YUSUF & VİSAL

264 51 17
                                    

mezarın yanına çöküp oturdu. Ellerini açtı. Dua ediyordu tahminimce. Biraz sonra konuşmaya başladı. O kadar uzaktaydım ki onu duyamıyordum. Biraz konuştuktan sonra ayağa kalktı. Hemen geri çekilip üzerimdeki hırkanın şapkasını başıma geçirdim. Mezarlardan birinin başına geçip dua okuyormuş gibi yaptım. Beni farketmedi herhalde. Sağ omzumun üzerinden dönüp baktım. Bir anda durdu. Hemen başımı çevirdim.
Bir yandan da Allah'a dua ediyordum. "Allah'ım n'olur beni farketmesin. Lütfen Allah'ım." Arkamı dönüp baktığımda yoktu. Ne de hızlı gitmişti. Ya da okuduğum dua çok uzun sürmüştü. Kafamdaki şapkayı çıkarmadan takibe devam ettim.

Bir kuaför dükkanının önüne geldik.

Saçını mı kestiriyordu acaba?

Bir saat oldu bekliyorum.
İki saat oldu bekliyorum.
Üç saat oldu bekliyorum.

İyice merak etmeye başlamıştım ki annem aradı.

"Oğlum nerdesin sen?"

"Anne maçtayım daha sonra konuşalım mı?"

"Oğlum ne maçı, ne zaman geleceksin?"

"Ben seni daha sonra ararım anne hadi görüşürüz." Onun bir şey söylemesine fırsat vermeden kapattım.

Kim bilir nasıl sinirleniyordur şimdi? Derken elinde havluyla Visal dükkanın içinden çıkıp havluyu çamaşır teline astı. Sonra tekrar içeri girdi.

Acaba burda mı çalışıyordu? Bir saat oldu bekliyorum.
İki saat oldu bekliyorum.

Tam vazgeçmiş gidecekken Visal dışarı çıktı.
Demek burada çalışıyordu.

Takibe devam ettim.

İki katlı bir eve girdi. Evi burasımıydı acaba?

Bir anda telefonum çaldı.
"Alo"dedim.

"N'aber birader?"dedi Aslan. Muhtemelen gülüyordu.

"İyi sen"

"İyi benden de. Ne olsun?"

Bekledim. "Bunun için mi aradın abi?"

"Evet."dedi gülerek.

"Oğlum kapat şimdi işim var."

"Dur lan dur! N'aptın diye merak ettim."

"N'apıyım takipteyim hâlâ"

"Nerdesiniz?"

"Valla böyle iki katlı, eski yapı, koyu yeşil bir eve girdi."

"Abicim o ev kendi evleri. Visal eve girdiyse bir daha çıkmaz."

"Ha öyle mi?" Bu arada bu nerden biliyordu yahu?

"Öyle"

"Bu arada sen nerden biliyorsun canım kardeşim."

"Meslek sırrıdır, söyleyemem"

ne meslekmiş arkadaş!
"Başlatma mesleğine. Senin benim ... Ne işin var söyle"

"Oooo bakıyorum bayağı sahipleniyorsun."

"Allah Allah! Lafı dolandırma kardeşim. Söyle işte, nerden biliyosun?"

"Ben İkra'yı takip ederken keşfettim bu olayı."

"Ha iyi."

"Ben şimdi gidiyim mi?"

"Bence git. Yani bu saatten sonra çıkmaz dışarı, ama yinede sen bilirsin."

"Ha iyi . Gidiyim o zaman ben."

VisYu [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin