IV. KİŞİ

110 18 2
                                    

SAMET

Telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim. Elimi cebime atıp telefonuma gelen mesajıma baktım.

"Morgtayız. Hemen gel." yazmış.

Morg mu?
Visal!
Visal'e bir şey olmamıştır değil mi?

Hemen adımlarımı hastanenin binasına götürdüm. İşaretleri takip edip morga foğru yol aldım. Kalp atışlarım hızlanırken hiç bir şeyi umursamadım.

Koridorda yavaş yavaş ilerlerken İkra'nın Aslan'a sarılmış bir şekilde ağlayan çığlıklarını duydum. Hemen yanıma baktım. Yusuf hiç bir şey yapmadan oturuyordu. Sanırım şoktaydı.

Kabul etmek gerekirse; EVET!
Visal ölmüş!

Odaya adım attım. Ortadaki masada Visal yatıyordu. Odanın soğukluğuyla yüylerim diken diken olurken masaya doğru yaklaştım.

Güzeller güzeli kardeşimin Hakk'a kavuştuğu yüzünden belli oluyordu. Gülümsüyordu.
Bir insan ölürken nasıl gülümseyebilir ki?

Gözümdeki yaşa engel olamayıp yanaklarıma düşürdüm.
Dik durmam lazımdı.
Allah'a gitmişti o!
Sevinmem lazımdı onun için!
O zaman neden ağlıyordum?
Ayrılık.
Bunu  tek cevabı Ayrılık'tı!

Başını kucakladım. Alnından öptüm.

"Gülden Anneme benden selam söyle kardeşim!"

VisYu [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin