VİSAL

363 75 63
                                    

İlk derse hoca gelmedi.
Ben de kitap okudum.

Sonra birinin baktığını hisseder gibi oldum. Yeni gelen çocuk bana bakıyordu. Baktım sonra hemen önüme döndüm.

Acaba neden bu kadar dikkatli bakmıştı ki bana?

Tenefüste Meryem yanıma geldi."Visal Salih Hoca seni çağırıyor."dedi.

Öğretmenler odasına çıktığımda"gel Visal. Bunların fotokopisini çeker misin? Benim bira işim var."dedi.

Fotokopiyi çekmeye başladım. Sanki sigara içmeye gittiğini bilmiyormuşum gibi "benim biraz işim var."diyor.

Zil çaldı ama fotokopi bitmemişti. Allah'tan dersi bizeydi de sıkıntı çıkmazdı.

Kapıyı çalıp içeri girdim.
"Arkadaşlarına dağıtabilirsin Visal."dedi hoca.

Herkese dağıtmaya başladım. Yeni gelen çocuğun yanına geldiğimde yüzüne bakmak istedim. Ama bakmadım. Onun yüzüme baktığını hissedebiliyordum. Allah'ım bana neler oluyordu?

Çıkış zili çaldığında hemen çantamı topladım. Yeni gelen çocuğun bana baktığını hissettim. Bu sefer ben de ona baktım.
Bana neden sürekli bakıyorduki? Hayır baktığını da hissedebiliyordum.
"İyi günler."dedi.

"Görüşürüz ."demiştim onun aksine.
Hemen sınıftan çıktım. Bahçede arkamdan yetişti.

"Şey ,selam. Tanışmadık. Ben Yusuf."dedi. Sağ elini uzattı.

Olamaz elini sıkamayacaktım. Çünkü daha bir ders önce abdest almıştım. Abdestimi bozmaya hiç niyetim yoktu.
"Ben de Visal. Memnun oldum."dedim. Ama elimi uzatmadım.

O da boşta kalan elini indirdi.
Tekrar peşime düştü. Acaba yine ne vardı?
"Şey ,ııı. Burda taksi durağı var mı?"dedi.

"Az ilerde sagda."dedim.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim."

Daha sonra yola koyuldum.

Çalıştığım kuaförün dükkanına girdim.

Patronum Berk Bey
"Hoşgeldin hayatım."dedi.

"Hoşbulduk."

Berk Bey biraz şeydi. Hani anlarsınız ya kızlara özenen,onlar gibi olmak isteyen,ama olmayan, hah tam da ondandı işte. Ve o kadar iyidiki 'böyleleri dünyaya geliyor mu?'diye sorgulamadan edemiyordum.

İçeride tesettürlüler için ayrılan bölümde bir saat boyunca çalışırdım.

"İçeri geçebilirsin hayatım. Saat dörtte başlıyor senin mesain."dedi.

"Teşekkür ederim tatlım."dedim ona onun gibi konuşarak.

İçeri geçip bir saat boyunca ders çalıştım.

Sonra mesaim başladı

Eve doğru yol aldığımda hava hafiften kararmıştı. Eylül ayının sonbahar rüzgarı hafiften hafiften yüzümü okşuyordu.

Eve geldiğimde hava çoktan kararmıştı. "İnşaAllah çok fazla bulaşık yoktur."diye diye kapıyı anahtarımla açıp içeri girdim. Bizimkiler oturma odasında televizyon izliyorlardı. Çantamı bir kenara bırakıp hemen mutfağa gittim. Ve ne mi oldu? Bizim mutfaktan bulaşıklar çıkmak üzere. Hemen su içip işe koyuldum. Hızla bulaşıkları yıkamaya başladım.

Bulaşıkları yıkamak bir saatimi almıştı. Bir tek bulaşık görmeye dahi tahamüllüm yoktu. Daha sonra bizimkilerin. Yanına geçtim.
Ve o da ne?
İki adet mısır tabağı (kirli), iki adet bardak (kirli) bardak. Allah'ım sen yardım et.

VisYu [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin