17.bölüm:

11.6K 144 2
                                    

Etrafta kimseyi bulamayınca bir içki aldım. İçkimi yudumlayarak etrafa bakınıyordum. Yanıma esmer çok hoş bir kız yaklaştı.

"Merhaba" dedi kendinden emin bir şekilde.

Onun gibi havalı ve kendimden emin olmadan. "Ah,Merhaba" dedim.

"Sen Harry'nin yeni kızıymıyşın" dedi alaycı bir ses tonuyla. "Ben, Anna Harry'nin eskisiyim" diye devam etti.
Ne! Bu kadın kendini ne sanıyordu ki. Ses tonunu ve bana bakış şeklini hiç beğenmedim.
"Bu biraz tuhaf" dedi beni süzerek.
"Tuhaf olan nedir?"
"Sen sarışınsın. Harry sarışınlarla birlikte olmaz"

İşte bu fazlasıyla tuhaftı bu ne demek oluyor ki..?
"Neyse seni daha fazla sıkmayayayım." yüzünde ki aptal ifadeyi silmeden demişti bunu. "Onunla olan zamanlarını iyi değerlendirmene bak. O fazlasıyla iyi" dedi göz kırparak. "Sert ama bu fazlasıyla zevk verici" diye ekledikten sonra Yanımdan uzaklaşıp kalabalığa karıştı.
Ahh. İnanmiyorum ben bu partide Harry eskiden katıldığı kız sayısının bir olduğunu düşünmüştüm. İki olmuştu belkide daha fazlası vardır. Hepsinin de yüzünde aynı sinsi bakış vardı. Harry'i belkide hala seviyorlardır. Kafamda bu kadınlar hakkında ki tüm soruları silip partinin keyfini çıkarmaya karar verdim.

"Merhaba Güzellik" dedi arkamdan biri. Dönüp arkama baktım uzun boylu, esmer, teni hafifçe yanmış güneşten ve gözleri griyi yakın bir renkti tam olarak çıkaramadığım. Anlamsız bir şekilde ona bakarken, onun ise yüzünde hiç hoş olmayan bir ifade vardı.

"Takılmak istermisin?" Yüzündeki aptal ifade daha da büyümüştü

"Biraz eğlenceye ne dersin?" Aramızda ki mesafeyi biraz daha kapatarak, elini çenemin altına yerleştirip başımı kendini yüzüne sabitlemek için hafifçe kaldırdı. "Seninle yapmak istediğim bir kaç şey var. İkimiz de bundan zevk alacağız."
Bir aptal gibi öylece durup ona bakıyorum. Korkudan hiç hareket edemiyordum, sonunda kendime gelip bir adım geriye attım. Bundan hoşnut olmadığı yüzünden belliydi.
"Hadi ama korkma"
Çaresizce etrafa baktım. Harry yada kızları bulurum umuduyla ama hiç biri etrafta yoktu. Etrafımızda ki insanların da bizi tatmayacaklarını adım gibi biliyordum. Etraftaki herkes birbirini becermekle meşguldüler. Aramızda ki mesafeyi tekrar kapatıp elini belime dolayıp kendine çekti beni. Elimi göğsüne yerleştirip aramızdaki mesafe açmak için onu ittim, ama bu çabam boşunaydı adam Harry'den bile güçlüydü. "Debelenmek yerine karşılık verip anın tadını çıkar"
Ne diyordu bu pislik?
Tiz ve sessiz bir şekilde, "Lütfen bırak" dedim.
"Bırakacağım ama önce biraz eğleneceğiz"

Ben ne olduğunu anlamadan beni çektirip sürükledi. Ahh. Tanrım bu gece buraya gelme fikri berbattı. Harry ile sevişmemizi saymazsak buraya geldiğim için pişman olmuştum.
Debelenip ondan kurtulmak için çaba sarfediyordum ama nafile adam fazlasıyla güçlüydü. Nefes darlığı çektim bir an derin derin nefes alıp verirken oda beni sürüklemeye devam ediyordu. Alt kata indirdi beni sürükleyerek. Ahh etraftaki hiç kimsenin umrunda bile değildi bana o şekilde davranması. Üst katta olduğu gibi alt katta da birbirlerini becermekle meşgul insanlar vardı. Ben ne olduğunu anlamadan merdivenlerin solundaki ilk odanın kapısını açtı. Beni içeriye sürükleyip kapıyı hemen kapattı ardımızdan. Gözlerimi iri iri açıp ağzım açık bir şekilde geriye doğru adım attım. Kapıyı örtükten sonra bana döndü. Yutkunup geriye doğru korkak adımlar attım. Bacaklarımı hissetmiyordum Kahretsin duvar, buz gibi duvarı sırtımda hissettim. Kaçacak başka yerim kalmamıştı. Aşağılık herifin tekiyle aynı odadaydık bana yapacakları şeyler aklıma geldikçe korkudan ne yapacağımı bilmiyordum.

