Keyfini çıkara çıkara,kafamı suya batırıp çıkardım.Sonrada yavaşça havuzun ortasına doğru ilerlemeye başladım.Kenarlardan uzak durmalıydım.İyice oyalandığımı düşündüğüm zaman hemen yüzümü acıyla buruşturup elimle suyun içindeki ayağımı tuttum.
-''Kahrolsun!.'' diye kısık bir çığlık attım.''Kıpırdayamıyorum.Ayağıma kramp girdi.''
Gülmemek için yanaklarımı,dilimi,damağımı her bir yerimi ısırıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SENİN
Teen Fiction-"Seni haketmek için ne yapmış olabilirim ki?Sen benim mecburiyetimsin güzel adam..Beni hayata bağlayan,nefes almamı sağlayan mecburiyetim.. Seni sevmiyorum..Her nefeste biraz daha sen oluyorum..Beni,senle dolduruyorum." -"Minik kalbine benim gibi b...