VİSAL

118 28 10
                                    

"Bitti hanımefendi. Kalkabilirsiniz."önümdeki müşteriye.

"AaAa ne çabuk. Hiç hissetmedim. Jiletle mi aldın yoksa?"

"Burda jilet kullanmıyoruz hanımefendi."dedim gülümseyerek.

"Valla. Dedikleri kadar varmışın. Ben bu kadarını beklemiyordum."dedi.

Gülümsedim.
"Teşekkür ederim hanımefendi. Yine bekleriz."dedim.

Elimi lavoboda yıkayıp diğer bölüme geçtim.

"Visal'cim bi arkadaşın geldi. Dışarda seni bekliyor."dedi Berk bey.

Kim geldi ki? İkra'yı tanıyordu. Samet'i de tanıyordu. O zaman kimdi?
Neyse çıkınca öğreniriz düşüncesiyle dışarı çıktım.
Çıktığımda Yusuf'la karşılaşacağımı beklemiyordum. Acaba neden gelmişti ki?

"Aaa, Yusuf. Hoşgeldin."dedim gülümseyerek.

Arkasını döndü. Ama duymamış gibi yüzüme değişik bi şekilde bakıyordu.

"N'aber?"dedim. Yine bakıyordu. Kaşlarımı çattım.
"İyi misin?"diye sordum.
Değişik bakıyordu, her zamankinden daha farklı, daha merak uyandırıcı.

"İyiyim iyiyim."dedi zoraki gülümsedi.
"Nasılsın?"dedi bu sefer.

"İyiyim de... sen bi garipsin bi şey mi oldu?"

"Visal ben sana veda etmeye geldim!"

Ne? Veda mı? Vedaları hiç sevmezdim. Omuzlarımı düşürdüm. Kalbime sancı girdi. Neydi bu şimdi? Yere baktım.

"Artvin'de Acil Yardımı kazandım."dedi.
Ne? Bi de Artvin mi?
Artvin-Bursa arası ne kadar ki?
İçten içe gitmesine üzüldüm. İyi de neden?
Neden gitmesine üzülüyordum? Üzülsem de eğitimi için gidiyordu. Ve kazanabilmesi için dört hatta beş yıllık çalışmayı bi anda yapmıştı.

Her şeye rağmen;
"Senin adına sevindim."dedim istemsizce gülümseyerek.

"Yarın öğleden sonra üçte uçağım var. Gitmeden sana veda etmek istedim."

Bir de yarın gidiyor.

"Allah gönlündekini hayırlı eylesin. Umarım ilim yolundan dönmezsin."

O da üzgün gözüküyordu. O zaman neden gidiyordu? Ona şuan 'GİTME' demeyi o kadar çok isterdim ki... ama olmaz. Yanlış anlardı. Ve hangi sıfatla söyleyecektim. Hem ümit vermiş olurdum.

"Sağol."dedi

Sıkıntılı bi şekilde derin nefes alıp verdim.

"Ben seni tutmayım. İşin vardır senin. Hoşça kal."

"Güle güle."dedim.

Arkasını döndü ve yoluna devam etti.
Dudaklarımın iç tarafından kemirmeye başladım. Ama neden? Koşarak tuvalete girdim. Gözlerimden bir damla yaş dökülmesine izin verdim. Neden, Neden ağlıyordum?
Ezan sesi duydum. Gözlerimi kapatıp bitene kadar dinledim.

Selam verip tesbihimi çektikten sonra ellerimi açıp dua etmeye başladım.
"Allah'ım sen Yusuf'a yardım et. Ona doğru yolu göster Rabbim. Bugünüme şükür olsun. Bugümü aratma Allah'ım."dedikten sonra ellerimi yüzüme sürdüm. Yanımdaki yatakta oturan kadına baktım.

"Allah kabul etsin"dedi.
"Amin"

○○○

Titreşimde çalıp duran telefonumu açtım.
"Visal bizim oraya gelebilir misin?"diyen İkra'nın sesi ciddi ve merak uyandırıcı şekilde çıkıyordu.

VisYu [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin