KALBİM SENİN

47.Bölüm

AZRA ATAMAN

Adımlarımız o tanıdık odaya doğru yaklaşırken,beynime süzülen hatıraları defetmeye çalışıyordum..Derin bir nefes alarak,başımı hızla savurdum ve bakışlarımı odanın kapısını açmakta olan adama kilitledim..

Kapıyı araladıktan sonra,parlayan gri gözleri gözlerime saplandı..Yüzüme ufak bir tebessüm yayılırken,bedenim yavaşça kapıdan içeriye süzüldü...Bakışlarım istemsizce anında odanın ortasında duran dev yatağa kaydı..Gözlerimi sımsıkı yumup,sertçe yutkundum ve tırnaklarımı avuçlarıma geçirdim..

Ne kadar o şekilde durduğumu bilmiyorum ama cesaretimi toplayıp,gözlerimi araladığımda Eymen tam karşımda durup,gözlerimin içine bakıyordu..Zoraki gülümsemeye çalışırken, gözlerimi kaçırarak çaprazımızda duran pencerelere çevirdim..

Ellerinin,çenemi avuçladığını hissetmeseydim daha fazlasını yapmayı düşünerek,yanından geçip pencerelere ilerlemeyi planlıyordum..

-''Azra..'' diye fısıldayan boğuk sesindeki perişan tını sarsılmama yetmişti.''Seni neden buraya getirmek istediğimi biliyor musun küçüğüm?''

Yutkunup,başımı salladım yavaşça.''B-Biliyorum..Ben yoruldum ve burada daha rahat oluruz d...''

-''Hayır güzelim.'' diye fısıldadı boğuk bir sesle buruk bir gülümseme hatlarını sarmışken..

-''Neden?'' diye bir soru çıkıverdi dudaklarımdan.

-''Burası kötü hatıralarla dolu değil mi?Hatırlamak istemeyeceğimiz anıların her biri bu odanın duvarlarına sinmiş..''

Usulca başımı salladım..Kabul etmek istemediysemde öyleydi..

Çenemdeki parmakları,elmacık kemiklerime doğru ilerlerken,yumuşacık okşayışları biraz da olsa rahatlamamı sağlıyordu..

-''Bu gece sana o hatıraların her birini unutturacağım inci tanesi..'' diye fısıldayan acı dolu sesi yüreğimi yaktı..''Bana yardımcı olur musun?''

Karşımda öyle çaresiz duruyordu ki..İçimde ta içimde bir yer keskin,derin bir acıyla sızladı..

Gözlerimi gri gözlerine saplayıp,ellerimle yüzünü avuçladım..Parmaklarım benden bağımsız uzun,gür kirpiklerine değdi..

-''Olurum..'' diye fısıldadım sessizce..Ardından dudaklarımı belirgin dudaklarına bastırdım..

Kıpırtısız dudakları,dudaklarımın altında ezilirken ellerim boynunu sarıp,bedenim dahada yaslandı ona..Dudaklarının yavaş kıpırtısını hissettiğim anda bedenimde hızla havalanmış,kucağındaki yerini almıştı..Yatağa doğru attığı her bir adımda kalbim gümbürdüyor,dudaklarının tadı yeniden bana akıyordu..En sevdiğim buydu..Sadece benim olan tadı..Doyamadığım aynı zamanda doymakta istemediğim enfes tadı..

Sırtım serin çarşafa yaslanırken,dudaklarını benden çekip,koyu bakışlarını yüzüme dikmişti..Bir dizini büküp,bedenimin üzerini örtünce dudaklarını yavaşça boynuma eğdi..

Sıcacık varlığı boynumu yakarken,ellerim saçlarını çoktan bulmuştu..İkinci en sevdiğim de buydu..Saçlarının parmaklarımın altındaki varlığı..

Boynumdaki dudakları,omuzlarıma doğru ilerlerken eliyle gelinliğin askısını indiriyordu.Saçındaki bir elimi çekerek,askının üzerindeki elinin üzerine koydum..Dudakları anında dudaklarımdan çekilip,şaşkın bakışları gözlerimi buldu.

-''Bende yapmak istiyorum.''

Sözlerimi duyunca kaşları merakla havalanmıştı.''Neyi inci tanesi?'' diye fısıldadı boğuk bir sesle..İşte üçüncü en çok sevdiğim de buydu..Şehvetle boğuklaşmış derin,tok sesi..