Bitmeyen kuşku

110K 4.6K 338
                                    

Benimkisi sonu gelmeyen kuşkulardı. Öyle ki her anımı sorgular hale gelmiştim. Ama neyse ki bu defa haklı çıkmamıştım. Çiçek ve Kararlar bürünmüş adam diye nitelendirdiğim adam olan Emin Bey ne evli ne de sevgiliydi.

Tam aksine Çiçek başka biriyle sözlenecekken Emin Beyin ise hayatında kimse yokmuş. Hoş o adamın yanında kim korkmadan bir günden fazla zaman geçirebilir ki de bu adamı birileri sevsin.

Tamam, canım fazla yakışıklı ama bir o kadar da karanlığa bürünmüş adamın tek bir bakışı tek bir sözü tırsmaya yeterliydi...

"Ayça, seninle özel olarak konulabilir miyiz?" Doktor Beyin ani girişiyle irkilsemde belli etmeden yüzüme soğuk bir tebessüm kondurdum. Arkadaşlarını uğurlamak için evden çıkalı nerdeyse on dakika olmuş ben de bu süre zarfında olanları zihnimde tahlil etmiştim.

"Tabi Doktor Bey, konuşalım." dediğim sırada hiç düşünmeden karşıma geçip oturmuş ellerini önünde birleştirince ise söze girmişti.


"Ayça neler düşündüğünü az çok tahmin edebiliyorum ama hissiyatlarına dair en küçük bir bilgim yok. Senin yaşadıkların dile kolay hani diyorum nasıl hissediyordur. Yaşadığı olay şuan onu nasıl etkiliyor bunların hiçbirini bilemiyorum tek bildiğim şey ürküyor olman tabi bunda sonuna kadar haklısın benden şüphelenmeye..."

"Şey ben..." Sözünü kestim de sanki ne diyecektim ki evet, senden de şüpheleniyorum mu diyecektim. Ben sözüme devam edemeyince Doktor Bey gözlerini gözlerimden ayırmadan konuşmaya devam etti.

"Az önce korktuğun şey... Düşüncelerini hissedince ben bile irkildim Ayça benim sana dair en ufak kötü düşüncem yok. Seni asla oğlundan ayırıp başkalarına vermeyeceğim bu söz konusu dahi olmaz benden ne sana ne de oğluna zarar gelmeyecek sana yemin ediyorum. Ben yaşadığım sürece mutlu olman için elimden gelenin en fazlasını yapacağım söz!"

Sözlerine daha fazla dayanamayınca gözlerim dolmuştu. Artık neden diye sorgulamayacaktım hatta artık ne olursa olsun diye her şeyi oluruna bırakacaktım. Çünkü artık ben çok yorulmuştum. Doktor Bey ayağa kalkınca soluğu yanımda almıştı. Elini omzuma koyunca "Ağlama Ayça, böyle yaparak oğluna huzursuzluk veriyorsun." Dediğinde başımı olumlu anlamda sallayarak gülmeye çalıştım.

"Bu arada oğlunun adı ne olacak. Hiç düşündün mü?" Aslında hep bir kızım olur diye düşünmüştüm. Bir kızım olursa adını kendi ismime uyumlu bir şeyler koyarım demiştim. Bebeğin erkek olduğunu duyunca ise aklıma dayım düşmüştü.

"Mehmet Ali, dayımın adını koyacağım. Biliyor musun dayım beni çok sever hatta bana hep sen benim kızımsın derdi." Böyle söyleyince Doktor beyin gözlerinin içi parladı. "Ayça bu çok güzel haber değil mi? Dayına ulaşabilir sana yardımcı olmasını..."

"Sakın... Sakın bu hataya düşme. Benim dayım Mardin Ağasıdır. Bu namus davası diye adlandırdığımız şeyin arkasına düşen de dayım ve diğer aşiret ağalarıdır. Ah bir bilse birlikte infaz kararımı verdiği aşiret ağasının oğlu beni hale düşürdüğünü yer yerinden oynarda bütün aşiretler birbirine düşer. Bu da daha çok kan daha çok insanın ölmesi demektir.İşte tam bu yüzden sakın Doktor Bey..."

"Bu halinle sen onları mı düşünüyorsun? Herkes hatasının vebalini ödemek zorunda Ayça, er ya da geç ödemek zorunda bunu sende sakın unutma..."

