' Duygular okyanus dalgaları misali derin akıyor ... '
Gökyüzündeki yıldızların parlaklığında canımdan çok sevdiğim ailemin sanki bana bakıyormuşcasına sıcak bir gülümseme ile gökyüzüne bahşettim.
Biliyordum beni izliyorlardı. Hissediyordum annemi , babamı ...Terasta oturmuş yıldızlara bakarken arkamda bir hareketlik oldu. Alaz'ın kokusu dolmamıştı burnuma.
Yabancı bir koku sardı etrafımı rüzgarla. Arkamı hafif dönüp kim olduğuna baktım.Yiğit Bey !
Hafifçe tebessüm etti. Ve adımlarını durdurmadan yanıma doğru geldi. Oysa gece beni uyku tutmamış terasa çıkmıştım ki büyük bir hata yapmıştım. Alaz beni böyle bu adamla görse katliamdı. Yanımdaki sedire oturmasıyla hızlıca yanından kalktım. Ama kalkmamla kolumdan tutup beni kendine çekti. Kollarını belime sarıp derince bir nefes çekti. Kocaman açılmış gözlerimle onu itmeye başladım. Birden kolları gevşemesiyle kollarından kurtuldum. Bir adım geri gitmemle o da oturduğu yerden kalkıp bana bir adım.attı.
Elimi kaldırdım gelmemesi için.' Dur , gelme lütfen '
Bana yaklaştıkça korkum beni ele geçiriyordu. Merdivenlere doğru kaydı bakışlarım. Yiğit Bey ne yapacağımı anlamış gibi hızlıca yanıma geldi. Tam.merdivenlere koşacağım sırada belimden tutup kendine yasladı. Sonunda çıkan çığlığıma engel olamadım.
' Bııraaakkk beni '
' Sus , bagırma ben sen- '
'Ne oluyor lan burda Ayşaaa ! '
Lafını yeri gögü sallayan bir ses böldü. Merdivenlerin başında öfkeli bakışlarla beni her an öldürcekmiş gibi bakan bir Alaz vardı.
Arkamdan bana sarılmış Yiğit Bey'le öylece olduğum yerde çivilendim. Alaz'ın sesiyle yavaş yavaş ev halkı da uyanmıştı. Baran Dayım ve Mihri yenge çıkarken merdivenlerden konuşurak geliyorlardı. Beni görmesiyle cümlesi yarım kaldı.' Alaz oğlum ne bu gürültü ? Ayşa'nın çığlı - '
Romed , Serdar ve Havin de gelmişti. Ama Alaz kimseyi umursamıyordu. Bakışları hala üzerimdeydi. Korkuyla yutkundum. Yiğit Bey beni arkasına alarak önüme geçti. Anlamaz bakışlarla ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.
' Ayşa buraya gel lan '
Emrine ayak uydurdum. Yiğit Bey'in arkasından çıkıp Alaz'a doğru gitmeye başladım. Yine kolumdan tutup kendine çekti Yiğit Bey.
' Ayşa artık benimle olucak onu sana vermiyeceğim '
Sözlerini duyduğum da kaşlarımı çatıp kolumu çektim. Bir adım geri gidip Alaz'a baktım.
'Bırak beni , Alaz yemin ederim benim suçum yok annem ve babamı özledim biraz hava almak için terasa çıktım sonra o geldi birden bana sarıldı , yemin ederim benim suçum yok '
Lanet olsun , korku bedenimi sardığında susuyordum. Alaz yanıma geldi. Saçlarımdan tutup beni yere yatırdı.
' Ayşaaa , yalan söyleme !! '
Yine eskiye dönüyorduk. Saçlarımdan çekip kafamı kaldırdı. Dolan gözlerimle ona baktım. Gözlerinde gördüğüm duygu kalbimi yeniden yoketmişti.
Gözlerinde nefret vardı.
Eskisi gibi ..
Tam kolunu kaldırıp bana savuracağı sırada bir el onu tuttu. Ani bir refleksle kapanan gözlerimi açtığımda Romed önüme geçmişti.' Lan neyin eksikti , gözlerimle gördum adamla sarmaş dolaştın çekil Romed alayım onun canını '
' Dur Ağabey , yengem ya doğru söylüyorsa bu adamı daha tanımıyoruz bile belki zorla yanaşmıştır '
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazar&Hancı: LAVİNİA
General FictionBir ezgi yükseldi , uçları kırık bir saç savruldu. Her bir melodiye bir sevda bırakan kadın kendini merhametsiz bir derde kurban etti. ' Sana gitme demeyeceğim Ama gitme LAVİNİA ...'