"Benden kaçman çok saçma" dedi.
"Lütfen...Lütfen bırak seni tanımıyorum bile"

"Ahh. Pardon kendimi tanıtmadığım" dedi gülerek. "Ben Jack"

Benimle dalga geçiyordu kesinlikle bunu kastetmediğimi oda biliyordu.
Bana yaklaştı iki elini duvara yerleştirip beni kendi ile duvar arasında bıraktı. O yani Jack evet çekici ve yakışıklıydı ama ona karşı hiç birşey hissetmiyordum.

"Gevşe bebek" dedi beni sakinleştirmeye çalışarak.
Ellerinde birini kullanarak çenemi kavradı dudaklarını aralayıp yavaşça aramızda ki mesafeyi kapattı. Dudaklarını benimkilerle buluşturmak için eğildi ama ani refleksle başımı sola doğru çevirdim. Nihayet mantıklı bişey yapmıştım. Bundan hoşlandığına dair bir homurtu çıkardı. Başını boynuma gömüp sertçe öpüp ısırdı.
Ağzımdan istemeyerek bir inleme kaçtı. Bacaklarımda bir ürperti hissettim yavaşça elini bacaklarıma yerleştirdi.

Bacaklarımı nazikçe okşuyordu.
Elbisemin etek uçlarını sıyırıp ellerini çıplak kalçalarıma yerleştirdi.
Yeter artık kendine gel diyordu bana iç sesim. O haklıydı öylece durup bu pislik herifin beni becermesine izin veremezdim. "Bırak" dedim haykırırcasına. Onu sertçe ittim nihayet vücudunu hareket ettirmiştim.
Anlamsız bir şekilde yüzüme bakıyordu. Sert ve anlamsız bir ifade. "Yeter sen çok oldun artık." kolumu kavrayıp beni sertçe duvara çiviledi .
"Ben her zaman istediğim şeyi alırım" dedi kendinden emin bir şekilde.
Dudaklarını benimkilerle örtüp beni nefessiz bıraktı. Gözlerimi kısaca kapattım gözlerimde biriken yaşları daha fazla tutamayıp serbest bıraktım. Aramızda mesafeyi açmak için debeleniyordum ama ona karşı gelmem mümkün değildi o kadar güçlüydü ki sesimi dahi çıkartamıyordum beni sertçe öptüğü için bir saniyeliğine bile dudaklarımızı ayırmadı.
Beni şehvetle öperken kapı hızla açıldığı kimin gediğine görmediğim aramızda ki mesafeyi açıp gelen kişiye baktı. Yaşlarla dolu gözlerimi kapıya geçirdiğim kim olduğunu görmek için. Kapıda ki kişinin o olduğu için bir yandan sevinirken bir yandan da çekinmiştim. Niye çekindiğimi ben bile almadığım.
Harry yeşil gözlerini irice açıp önce bana sonra da Jack'e baktı. Şu anda kızgın bir boğadan farksızdı Harry burnundan soluyordu.
Harry düz çizgi şeklinde ki ağzını araladı "Sen...Sen pislik" ellerini saçlarına daldırıp doğru kelimeleri aradı. Harry'nin konuşacağını sanırken ne olduğunu anlamadan hızla adımlarla Jack'e yaklaşıp beklemediği bir anda suratına bir yumruk indirdi.
Jack güçlü vücudu Harry'nin yumruğuna tepki vermişti. Arkaya doğru tökezledi. Jack kendine gelmeden Harry ikinci hamlesini yaptı. Yüzüne bir tane daha yumruk indirdi. Bu sefer Jack yere kapaklandı.
Ellerini saçlarına daldırdı sakinleşmek için derin nefes aldı. Ama boşunaydı bu çabaları Harry sakinleşmek nedir bilmiyordu şu anda.
"Sen...Aşağılık... sen bana ait olan şeye nasıl cüret edip dokunursun." sesinde bir gram dahi sakinleşme hissi yoktu.
Eğer bu sözleri Harry bana daha uygun bir ortamda söyleseydi i zaman hoşuma gidip kızarırdım ama şu an bunu düşünmek için uygun bir zaman değildi.

LabirentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin