17.Bölüm

28.3K 1.4K 9
                                    

Bu bölümü geçiş bölümü gibi düşünün. :) İyi okumalar!

MELİS ATAMAN

Salondan içeriye girdiğimde,sadece babamı gördüm.Saat neredeyse 12'ye geliyordu ama ne Azra ne de ağabeyim ortalıklarda görünüyordu.Yavaşça babamın yanına gidip,sulu bir öpücük kondurdum yanağına.

-''Günaydın babaların bir tanesi.''

-''Günaydın güzel kızım.''

Seside,yüzüde sıkıntılıydı.

-''Ne oldu?'' diye sordum usulca.''Yüzün asık.''

-''Ağabeyin Melis..'' diyince anlamıştım.''Sabahın köründe,çıkıp gitmiş.''

Biliyordum.

Bu kızı da umursamayacağını,umursayamayacağını biliyordum.Keşke yanılsaydım.

İlk kez bir kızı bizimle tanıştırmıştı.Azrayı o ilk gördüğüm anda bir umut filizlenmişti içimde.Belki demiştim belki..Bir ihtimal.

''-Belki işi çıkmıştır baba.'' dedim onu telkin etmeye çalışarak.

Umutsuzca kafasını sallayıp,gözlerini kapadı.

-''Şu yeni gelen hizmetçi kız sormuş.Sorarlarsa ne diyeyim Eymen Bey diye.Alaycı bir gülümsemeyle ''Elveda.'' de demiş.''

Ah abi ya! Bari babamın hatırına biraz sabretseydin.

-''O kız hoşlanıyor Eymenden Melis.''

İçimdeki sıkıntı büyüdü büyüdü büyüdü,yutkunmamı engelledi.Görmemezlikten gelerek konuyu değiştirdim.

-''Sahi Azra nerede?Kalkmadı mı daha?''

-''Kalkmamış.Çıkıp bir bak istersen.'' dediğinde ben çoktan yolu yarılamıştım.

Merdivenlerden çıkarak,kapısının önüne geldim.Tıklatıp bekledim ama cevap yoktu.Bir kez daha tıklattım,sonuç yine aynı.Merak ederek kapıyı açtığımda,hala uyumakta olduğunu gördüm.Rahatsız etmemek için tam kapıyı kapatıp,geri döneceğim sırada bir inleme sesi duydum.

-''Anne..''

Hızla içeriye girip,yatağın yanına koştum.

Kahretsin! Sırılsıklamdı.

Elimi alnına koyduğumda,sessiz bir küfür savurarak hemen telefonumu cebimden çıkartıp,bizim doktoru aradım.Acele edip,gelmesini tembihledikten sonra odanın kapısına doğru koşarak,hizmetçiye bağırdım.

Sonra hemen tekrar yatağa yanaşıp,nevresimi çektim.Üstündeki pijamayı çıkartıp,elimle hafifçe yanağını dürttüm.

-''Azra.Beni duyuyor musun?''

-''Anne..''

Sayıklıyordu.Sürekli sayıklıyordu.

Kapıdan içeriye giren hizmetçiyi gördüğümde korkudan,heyecandan yükselen sesime engel olamamıştım.

-''Çabuk.Su getirin su ve bez.Bir-d-de şey..derece.Çabuk hemen.''

Odadan ayrılan hizmetçiyi görünce odada turlamaya başladım.Yapabileceğim hiç bir şey yoktu.Ağabeyime haber vermek dışında!

Hemen telefonunu tuşlayıp,aradım.Kapalıydı.

Acele ederek oteldeki odasını tuşladım.Üçüncü çalıştan sonra açıldı.

-''Efendim.''

-''A-Abi.B-Buraya gelmelisin.'' Sesimin titremesine engel olamıyordum.

-''Ne oldu yoksa babama..''

KALBİM SENİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin