I. KİŞİ

127 21 13
                                    

VİSAL


Öğle namazımı kıldıktan sonra watsapp'tan gelen mesajlarıma girdim. Mesaj olarak gelen seslerden birini açtım. İnşirah suresi'ydi bu! Uzun zamandır başkasından dinlememiştim. Hep kendim okurdum. Pencerenin önüne gittim. Gözlerimi kapattım ve muhteşem tilaveti dinledim.

Sure bittiğinde gözlerimi açtım. Yusuf'un geldini yeni farkettim. Bir süredir burda gibiydi.

"Aaa. Yusuf! Sen ne zaman geldin?"dedim.

"Yeni geldim."dedi.

Kafamı salladım.

"Visal aslında ben buraya sana bir şey sormak için geldim."dedi.

Bunu en son söylediğinde Artvin'e gitmişti. (Benim yüzümden.)
Şimdi de mi gidecekti yoksa?
Doğru ya kim hasta bir insanı...
Ben severdim.
Yusuf'ta severmiydi?
Severdi.
Sevmeseydi burda olurmuydu hiç?
O zaman kurduğu cümle neydi?

"Seni dinliyorum."dedim.

Dizinin üzerine çöktü. Bir kutu çıkardı. Ama-Ama bu kutu o kutu. Kutuyu açtı. Yüzük!

"Benimle evlenir misin?"dedi.

Az önce düşündüğüm şeyler beni utandırırken, sorduğu soruya sadece "Ha?"diyebilmiştim.

"Visal lütfen. İlkinde kabul etmedin, anladım. Ama şimdi... Lütfen kabul et Visal. ... Dışarda her şey hazır: Gelinlik, davetliler, İmam... hepsi, hepsi senin bir tek cümleni bekliyor. Lütfen kabul et."

Nasıl?
Nasıl olurda bir insan tüm bedeniyle, tüm ruhuyla sevebilirdi?
Onu... Onu ben...

Kendime engel olmayıp gözlerimdeki yaşı düşürdüm. Gerçekten bir insanı bu kadar etkileyebilmişmiydim?

Kalkıp başparmağıyla sildi.
"Ağlama lütfen. Ağlaman için söylemedim."dedi. Biraz bekledi. "Kabul ediyor musun?"dedi. Gözlerindeki o umut belki de biten ama onda hiç bitmeyecek cinstendi.

Ona bunu yapmaya hakkım yoktu.
O beni her şeyiyle kabul etti.
Her şeye rağmen.
En azından ölmeden önce onu son kez mutlu etmeye hakkım yok muydu?
Kesinlikle EVET!

Kafamı onaylar şekilde salladım.

Dişlerini göstererek kocaman gülümsedi. Gözlerindeki o sevinç hiç kimsede görmediğim mutlu bir çocuğu andırıyordu.
"Iıı. İkra az sonra gelinliğini getirir. Hazırlan gel, aşağıda seni bekliyoruz."dedi.

Ne 'Gelinlik' mi dedi o?
Bir de gelinlik mi almıştı bana?
Allah'ım sen benim yüreğime, alnımın yazısına nasıl bir insan yazdın?
Şükürler olsun Allah'ım!
Binlerce kez şükürler olsun.

Bir kaç dakika sonra kapı açıldı. İkra elinde gelinlikle gülümseyerek girdi.
"Kabul etmişsin!"dedi.

Gülümsedim. Başımı salladım.

Elindeki gelinliği bana uzattı.

Gelinlik tam da hayallerimdeki gibiydi: üzeri dantel detaylı, uzun kollu, altı dümdüz, sade bir gelinlikti.

Nazik haraketlerle gelinliği İkra'nın yardımıyla giydim.

Aynadaki yansımama bakıp
" Gördüğüm en güzel gelinsin."dedi.

Gülümsedim. Sağ gözümden ufak bir damla yaş düştü. Başıma papatyalardan yapılmış bir tac koydu. Ardından sade tülden oluşan duvağı tel tokayla saçıma tutturdu.

VisYu [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin