VisYu [TAMAMLANDI]

YUSUF & VİSAL

İlk ders matematikti. Hoca ders işlemeyeceğini söyledi. Bazı öğrencilerle sohbet etmeye başladı.

Gözlerim yine Visal'e ilişti. Boşluğu fırsat bilip ders çalışıyordu belliki. Hafiften bana bakacağını hisseder gibi oldum. Hemen önümde açık olan hatta açtığımın bile farkına varmadığım kitaba baktım.
Ama şunu biliyorum ki, bu kızda kesin bir şey vardı. Ona her baktığımda farkediyor, o da bana bakıyordu. Acaba ben mi çok dikkat çekici bakıyorum?

"Olabilir."

"Ha?"deyip sese doğru döndüm.

"Olabilir. Bence de."dedi Aslan.

"Ne?"dedim.

"Kendine sorduğun soruya diyorum. Olabilir diye."

"Hadi ya o kadar anlaşılıyor mu?"

"Aynen abicim."

"O da anlamış mıdır?"
İyide bu Aslan nasıl anlamıştı benim kendi kendime soruyu? Demeye kalmadan
"Aha yakaladım. Hadi dökül!"

Vay arkadaş kendi başımı yine kendim yakmıştım.

"Bekliyorum hadi ama.."

"Ne,ne anlatayım ben sana?"

"Visal'den hoşlandığını anlatabilirsin mesela."

Hemen ağzını elimle kapattım."tamam. Tamam sus yeterki. Anlatıcam."
Allah'ım Visal duymamış olsun. Amin.
"Ya aslında kesin olarak bir şey yok. Ama tarif edemediğim bir şey var ona karşı. Daha önce hissetmediğim bir şey. Sürekli dikkatimi çekiyo. Neden çektiğini de bilmiyorum."

"Aslında tam olarak sen Visal'e ilk görüşte aşık olmuşsun."dedi dahi bir konuşmayla.

"Bu kesinlikle aşk değil. Aşkın böyle bir şey olduğunu düşünmüyorum. Aşk tamamiyle senin, kişinin dış görünüşüne üç saniyede takıntı yapmandır. Ve sadece üç yıl sürer. Ama benim bu hissettiğim kesinlikle aşk değil onu biliyorum. Bu çok farklı bir şey bunun türkçe de bir karşılığı yok. Tam olarak ne hissediyorum, sevgi mi,onu bile bilmiyorum. Dünden beri kafam karman çorman. Düşün gece dokuzda onda yatıp gündüz on iki de yatan ben. Bir de yatıp sabah yedide kalktım. Ve hiçbir şekilde kendimi ne halsiz ne de yorgun hissediyorum."

Ben anlatırken sabırla dinleyen Aslan elini omzuma atıp tüm samimiyetiyle
"Allah kolaylık versin kardeşim."dedi.

İlk kez KARDEŞİM kelimesi bu kadar anlamlı gelmişti. Ve KARDEŞİM kelimesi ilk kez yerinde ve bu kadar değerli olabilmişti.

"Anlattım işte. Bir şey önermeyecek misin? Ne biliyim bir öğüt falan da mı vermeyeceksin?"

"Verirdim kardeşim. Yine verirdim de. Konu Visal olunca bütün her şey zorlaşıyor."

Ne kadar haklıydı kim bilir? Sonuçta onu benden daha iyi tanıyordu. Derin bir nefes alıp verdim.
"Ama iyi oldu biliyor musun böyle konuşman falan."dedim.

"Bilmem öyle mi oldu?"

"Hıhı."

Tenefüs oldu.
"Hadi dışarı çıkalım. Hava alırsın biraz."dedi.

"Tamam"dedim dışarı çıktık.

"Ha bu arada bence de çok dikkat çekici bakıyorsun."

"Ne?" Yani içimdeki konuşmalardan mı bahsediyordu?

"Acaba çok mu dikkat çekici bakıyorum? Demiştin ya, onu diyorum işte."

"Yani sen,sen şimdi benim içimden geçenleri..."

"Erkeklik tecrübesi diyelim. ;)"

Ben şok ben iptal.

VİSAL
Hoca ders işlemeyeceğini söyledi. Ben de bunu fırsat bilip test çözmeye başladım. Yeni gelen çocuk yine bana bakıyormuş gibi hissettim. Döndüm, baktım. Bu sefer bakmıyormuş.
Kim bilir belki de takıntı yapmışımdır.

Tenefüsün bitimine yakın İkra geldi. Yani en yakın arkadaşım.

Kendisi siyah saçlı,kara kaşlı, kara gözlü, ufak tefek ama sevimli olup hafiften beyaz teniyle çok güzel bir kızdı.

Geç gelmişti çünkü dişi için hastaneye gitmişti. Bazen öyledir ki ayda bir kere mutlaka dişçiye gider.
"N'aber ya n'apıyosunuz."deyip yanıma oturdu.

"Yorgan sırtında duruyo. Gelmeseydin daha.":)

"Ufff. Toparlayabildim mi kendimi kızım? Dün gece sekizde yattım yine de kâr etmedi."

Sanırsınız yoğun bakımdan çıktı.😕😊

"Eee iyileşebildi mi bari minnoşumuz?"dedi Samet gülerek.

"İyleşemedi abi yaa"

"Allah iyilik sağlık sıhhat versin."

"Teşekkür ediyor kendileri." Gülüştük.