AZRA DOĞAN
Usulca gözlerimi aralayıp,yumuşacık yastığa biraz daha bastırdım başımı..Sanki bugün diğer günlere oranla çok daha huzurlu,dingin uyanmıştım.Yastık bile benim yastığım değil gibiydi..Yumuşacıktı..
Gözlerimi tekrar kapayıp,kollarımı açarak iyice bir gerindim.Ardından gözlerimi tekrar aralayıp,bakışlarımı tavana çevirdim..O an gözüme avize takıldı...Sanki o bile bir başka duruyordu..Rengini geçtim şekli bile değişikti..Şekli?..
İçime yavaşça yayılan kuşkuyu,göz ardı etmeye çalışarak bakışlarımı odanın içinde gezdirmeye başladım..
Gri duvarların efendisi gibi duran siyah dolapları görünce bir süre istemsizce duraksayıp,iyice kıstım gözlerimi.Kısacık bir süre zarfında şaşkınlıkla aralanan gözlerimle birlikte bilinciminde tamamı ile yerini aldığını fark ettim.
Tam o anda duyduğum boğuk,erkeksi kahkaha,irkilip sıçramama sebep olmuştu.Nevresimi hışımla kavrayıp,başıma kadar çektim ve bakışlarımı kahkahanın geldiği yöne çevirdim..
Görüşüme giren adamın muziplikle kıpraşan gülüşüne karşılık,bende emin olmak adına tekrar kırpıştırıp iyice büyüttüm gözlerimi..Sonuç değişmemişti,aksine daha da netleşmişti..
-''Günaydın huzurum..''
Kulaklarıma dolan kelimelerle birlikte,şaşkınlığımda asansöre binip kat kat yükselmeye başladı.Huzurum?
Ne diyeceğimi bilmeyerek ama bir şeyler söyleyip konuyu değiştirmek isteyerek ağzımı açtım..Çabalarım sonucunda aldığım tek şey koskoca bir kahkahaydı..Karşımdaki koltuğa yayılıp,bir bacağını diğer bacağının üzerine atmış,alnına düşen dağınık saçlarıyla ve yüzündeki alaycı,tatlı gülüşle beni izleyen adamın sıcacık kahkahası..
Bilincim ve gururum nihayet devreye girip,koca bir ''o'' şeklini almış olan ağzımı kapamama ve kaşlarımı kızgınlıkla çatmama yardımcı oldu.
-''Çok mu komik buluyorsun bulunduğum durumu?''
-''Hayır.'' dedi sırıtarak.''Komik değil.Tatlı.Oldukça tatlı buluyorum.''
-''Bulma.'' diye çemkirirken aynı zamandada ayaklanıp,nevresimi üzerimden atıyordum.
-''Uyurken ne kadar usluysan,uyanıkkende bir o kadar cadısın.''
Kaşlarımı iyice çatıp,tehditkar bakışlarımı yüzüne diktim..''Sen..Sen şimdi bana cadı mı diyorsun yani?''
Tek kaşını havaya kaldırıp,meydan okuyan bakışlarını gözlerime sabitledi.''Evet.Aynen öyle söylüyorum.''
Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilmeyerek sahte bir kahkaha attım.''Sen..S-Sende en az benim cadı olduğum kadar ukalasın.Aynı zamanda kendini beğenmiş,kibirli,umursamaz..''
Söyleyeceklerimi ağzıma tıkan,yine onun o sinir bozucu kahkahasıydı..Öfkeli bakışlarımı dik dik her bir karesinde gezdirdim..Kıvrık dudaklarıyla,parlayan gözlerini görünce gözlerimi şüpheyle kıstım.
-''Başka?'' diye sorarken bakışları beklentiyle parlıyordu.
Benimle oyun oynuyordu!Bildiğin av atıp,oltaya getirmeye çalışıyordu beni.Azra Doğan'ı!
Bunu yaparken eğlendiği her halinden belli oluyordu.Bu gece onun yanında kalmayı kabul ettiğim anda aramızdaki duvarların yavaşça çökeceğini biliyordum.Bunun bilincinde olarak,isteğini kabul etmiştim.Pişman mıydım?
Hayır değildim.Bana yaşatmış olduklarının yanında kazandırmış olduklarıda vardı.Onların hatırına unutmaya çalışacaktım..Kırgınlıklarımı,kızgınlıklarımı en önemliside zaaflarımı unutmaya çalışacak ve önüme bakacaktım.Onun olmadığı bir yaşama adım atmaya çalışacaktım ve bunu yapacağımı kendime enjekte edecektim.
Güçlü bir -kadın- olarak,kendi hayatımı yeniden,daha düzgünce kuracak ve yaşayacaktım.O yüzden önümdeki saatleri hiç bir şey olmamış gibi geçirecektim.Özellikle bu adamın yanındayken duvarlarımı kıracak,keyfime göre,duygularımın akışına göre davranacaktım.Kısa bir süre..Bu evden ayrılana kadar...
-''İltifatların içimi ısıtıyor bayan.Devam et lütfen.''
Söylediği sözler,ses tonu en önemliside yüzündeki o değişik,çocuksu gülüş kahkahaya boğulmam için yeterliydi..Yanaklarımı ısırarak gülmemeye çalıştım..Oyuna devam!
-''Memnuniyetle..'' diyerek sırıttım.''Nerede kalmıştım?Umursamaz zamparanın kısacası düdüğün tekisin.''
Bu kez gülme sırası bendeydi.Dudaklarındaki kıvrım yavaş yavaş kaybolurken,şen bir kahkaha koyverdim..
Yerinden doğrulup,bana yaklaşmaya başladı..''Ne o?'' diye sordum.''İltifatlarım yeterli olmuyor mu?''
-''Oluyor bebeğim.'' derken aynı zamanda bana doğru adım atıyordu.Gerilemeye başlayarak ''Belli oluyor.'' dedim.''Ayaklandığına göre epey etkilemiş seni..''
-''Ne kadar etkilediğini tekrar görmek istiyorum..''
diyerek bir,iki adım uzağımda durdu.Ne söylemeye çalıştığını anlamak için,gözlerim beklenti dolu bakışlarına kaydı.
-''Nasıl yani?'' dedim sorgulayıcı bir sesle.
-''Şöyle ki;düdüğün teki olduğumu iddia eden cadının şu anda benim odamda,benim insiyatifime kalmış olduğunu unutması büyük şanssızlık.''
-''N-Ne d-demek istiyorsun?''
-''Aslında söylemek yerine uygulamayı düşünüyorum.Dün geceden beri sabredebilmiş olmam benim ne kadar irade sahibi olduğumu gösterir.''
-''Ne uygulaması ya?Açık konuş.Neyin iradesi?''
-''Neyin iradesi biliyor musun tatlı cadı?'' derken gülerek iyice yaklaştırdı heybetli bedenini bana.Şaşkınca bakakalmıştım.Ne söylediklerinden,ne de yaptıklarından bir şey anlıyordum.
-''Uyurken masumca büzdüğün,gülerken kendiliğinden kıvrılıp,belirginleşen,konuştuğunda kıpırdayıp gözlerimi esaretine kaptırdığım tatlı dudaklarının tadını özlemediğimi defalarca kendime söylesemde,iradeli olmaya çalışsamda irademi sen kırdın bütün suç senin..''
Gözlerimi kırpıştırıp,şaşkınlıkla neredeyse yüzüme değdirmek üzere olduğu yüzüne baktım.
-''Ben ne yaptım ki?'' diye sordum istemsizce.
-''Benimle uyudun.Yetmezmiş gibi hayatımda uyuduğum en huzurlu uykuyu bana tattırdın.En önemliside beni sana iyice alıştırdın.Kokuna,gülüşüne,sıcaklığına,sesine,somurtmana bile alıştım ben..Seni kalbime soktuğun için tüm suç senin inci tanesi...Benim günahım yok.''
Sözlerinin uyuşturucu etkisine bir de bakışlarındaki yoğunluk katılıp,bedenimi ağır bir hissizliğe kurban etti.Yüzümdeki uyuşukluğun,onun dudaklarının arasından çıkıp,tenime değen sıcak nefesi yüzünden olduğunu biliyordum.Dudakları dudaklarıma değerken,titrek bir soluk çektim içime son kez..
-''Bütün suçu bana atamazsın..'' diye fısıldadım nefes nefese..
Dudakları dudaklarımdayken duraksadı bir süre..Ardından her bir kelimesiyle,nefesi nefesime karıştı.
-''Atarım küçüğüm..'' diye fısıldadı boğuk bir sesle.''Atmama izin vermezsen sonsuza dek yanımda kalmak zorundasın..Seni bırakamam.Göze alıyor musun?''
-''Hayır.'' dedim sessizce,içimdeki acı kat kat artarken.''Göze alamam.''
Dudakları hışımla dudaklarıma yapışıp,elleri saçlarımı kavramadan hemen önce acı dolu sesi kulaklarımdan,kalbime doğru koca bir alev gönderdi sanki..Her bir zerremi düğüm düğüm eden koca bir alev..
-''O zaman günahkar sensin inci tanesi..''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SENİN
Teen Fiction-"Seni haketmek için ne yapmış olabilirim ki?Sen benim mecburiyetimsin güzel adam..Beni hayata bağlayan,nefes almamı sağlayan mecburiyetim.. Seni sevmiyorum..Her nefeste biraz daha sen oluyorum..Beni,senle dolduruyorum." -"Minik kalbine benim gibi b...