Oğlum huzursuzlaşınca yerimde kıpırdandım. "Belki de haklısındır ama şimdi zamanı değil. Benim tek düşüncem oğlum."dediğimde hiç beklemediğim anda hiç beklenmeyecek bir söz söyledi.

"Benim de düşüncem siz... Yani siz ve sağlığınız... Şey ben kalkayım korumalara sizin için taze balık almalarını söyledim vitamin şart değil mi?" Doktor Bey ayağa kalkıp gidecekken durup "Balığı nasıl seversin?"diye sordu... Aslında hemen közde diyecektim de dışarıdaki adamların canı ister diye alt dudağımı dişedikten hemen sonra fırında, demiştim.

"Tamam, sen otur hiç yerinden kıpırdanma akşam yemekleri benden..." Bu hep böyle mi devam edecekti. Ben doğum yapana kadar bana hizmet mi edecekti diye düşünürken sonra da aklıma sanki hep benim yanıma mı kalacak diye bir düşünce çöktü.

Herkesin bir yaşantısı bir ailesi vardı. En fazla benimle bir hafta daha ilgilenirdi. Ondan sonrasında ise herkes yoluna giderdi. Neden ayrılık düşüncesi rahatsız etti beni bilmiyorum ama yalnız kalmak istemiyordum. Saçmalıyorsun Ayça, adam doktor ömrün boyunca sana bakıcılık yapmayacak gidip kendi işini görevini yapacak bunu aklından sil...

Doktor Bey gözden kaybolunca fırsattan istifade koltuğu yatıp dinlenmek istemiştim fakat ortam fazla sessiz gelince uyuyup kalmıştım. Uykum fazla sürmeden balık kokusuyla kendime gelince yattığım yerden doğruldum. Durup etrafın dinleyince sesin mutfaktan geldiğini anlamıştım. Bu adam cidden fazla hamarattı. Bu adamı alacak kadın yaşadı diyor başka hiçbir şey demiyordum.

Elim belimde mutfağa girdiğimde salata yapan adamla karşılaştım. Eğer eş seçme gibi bir şansım olur da olursa salata yapmayı bilen birini seçerdim. "Günaydın..."

"İçim geçmiş... Yardım etmemi ister misin?"diye sorduğumda göz ucuyla bana bakıp "Hareket etmek iyidir. Benim için limonları kesebilirsin."dediğinde limonlara baktım. Bende gerçekten bir şey yap diyeceğini sanmıştım.

"Peki, o halde görev görevdir diyorum..." Yanına ulaştığımda bıçak aradım o da bunu fark etmiş olmalıyı ki "Buyurun bıçağınız..." Yanından aldığı bıçağı uzatınca bende limonları önce ikiye daha sonra da dörde bölerek "Oluyor mu?"diye sordum.

"Harika görünüyor devam..."dediğinde gülme isteği gelmişti. Oğlumda mutlu olmalıydı ki tekme atmış karnıma bakacağım diye elimi kesmiştim. "İyi misin?" Ben sesimi çıkarmışken o parmağımı kestiğimi fark edip elimi tutuğu gibi suyun altına soktu. "Sorun değil mini bir kesik..."desem de elimi suyun altından çekince parmağımı yüzüne kadar yaklaştırmış tekrar kanayınca dudaklarının arasına götürerek emişti. Tek söyleyebileceğim dudaklarının sıcaklığıyla hormonların nirvana yapmıştı. İçimden ılık bir şey akınca "Pardon." Diyerek elimi elinden çekmişti.

"Yara bandı var mı bilmiyorum. Ben baksam iyi olacak. Sende ben gelene kadar otur hareket etme." Diyerek emir vermişti. Bende emir eri gibi söylediğini ikiletmeden oturup onu beklemiştim. Aradan çok geçemeden elinde ilk yardım çantasıyla geldi.

"Doktor bey mini bir kesik için sargı yapmayacaksınız değil mi?"

"Birinci mini yaradan enfeksiyon kapabilirsin ikincisi ise artık doktor bey deme benim bir adım var Ferit... Bana adımla hitap et." 





AŞKIN İLK KIPIRTILARINI HİSSEDİYOR MUSUNUZ?










KÜÇÜĞÜM  👑 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin